Şöyle demiş şair, Gövdemden sızan sular gibi /Akıp gitti bir yaz daha... *
Neyse ki yaz tam da çekilmeden tuttuk biz eteklerinden, geçtiğimiz günlerde Bodrum'a uzandık. Seneler önce Bodrum sakini olmuş teyzem, kuzenim ve ailemizin en küçük üyesi Parem'le malûm salgın yüzünden pek az görüşür olmuştuk. Gitmeler, gelmeler seyrekleşmişti. Çok kalabalık bir ailemiz olmadığı için hepimiz birbirimize düşkünüz, Parem bizleri çok özlüyor. Ortalık bir nebze sakinleşmişken güneşli günleri değerlendirdik ve güzel bir Eylül günü düştük yola. Böylece yazdan birkaç gün daha çaldık, hem özlem giderdik hem denizle buluştuk.
Parem de sahil beldesinde yaşayan her çocuğun yapabileceği gibi okul çıkışı bizimle birlikte henüz ısısını kaybetmemiş denize attı kendini.
Akşamları o uyuyunca anneannesine emanet edip, biz kuzenler Bitez'de alıyorduk soluğu. Vamos'ta birer kadeh şarap eşliğinde, uzak kalınan zamanların biriktirdiği sohbetler ediliyordu. İsim veriyorum zira tavsiye olsun. Hava o kadar iyiydi ki incecik bir şala dahi ihtiyaç duymadım. Öğlen saatlerinde plaja gitmeden önce, farklı farklı mekânlarda kahve eşliğinde devam ettirdik sohbetleri.
Fotoğraftaki kitabı götürmüştüm yanımda. O kadar hoş bir kitap ki... İngiltere'de Thames Nehri'nde gezintiye çıkan üç arkadaş keyfime keyif kattı. Ve İngiltere'yi görme isteğim onlar sayesinde bir kez daha alevlendi. Bir gün Thames kıyısındaki her kasabayı, her şehri onlar gibi nehir üzerinden olmasa da karadan gezsem fena mı olur?
Bazen plajda da devam ediyordu kahve keyfi. Gün batana kadar epeyi vaktimiz vardı ne de olsa.
Kimi zaman merkezde takıldık.
Restorasyondan sonra henüz ziyaret etmediğim Bodrum Kalesi'yle uzaktan selamlaştık. Önümüzdeki bahar geleceğime söz verdim.
Ama Deniz Müzesi'ni ihmâl etmedik. Ben daha önce görmüştüm ve Bodrum'da denizciliğe dair her bilgiyi tek tek incelemiştim. Bu kez sevdiceğimle ziyaret ettik. "Görmelisin" dedim. Sağlığında babasının küçük bir teknesi vardı. Boş zamanlarında ve daha sonra emekli olduğunda balıkçılık yapardı. Dolayısıyla çocukları denizle haşır neşir büyümüştü. Yani bu müzeyi önermekte haklıyım. Hem ben de ikinci kez görmeye hayır demem. Her biri mücevher görünümündeki deniz kabukları için bile defalarca gezebilirim burayı.
Bodrum Deniz Müzesi'ni uzun uzun anlatmayayım. Daha önce hakkında yazmıştım, linki tam buraya ekliyorum: DENİZ KABUKLARINI SEVER MİSİNİZ?
İşte böyle! Yaz mevsimini uzun zamandır görmediğimiz sevdiklerimizle, sonbaharda Ege'de olmanın keyfiyle, ılık gün batımlarıyla, gün batımı renginde meyle, sohbetle, muhabbetle uğurladık. Yazın yeri gönlümde ayrıdır ama her mevsimi severim. Dört mevsimi yaşayabildiğimiz bir coğrafyanın insanı olmak beni mutlu eder. Renkli bir döngünün içinde her birine ayrı hazırlık, her birinde hissedilen farklı duygular... O halde hoş geldin sonbahar!
* Ataol Behramoğlu / Geçmiş Yaz
Uzun yıllar sonra tekrar gittiğim Bodrum olumsuz anlamda şaşırttı beni. Ama tabii ki denizi havası çok güzel. Aynı ayda oralardaymışız:)
YanıtlaSilBodrum kalabalık bir belde artık. Ona göre şekilleniyor.
