Amerika'nın en çok okunan Türk yazarı ne Orhan Pamuk'muş ne de Elif Şafak. Amerika'da en çok okunan yazar Erje Ayden'miş ve ben bunu yeni öğrendim. Çok daha önceden bilmem gereken şeyleri ilk duyduğumda kendime epeyi bir kızıyorum. Sonra sakinleşiyorum ve "Öğrenmenin yaşı yok" diyerek yeni bilgilerin tadını çıkarıyorum. Erje Ayden çok ilginç bir karakter. Asıl adı Ercüment Aydıner. 1937 yılında İstanbul'da doğuyor. Okumuş, yazmış bir aileye sahip. Yakın ve uzak çevresinde siyasetçiler, önemli doktorlar, sanatçılar var.
Öyle ki babası Hidayet Aydıner 1969 yılında Adalet Bakanlığı yapmış bir siyasetçi ve avukat. 1969 yılında
Erje Ayden ise Amerika'da yaşayan, 4 yıl önce çıkardığı kitabı "İkinci Caddenin Çılgın Yeşili" 2 milyona yakın baskı yapmış bir yazar. Yeraltı edebiyatı türüne ait bu kitap şu güne kadar ülkede defalarca basılan en uzun ömürlü kitaplardan biri.
Ercüment Aydıner, 1957 yılında 20 yaşındayken önce Avrupa'ya sonra Amerika'ya gidiyor ve bir daha asla Türkiye'ye dönmüyor, dönemiyor. Çünkü Türkiye'de askerlik yapmadığı için vatandaşlıktan çıkarılıyor. Amerika'da da sisteme dahil değil, pasaportsuz. Yurt dışına gidiş nedeni belirsiz. O bir İstanbul çocuğu ancak buradan ayrılmadan önce Anadolu'nun ıssız köylerinde yaşamışlığı var. Hakkında söylenen en önemli şey onun bir ajan olduğu. Ajanlıktan devrimciliğe uzanan söylentilerle bezeli, sırlarla dolu bir hayat hikâyesine sahip. Amerika'da kimliksiz ve pasaportsuz yaşadığı günlerde garsonluktan mezarcılığa kadar çok çeşitli işlerde çalışmış. Tabii ki sanat alanına da el atmış. Ressam Willem de Kooning'in maddi destek sağladığı deneysel bir tiyatro bile kurmuş. Anlaşılacağı gibi New York sanat ortamından pek çok arkadaş edinmiş.
60'lı yıllar Amerika'da Beat Kuşağı sanatçılarının revaçta olduğu yıllar. Erje Ayden adını benimseyen yazar da bu kuşağın temsilcilerinden sayılıyor. Meşhur sanatçı semti Greenwich Village'da yaşıyor ve romanlarında yeraltı dünyasını anlatıyor. Fransa haricinde Rusya adına da casusluk yaptığı söylentileri var. Büyük bir sır bulutuyla çevrili enteresan bir hayat. Filmlere konu olacak türde. Yapıldığına rastlamadım fakat mutlaka olmalı diye düşünüyorum. Hayatı belki bir filme konu olmamış ancak yazdığı romanlardan Sadness At Leaving kısa film olarak çekilmiş. Erje Ayden 2013 yılında Amerika'da biraz da maddi sıkıntılar içinde hayata veda etmiş.
Tüm bunları öğrenince yazarın satıştaki kitaplarını inceledim. Ki bunları ancak sahaflarda bulmak mümkün. Hakkında daha fazla bilgi edinmek için ilk önce "Erje Ayden Efsanesi'ni" sipariş ettim. Selçuk Altun'un "Ardıç Ağacı'nın Altında" isimli romanında Ayden'den bahsettiğini de öğrendim. Bu romanı da alabilirim çünkü hiç Selçuk Altun okumadım. Sevildiğini biliyorum. Başlamak için iyi bir fırsat olabilir. İlgilenenler için Talat Halman'ın 1970 yılında Milliyet Gazetesi'nde Ayden'le yaptığı uzun bir ropörtaj mevcut. Milliyet arşivinden okunabilir ancak ben bir türlü açamadım, sürekli hata verdi. O zaman şimdi kitabının elime ulaşmasını bekleyeceğim. Kendisine hayatının sır yönleriyle ilgili sorular sorulduğunda "Ben bunları karıma bile anlatmadım" diyerek cevapsız bırakırmış. Bakalım kitabından onun hakkında bazı ipuçları yakalayabilecek miyim?