Orhun bir süredir çalışıyor. Yaklaşık bir buçuk ay oldu. Çocuğunun büyüyüp profesyonel hayata adım attığını görmek çok acayip bir şey. Bir yandan gurur duyuyorsun bir yandan artık yetişkinler dünyasının bir parçası olduğu için hafif hüzünleniyorsun. O halinden memnun ama inanın ilk günler benim için duygudan duyguya sürüklendiğim ruhsal bir karmaşa içinde geçti.
Beni burada tanımış dostlarım bilirler. 12 yıl önce açmıştım bu hesabı. O zamanlar bol bol Orhun'un okul hayatından bahsederdim. Bazen enteresan Okul Aile Birliği toplantılarını anlattığım bile olurdu:) Gezdiğimiz müzelerden, gittiğimiz oyunlardan, filmlerden; Orhun için ayarladığım atölye çalışmalarından vb. birçok etkinlikten bahsederdim. Lise zamanı eskisi kadar anlatmadım. Sağlık konusunda çok zorlandığımız üzücü yıllardı. Liseden sonra Tallinn maceramız başladı. Ona o kadar düşkün olduğum halde nasıl olup uzaklara yollayabildiğimden bahsettim. Dertleştim. Özlem derindi ancak üniversite yılları hem onun için hem bizim için çok keyifli anıları da beraberinde getirmişti. İkinci evimiz saydığımız, çocuğumuzu emanet ettiğimiz Tallinn'e gidip geldikçe burada yazardım. Çok da güzel dönüşler alırdım. Buradan iletişim kurduğum iyi kalpli dostlar... İyi ki varsınız.
Öyleydi böyleydi derken üniversite bitti. O arada çok şükür ki sağlık sorunlarının da sonu geldi. Burada ilk kez ilkokul yıllarında tanıdığınız Orhun genç bir adam oldu. Çocuklarımız hepimizin gözü önünde büyüdü. Yıllar su gibi akıp geçti. Biz yaşlandık demeyeceğim, onlar büyüdü:)
Geçen gün iş yerine götürsün diye portakallı kurabiye yaptım. Yükselen burcum yengeç. Anaçlıksa sonuna kadar:) Çünkü sabahlayarak çalışıyorlar, yeri geliyor iş yerinde uyukluyorlar. Dizi-film sektörü... Sahneleri bekliyorlar, pür dikkat iş yetiştirmek için uğraşıyorlar. Ben de kıyamadım bol tükettikleri çay-kahve yanında yesinler diye kurabiye yolladım. Eylemlerim sürecek! Çoğu zaman işten gelene kadar uyumuyorum. Tabii ki gidip gelirken merak ediyorum ama çaktırmıyorum. İşiyle ilgili anlattıklarını keyifle dinliyorum. Bu ara yine Orhun'a endeksli yaşıyoruz. Yanlış anlaşılmak istemem, yeri gelince çocuğunu kendinden bağımsız düşünen, kendine vakit ayırmayı asla ihmâl etmeyen bir anneyim. Ancak o hayatının önemli bir döneminde ve tamamen kendi yolunu çizene kadar elimden gelen her türlü desteği vereceğim. Zaten malûm salgın yüzünden hâlâ kısıtlı sosyalleşiyoruz, Orhun'a sarmayayım da kime sarayım?:)
Aslında epeyi güzel bir duygusallıktayım da tam ifade edemiyorum. Bence siz anladınız ne demek istediğimi.
Günaydın 🎈🌺
YanıtlaSilÖyle güzel anlatmışsın ki Sezer.
Annelik böyle bişey bence ya, her ne kadar koca adamlar, kızlar olsalarda biz anneyiz ve hakkımız endişelenme, bir şeyler yapıp yanlarına vermek 😁
Hayırlı,uğurlu olsun yeni işi....
