28 Şubat 2023 Salı

BUGÜNLERDE...

     Bugünlerde çoğumuz gibiyim. İyi değilim yani. İyi olmaya çalışıyorum. Ama bu yazıyı sızlanmalarla doldurmak istemiyorum. Sadece bir selam vermek, durum bildirimi yapmak istedim. Deprem bölgesinde birinci dereceden yakınım yoktu. Fakat tanıdıklarımın yakınları vardı tabii ki. Nelere şahit olduk, neler yaşadık anlatmak istemiyorum, tekrar tekrar acıları kanırtmak istemiyorum. Hepimiz her şeyin tanığı olduk zaten, her birimizin çevresinde bir dolu üzücü olay yaşandı. Kaybettiğimiz insanlara, hali hazırda zor durumda olanlara karşı hissettiğimiz üzüntünün yanı sıra  bir de "biz bu duruma nasıl geldik" hissi var ya? O içimizi kemiren, uykularımızı kaçıran his! İşte o çok fena. Düzeleceğimiz umudu ile asla rahat yüzü göremeyeceğimiz duygusu arasında gidip geliyoruz ve bu çok yoruyor. 
    Birazdan takip ettiğim blog arkadaşlarımın paylaştıklarını okuyacağım. Umarım hepiniz olabildiğince iyisinizdir. Ve aldığım karar gereği, ülke gündemi izin verdiği müddetçe normal yazılarımı yazacağım. Bugün Sevgili Rüya'nın (Manxcat) son yazıma yapmış olduğu yorumla karşılaştım. Yazıyı henüz okuduğunu, deprem sonrası karamsarlık dolu zamanda iyi geldiğini söylüyordu. O kadar duygulandım ki... Hani hepimiz dokunsan ağlayacak durumdayız ya? 30 Ocak'ta yazdığım o yazıyı, yazıya konu olan seyahat sırasındaki beni düşündüm, bir de şimdiki beni... 
Yine üzüldüm. Bir yandan da sevgili Rüya'nın sözleri iyi geldi, hareket gereğini hatırlattı. Aksi mümkün değil ama yine de söylemeli ki olan biteni unutmadan, ihtiyacı olana elimizden gelen desteği esirgemeden, yeri geldikçe hesap sorarak, öfkemize hakim olmaya çalışarak rutinimize dönmek zorundayız. "Normal" demiyorum zira bence tanıdığımız normal yok artık. Dilerim bu hissiyat daha iyi bir toplum olma yoluna girmemize, aklımızın başına gelmesine sebep olur. 
    Sevgiyle kalın...