"Bir Ressam, Bir Resim" serisinin bu haftaki konuğu için bu pazartesi, lapa lapa karın yağdığı İstanbul'dan Kıbrıs'ın köpüklü sularına uzanıyoruz. Sandro Botticelli'nin Venüs'ünü Kıbrıs kıyılarında görüyoruz. Çünkü aşk ve sevgi tanrıçası Venüs, Yunan mitolojisindeki ismiyle Aphrodite, bu adada denizin köpüklü dalgalarından doğuyor. Gün geliyor, antik dönemler geride kalıyor, zaman Rönesans'ı gösteriyor ve tam bu sırada Platon felsefesi tekrar gündeme geliyor. Yeni Platoncu anlayışı benimseyen sanatçılar için mitolojik konular revaçta oluyor ki bu sanatçılardan biri Botticelli. Neoplatonizm'de iki farklı Venüs anlayışı hâkim. Biri dünyevi, diğeri göksel... Dünyevi olan şehvetle, göksel olan sevgiyle ilgili. Platon'a göre insan önce bedensel güzelliğe takılıyor ve bunu dünyevi Venüs temsil ediyor. Tüm güzel bedenlerin birbirine benzediğini gördükten sonra tinsel güzellik aranıyor. Bunu temsil eden de göksel Venüs. Tanrı'ya ulaşmak da bu anlayışla ilgili. Tanrı'ya sevgiyle ulaşılıyor. Rönesans çağında çokça savunulan bu fikir, doğal olarak sanata da konu oluyor.
Bugün Floransa'da Uffizi Galerisi'nde sergilenmekte olan Botticelli'nin Venüs'ünü bir istiridye kabuğunun içinde, Kıbrıs'ın köpüklü dalgaları üzerinden kıyıya ulaşırken görüyoruz. Sağ yanında iki Batı rüzgârı yer alıyor ve nefesleriyle yardımcı oluyorlar ona. Kıyıda çiçek ve bahar tanrıçası Flora bekliyor. Flora'nın elinde aklı simgeleyen bir giysi var. Rönesans'ta bireysel aklın önem kazandığını biliyoruz. Flora'nın elindeki giysi, mükemmel ruhların bile bozulabileceğini ve bu durumda akıl giysisini giyerek tekrar saf sevgiye dönmenin mümkün olduğunu anlatıyor. Uçuşan saçlar ve kumaşlar, batı rüzgârlarıyla Flora'nın giysilerinin zıt renkleriyle oluşan denge, bir köşeden diğer köşeye doğru diyagonal şekilde yerleştirilmiş figürlerle yaratılan çapraz kompozisyon dikkat çekiyor. Botticelli, en zarif çizgileri barındıran eserlerin ressamı. Rönesans resim ve heykel sanatının Venedik ve Roma'yla birlikte önemli okullarından biri olan Floransa'da çizgi önemli. Botticelli ideal güzellik anlayışına bağlı kaldığı için her resminde kadın figürleri birbirine benziyor.
Sanatçı, Venüs'ün Doğuşu'nu, hamisi olan ve "Muhteşem Lorenzo" olarak adlandırılmış Lorenzo de'Medici'nin konutu için yapmıştır. Medici Ailesi, Floransa'nın en güçlü ailesidir. 14.-17.yy.'lar arasında siyaset, ticaret, din, bilim, sanat vb. her alanda kent yaşamına, hâttâ İtalya tarihine damga vurmuştur. Konumuz itibariyle sanatı ve sanatçıyı desteklemeleri önemlidir ki bu aile sayesinde pek çok sanatçı rahatlıkla çalışabilmiş, günümüze başyapıt niteliğinde eserler bırakmışlardır.