SilRastlasaydık keşke, ne güzel olurdu, beni tanırdın diye düşünüyorum:)
Fotoğraflar eşliğinde yazı harikaydı. Çok sevindim adına. Ekimde de güzel olur aslında :) Güzel bir Ekim diliyorum @>---
YanıtlaSilAh salgından önce ne güzel uzun uzun seyahat yazıları yazardık. Şimdi böyle az az, kısa kısa:) Çok teşekkür ediyorum.
SilKuzenim orada yaşadığı için özledikçe gidiyorum. Hatta yazdan ziyade bahar aylarını tercih ettiğimiz çok oldu. Daha sakin oluyor. Ekim'de de gittim ve denize bile girdim :)
Ben de şahane bir ay diliyorum. Kocaman sevgiler benden...
Ne iyi etmişsiniz :) bize de artık son yaz yazıları olarak ne iyi geldi.. Parem ilginç bir isim, daha önce duymamıştım "Pare"den mi geliyor? Sahil kasabası çocukları ne şanslı değil mi :)
YanıtlaSilParem ismini annesi koydu. "Canımın parçası" demek istiyormuş. Dediğin gibi Pare kökenli yani:)
SilSahil kasabalarındaki çocuklar şanslı. Okula servisle gitmek yok, ılıman iklimde istediğin kadar sokakta ya da okul bahçesinde oyna, çıkınca denize koş:)
Teşekkürler Ceren, sevgiler benden...
yalıkavak, turgutreis, bitez, bodrum denizi, koyları filan tabii güzel, senin tatil de iyiymiş. jerome u not aldım tenk yu :)
YanıtlaSilTeşekkürler:) O kadar gezmedik tabii ama iyiydi, yetti:)
SilJerome çok tatlı çok!
Merhabalar.
YanıtlaSilYazın nasıl geçtiğini biz de bilemedik. Babadan kalma, yazlık gibi kullandığımız müstakil bahçeli evimizin
duvarda asılı duran yapraklı takvimin üzerindeki en son yaprağın hala 05 Mayısı göstermesi bu yazın nasıl bir rüzgar gibi gelip geçtiğinin bir nişanesidir. Kış aylarında olmuş olsaydım, yapraklı duvar takviminde o kadar eski tarihli bir yaprağın kalması mümkün değildi, çünkü evin içinde daha çok zaman geçirdiğim için, duvar takvimi gerçek zamanla birlilkte eksilirdi.
Bodrum gezmesi ve izlenimleriniz çok keyifliydi. Kaleminize ve yüreğinize sağlıklar dilerim. Selam ve saygılarımla.
Ne güzel örnek vermişsiniz. Takvimin 5 Mayıs'ta takılı kalması gülümsetti. Öyle oluyor sahiden:)
SilKış mevsimi de sizin ve eşiniz için güzelliklerle geçsin dilerim. Çok teşekkür ediyorum.
Ah me güzel! şimdi orada olmak vardı çünkü
YanıtlaSilegenin en güzel zamanı. emekli olmadan yaşayamayacğım herhalde bu durumu
Emeklilikte de tatlı olur:) Sevgiler Buket...
Silçok hoş bir dinlence olmuş, itiraf edeyim gün sayıyorum, biraz daha soğusun ben de uzanmak istiyorum Ege'ye biraz kafa dinlemeye :D
YanıtlaSilÖzellikle eşim iş yerinde bazı durumlara sıkılmıştı, hakikaten iyi geldi:)
SilSana da keyifli dinlenmeler Eylem. Sevgiler...
Denizi çok özledim. Yaz çabucak geçti ve bu yaz pek dinlenemedim ama en azından sağlıklı kaldık buna da şükür 🙏
YanıtlaSilHaklısın Derya, önce sağlık. Umarım en kısa zamanda bol bol yüzersin:)
SilSevgiler...
Ne güzel, huzurlu bir tatil olmuş. Kahve görüntüleri de muazzam. Keyfiniz bol olsun :)
YanıtlaSilGerçekten çok iyi geldi:)
SilTeşekkür ediyorum, kocaman sevgiler benden:)