Hep destek tam destek:) Annelik bitmeyen bir vicdan azabı diyorlar ya hani. Hep yokluyor bizi. Ne çabuk büyüdü, büyütürken yanlış yaptım mı, mutlu mu vs. derken kendimizi paralıyoruz. Her iki tarafın yararı için denge lâzım aslında:)
SilÇok teşekkür ediyorum Gülşah. Hepsi için güzel bir gelecek diliyorum. Sevgiler...
Sevgili Sezer,
YanıtlaSilDizi film sektöründe çalışmak gerçekten zor, tanıdığım iki genç insanın da yolları oradan geçti, geçiyor, tüm çalışanlarına kolaylıklar diliyorum. Tabii, sevgili Orhun için de başarı ve kolaylık dileklerimi iletiyorum. :)
Anne baba için çocuğunu emek emek büyütmek ve sonra onun genç insan olduğunu, ayakları üzerinde durduğunu görmek çok güzel duygular, daim olsun. :)
Sevgiler.
Daha üniversite tercihi yaparken, hâttâ ondan bile önce "Zorlu bir alan, ona göre düşün" dedik:) Ama çok küçük yaşlardan beri istediği şeyler var. Çalışacak, çabalayacak. Şans da çalışan herkesin yanında olsun. Gençler sevdikleri işleri yapsınlar. Çok çok teşekkür ediyorum. Kocaman sevgiler benden...
SilHoş sohbet,tam manasıyla samimiyetten beslenen bir çalışma okudum; bloglara uygun,güne dair çok şey;teşekkürler...
YanıtlaSilBen teşekkür ederim Güven Bey.
SilYahu ne yaptın sen şimdi? Yıktın beni :)
YanıtlaSilKuzey'i üniversiteye göndermeye hazırlanıyoruz. Eylül 2022'de hayırlısıyla gidecek bir yere. Şimdiden ondan ayrı kalmanın korkusu, özlemi çökmüşken içime, sen diyorsun ki çalışmaya başlayınca da başka bir hüzün sarıyor insanın içini. :)))
Öyle iyi anlıyorum ki seni. Ama yazıyı okuyunca geçmişi, Talin seferlerini falan anımsayınca kendi kendime dedim ki, "yahu bu kız nasıl atlatmış bu özlemi?"
Benim aklım, zihnim şimdilerde sadece bir sonraki basamağı kavrayabiliyor. Beynim her daim, Kuzey yakında gidecek, Kuzey yakında gidecek diye çığlık atıyor. Hayatımda hiç bu kadar korktuğumu anımsamıyorum. İtiraf.com.
Hepsinin yolu, bahtı açık olsun. Allah karşılarına güzel insanlar çıkarsın ve mutlu olsunlar. Tek temennim bu. Sağlıkları olsun da gerisi hallolur.
amma ve lakin, mlletin ne dediğine bakma. Tek çocuklu ailelerde, hele ki sevgi dolu, mutlu bir aileysen, çocuğa bu derece bağlı olmak normal geliyor bana. Nihayetinde hiçbir zaman bir aile olamıyorsun; daha çok ilişkide bir ekip, sacın üçüncü ayağı durumu oluyor. Benim düşüncem bu. Kuzey en yakın arkadaşım, ne yapayım yani? Bence Orhun'la senin durumun da aynı. NE çok ihtiyacım varmış yahu benim iç dökmeye :) İyi ki yazmışsın...
