Bugünlerde The Following adlı diziye takıldım. Kevin Bacon ve James Purefoy (Roma'daki Mark Antony ki bayılırdım kendisine) baş rollerde. Psikolojik-gerilim türünde bir dizi. Çok çok beğendim. Her bölüm inanılmaz hızlı akıyor ve bir sonraki bölümde neler olacağını merak ettiğin için arka arkaya seyrediyorsun:) Konu 14 kız öğrenciyi öldürmüş bir seri katil olan Joe Carroll -ki aynı zamanda edebiyat profesörü- ve onu yakalayıp hapse atmayı başarmış FBI ajanı Ryan Hardy arasında geçiyor kısaca. Ama bu kadar değil tabii. Joe yüzünden hayatı kararan ajanımızın dertleri bu korkunç katili hapse tıksa da son bulmamış. Adam hapisteyken kendisini ziyarete gelen hayranlardan, gardiyanlardan vs.'den kendine bir tarikat kurmuş. Bir anlamda müritleri olan tiplere dışarıda yaptırmadığı iş yok. Olaylar ilerlerken bu müritlerin geçmişlerine dönerek nasıl insanlar olduğunu öğreniyoruz her bölümde. Edgar Allen Poe hayranı olan Joe, cinayetlerini şairin eserlerine göndermeler yaparak işlemiş ve müritleri de aynı yolu takip ediyorlar. Yani her bölümde Poe'dan dizeler, şiirlerinin anlatmak istedikleri gibi edebi göndermeler mevcut.
Dizi güzel, etkileyici, ürkütücü, düşündürücü, hızlı, heyecanlı ve zekice yazılmış. Sevdiğim tarzda. Fakat aklıma takılan bir şey var. Biraz fazla etkileyici olur mu acaba? Malum Amerika'da psikopat bol. Bu dizide tarikat kurmuş olan gençler öyle şevkle adam öldürüyorlar ki, bölümler ilerledikçe kanıksıyorsun bu durumu. Altına döşenen müzikler, beklenmeyen hareketler tam da adrenalin arttırıcı türden. Ve ölüm yüceltiliyor. Aynı zamanda öldürmek de... Edgar Allen Poe'nin dizeleriyle yüceltiliyor hem de. Belli bir yaşa gelmiş izleyiciler değil de gençler etkilenebilir diye düşünüyorum. Hepimiz genç olduk ve bu yüzden ergenlikte ne kadar saçma sapan şeylere merak salındığını, ürkütücü ve farklı olanın merak edildiğini biliriz. Manyağı bol Amerika bu tip dizilerle, filmlerle yangına körükle gidiyor bence. Kendi psikopatlarını kendileri yaratıyorlar ve ondan sonra da oturup filmlerini çekiyorlar, romanlarını yazıyorlar. Örneğin bu dizide seri katil hayranlığını çok güzel anlatmışlar. Çünkü bildikleri bir şey.
Sinema ve televizyon -özellikle de televizyon- insanoğlunu son derece etkileyen alanlar. Dikkat edilmesi gerekirken ipin ucu kaçmış durumda. İnterneti de hesaba katarsak ve bunların gençlerin hayatını nasıl sarıp sarmaladığını düşünürsek "şiddet niye arttı?" diye sormamıza gerek kalmıyor. Hata kimde? Suçlu kim? Hiç bilmiyorum. Kafam iyice karışmış durumda...
Diziye tekrar dönecek olursak... Akıl sağlığı yerinde, belli bir yaşı atlatmış yetişkinlere tavsiye ederim:)