Aman efendim Saçaklı kardeşim sayesinde mimlendim:) Arada sırada yazan, arada sırada başka blogları okuyan, kendi kendine sakin sakin takılan bir blogger olduğum geçmiş günlerde(!) bu "mim" olayını görürdüm bazen ve "ne ki bu? ne demek istemiş şimdi?" falan derdim:) Amaaa! Blogger alemine daha fazla takılmaya başlayınca, takipçi sayısı ve takip ettiklerim artınca olayı çözdüm:) Ve ilk kez Saçaklı kardeşim tarafından mimlendim:) "Memlekete ve millete hayırlı olsun" diyerek açılışı yapıyorum.
1- Mesleğin seni memnun ediyor mu?
Benim mesleğim öncelikle annelik. Bu konuda takıntılıyım. Hem de çocukluğumdan beri. Hatta bu konuda bir şey anlatmak isterim "insan 7'sinde neyse 70'inde de odur" dedirten... Ortaokulda Türkçe öğretmenimiz ödev vermişti. Herhangi meslek gurubundan biriyle röportaj yapacaktık. Ben annemle yaptım:) Ropörtajımı sınıfta okurken diğer öğrenciler itiraz ettiler "annelik meslek değildir" diye. Ben hemen "ama!" diye atladım tabii. Öğretmenimiz "söz savunmanın" dedi. Ben de "annelik en önemli meslektir. Anneler şunu yapar, bunu yapar" diye savunmaya giriştim:) Öğretmenin çok hoşuna gitmişti. Kulakları çınlasın. Sözün kısası annelikten memnunum.
Onun dışında iş yaşantım karışık:) Bir zamanlar Maliye Bakanlığı'nda devlet memuruydum. Fi tarihinde... 14 yıl önce oğlum doğunca, bakacak kimse olmadığı için ve ben de oğlumu bakıcılara bırakmak istemediğim için istifa ettim. Tamam, garanti iş ama bıraktığım için hiç de pişman olmadım. Sevmiyordum zaten. Oğlum anaokuluna başlayınca boşlukta kalma endişesiyle, hem belki tekrar çalışma hayatına dönerim diye düşünerek üniversite sınavına girmeye karar verdim. Zaten zamanında annemin ve babamın ayrılma dönemlerine denk geldiği için aklımı başıma toplayıp da normal bir üniversiteye girmemiştim. Çalışırken AÖF Halkla İlişkileri bitirmiştim ama onu üniversiteden saymıyorum (kusura bakmasın açık öğretimciler). Her neyse... Orhun ilkokul hazırlığa başladı, ben de aynı yıl Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi - Sanat Tarihi bölümüne başladım. Tabii sağolsun, eşimin de desteğiyle... Allahtan yaşımı da göstermiyorum:) Hocalar söylemeden anlamazdı evli ve çocuklu olduğumu. Çok severek okudum. Zaten ilgi duyduğum ve bilinçli olarak tercih ettiğim bölümdü. Okulum da güzeldir:)
Peki şimdi Sanat Tarihi'yle ilgili bir çalışıyor muyum? Hayır. Galeriler genelde az maaşa çalıştıracakları genç insanları arıyor diye hiç o tarafa yeltenmedim. Devlet çok zor. Biraz da tembellik yaptım. Evimi de özlemişim. 2 yıl kadar takıldım. Sonra geçen sene İstanbul Üniversitesi'nden pedagojik formasyon sertifikası aldım. Öğretmenlik yapmaya hak kazandım yani. Bu yıl başlangıç olsun diye ücretli öğretmenlik için başvurdum ama çıkmadı. Kışın bir rahatsızlık geçirdiğim ve aylarca onun sıkıntısını çektiğim için çok da üzerinde durmadım. Fakat artık toparlanmanın zamanı geldi. Boş durmayı sevmem. Hep bir kursum, dersim, okul aile birliği üyeliğim vs. olur. Bu kış çok boş geçti:( Önümüzdeki dönem içim cv'im hazır :) Özel okullara da başvuracağım, devlet okullarına da. Fakat Sanat Tarihi derslerinin kaldırılıp yerine çok farklı derslerin konulduğu bir ülkede yaşıyoruz. Hem de binlerce yıllık bir geçmişin üzerinde yer alırken... Bakalım. Deneyeceğim.