Öperim çok
Canım Özlemcim. Orhun gitmeden önce resmen kendi kendime minik panik ataklar geçiriyordum:) Seni çok iyi anlıyorum. Şöyle bir durum var ki Orhun'un o sağlık açısından sıkıntılı süreci kafamda birçok şeyi netleştirmeme sebep oldu. İçimden "Üzerine o kadar düştün ki olumsuzluğu sen çağırdın, hayat sana ders veriyor, biraz gevşe" dedim hep. Özlemle savaşırken bir de bu duyguları yaşıyordum. İki ülke arasında gitmeler gelmeler, o arada ameliyatlar, kendini rahatlatmaya çalışmalar, çocuk için güçlü durmak vs. Zordu ama olumlu biten bir sınav gibiydi. Hepsi geçti. Şimdi güzel anılara ağırlık veriyorum. Sizin için de hoş bir hareket olacak. Onun her tatile gelişi, sizin onun yanına gitmeniz ayrı heyecan yaratacak. Göreceksin. Yolu açık olsun dilerim. Okul bitti belki ama Orhun daha yolun başında ve hayalleri var. Gitmeler gelmeler, tatlı ayrılıklar yine olacak. Özleyeceğiz, endişeleneceğiz ama o hareket hep diri tutacak bizi:)
SilDediğin gibi anne-oğul ilişkimiz benziyor:) Bir ara bunları yüz yüze konuşmalı:)
Çok teşekkürler Özlem. Sen de iyi ki yazdın. Kocaman öpücükler benden...
Ben anladım ne demek istediğini Sezer`cim:) Hayırlı olsun, Orhun`a iş yaşamında başarılar diliyorum. En önemlisi de yaşam enerjisini kaybetmediği bir iş hayatı olsun...
YanıtlaSilAmiiin!:) Çok teşekkürler. Tüm gençler gönüllerine göre meslekler edinsinler ve şans onlarla olsun. Dediğin gibi enerjilerini hiç kaybetmesinler.
SilSeni özledim Semi:)
<3 Bir şey diyemedim, okudum, gülümsedim... O günleri inşallah ben de görebilirim..
YanıtlaSilİnşallah. Göreceksin. Hem de sen iki kere:)
SilEvladım olmadığından anlayamam belki ama konuya çocuk kontenjanından bakabilirim ve o duygusallığı anlamlandırabiliyorum :)) Çok güzel ve anaç bir yazı olmuş. Orhun'a selamlar. Fazla çay-kahve tüketmesin anne kurabiyelerinin tadını çıkarsıbn :))
YanıtlaSilOrhun çok nadir çay-kahve içer. Sağlığı biraz takar kafaya. Sigara da içmez. Çantasına sağlıklı atıştırmalıklar koyuyorum. Geçen gece dışarıdan bir şeyler almaya giden arkadaşına süt ısmarlamış. Çocuk kalmış öyle. Gülmüşler ilk kez böyle bir istek geldi diye:) Bizimki de "Ne güzel işte şirkete değişik bir hava getirdim" demiş. Bağlı çalıştığı kadın o kadar çok gülmüş ki "Allah da seni güldürsün" demiş:) Yazınca çok da komik olmuyor ama bunları Orhun'un söyleyişiyle falan düşünmek lâzım:) Sütse süt, kimseyi takmaz:)
SilÇok teşekkür ediyorum Zihin. Kendimi tutmasam çok daha anaç bir yazı olurdu:) Abartmamak lâzım:) Fakat ufak da olsa iç dökmek ve sizlerden gelen bu geri dönüşler bana çok iyi geldi. Kocaman sevgiler benden...
"Çantasına sağlıklı atıştırmalar koyuyorum deyince", okula giden çocuğun beslenme çantası var gibi olmuş:) O kadar da değil tabii. Yanına veriyorum demek istedim. Ne yapayım, elimde değil:) Uzun saatler kalabildiği için power bank'ten yedek tişörte, kitaba kadar yanına alıyor, sırt çantasıyla gidiyor.
Silİş hayatında Orhun'a başarılar. İş bulmak mesele , çalıştığı için çok şanslı. Kızımda hem çalışmaya başlayıp hem de ayrı eve geçince ,yüreğim pır pır edip duruyordu, geçmedi, hala kalbimde bir tuhaf duygu var.
YanıtlaSilKurabiyeleri afiyetle yemişlerdir eminim, işyerinde anne kurabiyesi şahane.
