7 Aralık 2010 Salı

GENÇLERİ ANLAMAK


    
    Geçtiğimiz hafta sonu polisten dayak yiyen, yerlerde sürünen üniversite öğrencilerinin fotoğraflarını gördünüz mü? Ben gördüm. İçim acıdı. Neymiş? Başbakanın rektörlerle buluşmasını protesto etmek için toplanmışlar. Bu mudur? 
Ne yapmışlar ki bu kadar şiddeti hak edecek? Merak ediyorum gencecik insanlara acımadan vururken, biber gazı sıkarken çocukları, kardeşleri akıllarına gelmedi mi acaba? Üniversite öğrencisi dediğin kaç yaşında olabilir ki? 18-25 arasıdır ortalama. Birazcık da olsa psikolojiden anlayanlar bu yaş gurubunun henüz yetişkinliğe erişmediğini; dünyayı değiştirme, bir şeyleri düzeltme heyecanıyla hareket edebildiğini; yetişkinlerde artık kaybolmaya başlamış olan cesarete fazlasıyla sahip olduğunu bilir. Adı üstünde "delikanlı"dır onlar. Önemli olan kimseye zarar vermemektir. Üniversite öğrencisi düşünmelidir, okumalıdır, konuşmalıdır, gerekirse protesto etmelidir. Bundan niye bu kadar rahatsız oluyoruz? Kimseye zarar vermemek kaydıyla yapılan bu eylemler demokrasinin gereği değil midir? Çocuklarına, gençlerine sahip çıkmayan aileleri kabul edemiyorum. Kendisi gibi düşünmeyen gençliği gözardı eden bir devlet yapısına da çok ama çok üzülüyorum.