Botticelli, ilerleyen yaşamında Muhteşem Lorenzo'nun büyük desteğini almıştır almasına ancak onun bir sanatçı olmasını sağlayan, çocukluğunda ve gençliğinde arkasında duran bir babaya sahip olması da az buz bir iş değildir. Baba Mariano Filipepi, oğlunun iyi bir eğitim almasını istemiştir. Önce bu doğrultuda hareket eder. Ancak Sandro'nun okuma, yazma, aritmetik gibi konularla ilgisi yoktur. Bunu anlayınca kuyumculuk yapan bir arkadaşının yanına yerleştirir oğlunu. O dönemde kuyumcularla ressamlar arasında yakın ilişki vardır. Birçok usta ressam önce kuyumcu çıraklığı yapmıştır. Sandro da resme yönelir, babası bu kez onu en iyilerden öğrenim görmesi için Fra Filippo del Carmine'ye götürür. Çok başarılı olur Sandro. Botticelli olur. Şehrin ileri gelenlerinden, hâttâ Sistene Şapel için Papa'dan bile siparişler alır. Çok para kazanır ancak ilk sanat tarihçisi sayılan ressam ve mimar Vasari'nin* söylediğine göre savrukluktan, düzensizlikten hepsini çarçur eder. Ömrünün son yıllarında zorlansa da sevenlerinin desteğiyle ayakta durur. Yine Vasari'ye göre Botticelli çok güleryüzlü bir adamdır. Öğrencilerine, arkadaşlarına titizlikle kurguladığı şakalar yapmayı sever. Ve en önemlisi onun resimleri en büyük övgüyü hak etmektedir.
*Giorgio Vasari, Sanatçıların Hayat Hikayeleri, Sel Yayıncılık
Akıl elbisesi olarak yorumlanmasının sebebi nedir anlayamadım. Emeğinize sağlık.
YanıtlaSilRönesans akıl çağı biliyorsunuz. Bedenden ziyade aklın öne çıktığı bir dönem. Giysi burada tamamen sembolik. Flora'nın elindeki giysi aklı simgeliyor. Akıl da giysi gibi kuşanılmalı. Rönesans'ta simgesel anlatım çoktur.
SilÇok teşekkür ediyorum Arif.
resmi ve hikayesini bize aktardığınız için sağolun.
YanıtlaSilBen çok teşekkür ederim. Sen de sağ ol Özlem. Sevgiler...
SilGerçekten de aile ne kadar önemli, değil mi?
YanıtlaSilBı resimde Venüs'ün kolları hep bi tuha gelmiştir bana :)
Aslında o dönemde ressamlık da para kazanılan bir iş. Bugünün şartlarındaki sanata yöneltme gibi bir durum olmasa da, babasının önce akademik eğitimi sağlaması, sonra resmi iyi yerden öğren demesi hoş geliyor bana. Yani senin dediğin yere ulaşıyoruz, aile önemli:)
SilRönesans, kalıpların dışına çıkılan bir dönem ve bireysellik ön planda. Kolların duruşu da Botticelli'nin bireysel tarzıyla belirlenmiş. Kıvrımlı, dinamik çizgilerle uyumlu.
Hatay'da yapılan kazılarda bulunan heykelini görmüştüm. Bu tabloya da çok aşinayım. Doğrusunu istersen ressamıyla fazla ilgilenmediğim gibi resmin yorumunu da hiç öyle düşünmemiştim. Çok ilginç geldi. Teşekkür ederim. Dalgaların köpüğünden doğan tatlı gülüşlü Afrodit:)
YanıtlaSilBu resim çok bilinir değil mi? Bir de sanatçıya ait "İlkbahar" vardır, o da çok tanınır.
SilBen çok teşekkür ederim. Aşk ve sevgiyi temsil eden Afrodit, her daim ilgi çekici:)
Genelde ''Aşk ve Güzellik Tanrıçası'' diyorlardı ama ''Aşk ve Sevgi'' daha güzelmiş;)
SilDevamsızlığım yok şu ana kadar, dersleri -pek parmak kaldırmasam da- dikkatle takip ediyorum ve bu pek hoş eğitim bitince; sosyal hayatta sohbetler dönüp dolaşıp resme geldiğinde artık rahatlıkla hava atabileceğimi düşünüyorum:)
YanıtlaSilÇoook teşekkür ederim. Ben devamsızlık yaparsam diye korktum şimdi:) Motivasyon oluyor bu sözler.