Çok teşekkür ediyorum Mehtap. Ama işte ne kadar endişelensek de sağlıklı olan ayrı eve geçmeleri, bir de kendilerine ait olan yolu çizmeleri. Annelik burada devreye giriyor. Kendimizi sıkmaktan perişan olduk:) Allah hepsini iyi insanlarla karşılaştırsın.
Sil"Herkes kurabiyelerine bayıldı" diyor. "Yaparım yine" dedim:))))
Yaaa ne kadar tatlı bir ilişkiniz var ama :) Kurabiye göndermek çok minnoş :)
YanıtlaSilÇok teşekkür ederim:) Çoğunu anlatsam anne kuzusu denir ama vallahi öyle değil:) Hem beraber, hem bağımsız olmayı biliyoruz, bilmek lâzım.
SilSevgiler...
Süt ısmarlamış demek, benim oğlumdan bir tane daha varmış, oğlu bile sütü bıraktı, benimki hala süt içer. Küçükken derdi ki: "Anne ben büyüyünce ne içeceğim, çay falan içemem" :)
YanıtlaSilOrkun'a iş hayatında başarılar diliyorum, ne güzel kendi ayaklarının üstünde durmaya başlamış. Ben oğlumu üniversiteye başladığında annemlerin yanına postaladığım için çok fazla hasret-daha doğrusu endişe-duymamıştım. İnsan zamanla alışıyor zaten. Yıllar önce Arundhati Roy'un "Küçük Şeylerin Tanrısı"nı okumuştum. Girişte, ithaf kısmında şöyle diyordu: "Anneme, gitmeme izin verdiği için". Kulağıma küpe olmuştu sanki.
Orkun hasretin uzak kısmını bitirmiş, ne güzel iş de bulmuş, bence çok mutlu olmalısın Sezercim. Yolu hep açık olsun, iyi insanlarla karşılaşsın...
Arundhati Roy'un o sözü benim de hep aklımdadır Nurşen Hocam. Annesinin kalp çarpıntılarıyla, ama bunu belli etmeden- çocuğunun önünde açtığı yolu anlayabilene ve bunun için teşekkür edene ne mutlu!
SilBu konuda Halil Cibran'ın "Çocuklar" şiiri de rehberimdir. Hepsinin yolu açık olsun!
Orhun yemeyi içmeyi sever. Kuralları vardır, artık o an kek, krep, kurabiye vs. ne yiyorsa yanında süt gider diye aldırmıştır sütü:))) Hiç umursamaz, örneğin zincir kahvecilerde bile olsa herkes havalı havalı siparişler verirken, o eğer tatlı bir şey söylediyse "süt var mı?" der:)
Çok teşekkür ederim Nurşen Hocam. Mutluyum çok şükür. Hepimizin yaşadığı o "Yıllar nasıl geçti?", "Artık yetişkinlerin sıkıntılarıyla uğraş dur" hissiyatları:)
ne güzel ifade etmişsin :) evet yaaa hatırlıyom ben de küçüklüğünü onun :)
YanıtlaSilÇok teşekkürler Deep. Hatırlarsın tabii, sen de eski dostlardansın:)
SilÖyle etkilendim ki, tam da aynı hisleri yaşadığım güne denk geldi. Yakın arkadaşımın, bebekliğini bildiğim ve büyümesine şahitlik ettiğim oğlu büyüdü, yurt dışında çalışıyor ve cuma günü de evleniyor. İnanamıyorum, o günler dün gibi. Hep güzel günlerini görelim birlikte inşallah. <3 :)
YanıtlaSilYuva kurmaları da ayrı bir hislenme sebebi değil mi? :) Yeni evlileri tebrik ederim, çok güzel yılları olsun.
SilGüzel günlerini hep beraber görme dileğine katılarak çok teşekkür ediyorum.
Annelik böyle bir şey. Hem seviniyor hem buruluyoruz.
YanıtlaSil:) Hem keyifli hem zor:)
Sil