17 Mayıs 2021 Pazartesi

BİR RESSAM, BİR RESİM (16)

 GIACOMO BALLA (1871-1958) - MERKÜR GÜNEŞİN ÖNÜNDEN GEÇİYOR 

    Şayet yazıya bir başlık koyma durumu olmasaydı okuyucuya bu resmin ne anlatmış olabileceğini sorardım. Sarmal hareketin üzerinde yer bulmuş üçgenler, daireler, infilak etmiş formlar, iç içe geçmiş sıcak ve soğuk renkler, ara ara parlayan beyazlar... Kimine göre tüm bunların aslında somut bir olayı anlatıyor olması güç. 
Fakat gerçek gün gibi ortada, zira bu resim Merkür'ün Güneş'in önünden geçişini anlatıyor. Üstelik hayalen de değil, 7 Kasım 1914 tarihindeki gökyüzü olayının Giacomo Balla tarafından görselleştirilmesi söz konusu. Amatör olarak astronomiyle de ilgilenen ressam, geçişi bizzat gözlemliyor ve tuvaline aktarıyor. Sık rastlanan bir gökyüzü olayı değil bu. Kasım geçişleri 7, 13, 33 yılda bir, Mayıs geçişleri ise 13 veya 33 yılda bir gerçekleşiyor. Merak edip baktım, son geçiş 11 Kasım 2019'da yaşanmış, bir sonraki 13 Kasım 2032'de gerçekleşecekmiş. 
    Giacomo Balla yüzümüzü, fikrimizi tek bir resimle nasıl da gökyüzüne çevirmemizi sağladı değil mi? Fütürizm işte! Yani Gelecekçilik. Edebiyat, resim, heykel, mimari, moda, müzik, sosyoloji vb. insana dair her alanda ileriyi görmek, olabilecekleri düşünmek... Bugün fütüristler dernekler kuruyorlar, fikirler geliştiriyorlar, benim de epeyi bir ilgimi çekiyorlar, takip ediyorum. Fütürizm'in ilk ortaya çıktığı tarihler ile günümüz arasında teknolojik olarak inanılmaz gelişmeler yaşandı. Kurabileceğimiz hayallerin ya da korktuğumuz komplo teorilerinin ucu bucağı yok. Şimdi her birini bir kenara bırakalım ve Fütürizm'in doğduğu tarihe gidelim, konumuz yine resim olsun.
    Fütürizm tam tamına 20 Şubat 1909'da ortaya çıkıyor. Tarih net çünkü o gün şair ve yazar Filippo Tomasso Marinetti, Fütürizm'in manifestosunu yayınlıyor. Anlaşılacağı üzere olayın geçtiği ülke İtalya. Rönesans'ı yaşamış, yüksek sanatın kalbi İtalya'da sanatçıların üzerinde tam da bu nedenlerle bir ağırlık var. Ve bundan sıyrılma isteği... Eskiyi yıkarlarsa yeniye ulaşacaklar, gelecek onların önünde, gençler ve ateşliler. Bilim ve teknoloji, endüstrileşmiş şehirler, hız, dinamizm... Artık geçerli olan bu. Fütürizm'in resim sanatında kendini göstermesi de ayrıca bir manifestoyla şekilleniyor. Bunu da Luigi Russolo hazırlıyor. Resmin teknik manifestosunda sessizliğin statik olduğu ve sessiz olan her şeye karşı olunduğu belirtiliyor. Sesler, kokular, gürültüler tuvallerde somutlaşıyor. Yataylık ve düşeylik, yumuşak renkler, küp gibi bitmiş formlar statik oldukları için reddediliyor. Kırmızılar, keskin yeşiller, güçlü sarılar, havai fişekler, dar açıların çarpışması, eğri çizgiler, silindirler, koniler, dinamizm ön plana çıkıyor. Büyük şehirler, garlar, metrolar, otomobiller, renkli sirkler, hızlı sporcular, hareket halindeki nesneler konu olarak seçiliyor. Üslup açısından genelde 20.yy'ın önemli akımlarından Kübizm ve Fovizm'den yararlanılıyor. İtalya kaynaklı Fütürizm, Fransa, Rusya, İngiltere vb.ülkelerde de zamanın gereği olarak yer buluyor. İtalyan fütürist sanatçılar trenle gezerek eserlerini sergiliyorlar. Seyahat sırasında Fütürist Geceler düzenliyorlar. Herkes kafasına göre konuşuyor, şakı söylüyor. Kaotik, gürültülü geceler çoğunlukla kavgayla noktalanıyor. Yıkıcı, şiddete meyilli İtalyan genç sanatçılar faşizme yakın durdukları için Mussolini bunları yanına çekmek istiyor. Yine de başlarına buyruk olduklarından Mussolini'ye pek yüz verilmiyor ancak tamamen uzak da kalınamıyor. Fütürizmi benimsemiş sanatçılar Birinci Dünya Savaşı'nın başlamasıyla küresel bir şiddeti yaşıyorlar. İtalya fütürizmi dar anlamda savaşla birlikte son buluyor ancak çeşitli ülkelerde çeşitli şekillerde devam ettiği görülüyor. Savaş sonrasında İtalya'da tekrar canlandırılmak isteniyor. Özellikle mimaride fütürizmin etkisi daha uzun soluklu oluyor. Öyle ya da böyle, fütürizm, değişen dünyayla birlikte, ilk şiddetli halinden daha farklı olarak kalıcı hale geliyor. Şiddet konusunda bana katılmayanlar olacaktır, kaba kuvvet yerini gizli kötülüklere bıraktı diyenler olacaktır ancak ben olumlu düşünmeyi sevdiğim için teknolojinin iyi eller yoluyla insanın yararına sunulacağını umut ediyorum. Sanat ise çoktan kalıpları kırdı. Kimi zaman geleneksel, kimi zaman digital, herkes beğenisine uygun işi, kalbine dokunan bir sanatçıyı muhakkak buluyor. 
    1914 tarihli "Merkür Güneş'in Önünden Geçiyor" bugün Venedik'te Peggy Guggenheim Müzesi'nde sergilenmekte. Fütürizmin teknik manifestosuna uygun, önemli bir örnek. Konusuyla da izleyicinin ilgisini çeken bir resim. Gel gör ki Giacomo Balla fütürizmle olduğu kadar faşizmle de özdeşleşmiş sanatçılardan biri. Mussolini yönetiminin propaganda aletlerinden. Çok yönlü bir sanatçı. Çocukluğunda müzikle ilgilenmiş, babasının ölümüyle müziği bırakıp resme yönelmiş. Akademik eğitim almış. Sanat hayatı boyunca resim haricinde heykeller, fütürist giysiler yapmış, film ve oyunlara mizansenler hazırlamış. San Luca Akademisi'nde öğretim üyeliği de yapan Balla, 87 yaşında hayata veda etmiş. 
    