Offf! Bu cevap ne uzun olmuş böyle:)) Ama bana "mesleğin ne" dediklerinde aynen böyle dökülüyorum. Benimki biraz karışık:) Bir de ilk defa mimleniyorum ya... Ondan mı oldu acaba? :)) Diğer cevaplar böyle olmayacak. Söz!
2- Dilediğin meslek miydi?
:))))) "Şimdi benimki karışık" diyerek uzuuuun uzuuuun anlatırmışım:))) Yok yok yapmayacağım:) Dilediklerimden biri öğretmenlikti. Staj zamanı deneyimleme fırsatı buldum, İnşallah devamı gelir. Sanat Tarihi'ne gelince... Onu her zaman çok sevdim. Lisede en sevdiğim dersti.
3- Yalnız mı ilişkide yaşamayı mı tercih ediyorsun?
İlişki kurmak iyidir her zaman.
4- Tatsız durumlardan kaçınmak için yalan söyler misin? Dürüst ol!
Burada kilit ifade "tatsız durumlardan kaçınmak"... Tatsız durumlardan kaçınmak için söylemişimdir herkes gibi. Fakat genel anlamda yalandan hiç hoşlanmam. Yay burcuyum. Sinir bozucu derecede doğrucuyum ve patavatsızım:) Bana yalan söylenmesinden de hiç hoşlanmam.
5- Yabancı bir dil konuşuyor musun?
İngilizceyi az çok anlarım ve okurum ama konuşamam :) İçimde ukdedir. Şu ara eşimle birlikte İngilizce kursuna gidiyoruz. O benden 1 kur önde:)
6- Rüyandaki evde oturuyor musun? Taşınmak veya yurt dışına gitmek ister misin?
Bu soru bugünlerdeki halimize cuk oturdu. Evi değiştirmeye karar verdik. Demek ki hayalimizdeki evde oturmuyormuşuz:) Demek ki taşınmak istiyormuşuz:) Önce bizimki satılacak, sonra yenisine bakılacak. Beylikdüzü'nde mantar gibi çoğalan, sosyal olanakları bol, deprem yönetmeliğine uygun(!) dairelerden birine talibiz:) Bakalım. Kısmet. Aslında bence insanın hayalindeki ev, içinde huzurla yaşanılan ev olmalıdır. Huzur çok önemli. Eşim ve oğlumla beraber olduğum herhangi bir ev benim için saraydır.
Yurt dışı? Gezmek için her zaman EVET! Ama yaşamak için zor. Ne olursa olsun ülkem diyenlerdenim.
7- Mobilya değiştirmeyi sever misin?
Mobilya değiştirmek kolay mı? :) Onun için "sevmem" diyeyim avutayım kendimi: )
8- Çevreye, hayvan korumaya hiç katkın var mı?
Çöpleri ayırıyorum, atık yağları biriktiriyorum. (İlk postlarımdan biri atık yağlarla ilgilidir. Bkz.2009 yılı :) ) Hayvanları çok severim, zor durumda kalmalarına asla dayanamam, böcek bile öldüremem. Ama uzaktan severim maalesef:) Kesinlikle elleyemem, kucağıma falan alamam. Bizim sitenin bahçesindeki kedilere yemek bırakmam komedidir. Yiyeceği bırakırım ve gerisin geri koşa koşa kaçarım:)
9- Televizyon ve film izlemeyi sever misin?
Televizyon izlemeyi pek sevmem. Gündüz evdeysem hiç açmam. Aklıma bile gelmez. Yabancı dizileri internetten seyrediyorum. Filmleri kesinlikle sinemada izlemeyi seviyorum. Evde çok dikkatim dağılıyor.
10- Bırakmak istemediğin kötü huyların var mı?
Bırakmak istemediğin??? Üstelik "huy" değil "huyların"... Değişik bir soru. Kötü huyların bırakılması gerekir ya!
11- Loto veya benzeri şans oyunu oynar mısın?
Oynarım ama çıkıp çıkmadığını kontrol etmeyi unuturum :) Ciddiyim. Çok ilginçtir, şu an bilgisayarın yanında çekiliş tarihi 9 Nisan olan bir piyango bileti duruyor. Sabahtan beri bakacağım güya çıkmış mı, çıkmamış mı? :)))))
Bitti :) Çok mu yazmışım? :)
Şimdi ben bu işte acemiyim ya hani? Bu seferlik ben kimseyi mimlemeyeyim. Bir dahaki sefere artık :)