SilKısa kısa bilgiler ama eğleniyoruz, anımsıyoruz hep birlikte:) Sevgiler...
renkler ne kadar iç açıcı, botticelle içiyle barışık bir insanmış bence:) cehennem resmi bile çok karamsar gelmedi bana.
YanıtlaSilEvet, doğru bir tespit:) Vasari, Botticelli'nin çok neşeli, çok şakacı olduğunu söylüyor. Onun zamanına yakın tarihlerde yaşadığına göre sözleri doğru olmalı.
SilTeşekkür ediyorum, sevgiler...
mükemmel ruhların bile bozulabileceğini ve bu durumda akıl giysisini giyerek tekrar saf sevgiye dönmenin mümkün olduğunu anlatıyor. .... bunun farkına varsak aslında her zaman aklımızı kullansak zor anlarda çok daha iyi olacak her sey
YanıtlaSilTekrar aklın öne çıkacağı Rönesans gibi bir dönem gelecektir:) Yaşam döngülerden ibaret.
SilÇok teşekkürler Sevda, sevgiler...
Bu tabloda kaybolmuştum :) Floransa'nın en güzel köşelerinden. Ah bir de turistler rahat bıraksa da doya doya seyredebilsek. Ana baba günü...
YanıtlaSilFloransa'yı görmedim. Günlerce kalmam gerekir, her şeyi doya doya izlemem gerekir:) Tekrar gezelim de yeter ki ana baba günü olsun. Gerçekten razıyım:)
SilSevgiler Zihin...
resim en sevdiğim sanat bu resmi de pek severim hatta bu resme bakıp özellikle eğik boynuna bakıp öykü hayal edip yazıyorum bazeen :)
YanıtlaSilNe güzel, ne tatlısın deep:)
SilMutlaka yeni tablolar ve tablolar üzerine yeni yazılar yazmalısınız. Çok beğeniyorum ve ilgimi çekiyor yalnız bir şeyi anlamıyorum, neden o dönemlerde insan vücudu kusursuzlaştırılıyor acaba?
YanıtlaSilÇok teşekkür ediyorum. Her hafta yazmaya çalışıyorum ve bir yıl sürmesini planlıyorum. Umarım aksatmam:) Benim için de bilgilerimi tazelediğim bir etkinlik oldu bu seri. Şu an keyifli gidiyor.
SilHer dönem kendi güzellik algısını oluşturuyor. Bugün de örneğin, sosyal medya üzerinden fotoğraf revaçta ve fotoğraf eklemek için herkes en iyisini seçiyor, filtrelerle kendini idealize ediyor. Çünkü güzel gösteren makyaj malzemelerinin, giysilerin satıldığı, estetik operasyonların revaçta olduğu tüketime dayalı bir çağdayız. Internet aracılığıyla herkes birbirini etkiliyor, ideal olduğu düşünülen bir güzellik algısı yaratılıyor. (Gerçi karşıt görüş de güçlenmekte artık). O dönemler dediğiniz ise Boticelli'nin ideal güzellik anlayışıysa eğer, bunun felsefi bir anlamı olduğunu söyleyebilirim. Rönesans döneminde antik dünyaya ilgi arttı ve Floransa'da Platon'un felsefesini benimseyen bir akademi, bir anlayış doğdu. Platon'un ideal güzellik anlayışına uygun figürler yaptı birçok sanatçı. Her dönemin güzellik algısı ve sanata yansıması kendine özgü özellikler gösteriyor. Tarihle birlikte okumak bu yüzden anlamak için önemli bir adım.
Boticelli'nin bu tablosunu çok severim baktıkça huzur verir. Bu sanatsal paylaşım iyi geldi, teşekkürler ☺️
YanıtlaSilBen teşekkür ediyorum. Sevgiler...
Sil