15 yorum:

  1. Eğer resmin ne anlattığını sorsaydınız dediğiniz gibi geometrik şekiller, sıcak renkler gibi pek teferruat gerektirmeyen şeylerden bahsederdim bende.
    Tablo ve ressam üzerinden bilgilendirici yazı oldu. Faydalandım kültürel açıdan :) teşekkürler

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ben çok teşekkür ediyorum:) Sevgiler Bayan Hohori...

      Sil
  2. Nedendir bilinmez, 16 ressam ve resim serisi içinde en çok bu tabloyu beğendim. Anlattıklarının etkisi oldu sanırım. Pandemi nedeniyle ben de fazlasıyla gökyüzüyle ilgileniyorum onunla da ilgisi olabilir. Tabii benimki sadece gözlemci olarak:) 1914 yılı ve böyle bir tablo oldukça etkileyici. Fütürizm hoşmuş sözün özü. Balla'nın adını hiç duymamışım bu arada. Çok cahil hissettim:)
    Emeğine sağlık Sezer. Teşekkürler:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Gökyüzüyle ilgilenme durumunu merak ettim açıkçası Zeugma. Astronomi mi yoksa astroloji mi?:) Ben de ikisiyle ufak ufak ilgileniyorum. Okuyorum daha doğrusu. Teleskobum yok:)
      Konuyu dışarıda bırakırsak kübizmi seviyorsun demek:) Ben de severim. Balla'nın adını daha önce duymamış olmak normal. Bilim insanı, sanatçı, aktivist vs. Çooook insan geldi geçti, hepsini tanımak ne mümkün:)
      Ben çok teşekkür ediyorum. Kocaman sevgiler...

      Sil
    2. Yok canım, teleskop aşamasına gelemedim daha:) Gökyüzüyle ilgim pandeminin ilk aylarında balkonlarda yaşamamız nedeniyle Ay'ın evrelerine dikkat etmek, her yeni gün günbatımı izlemek ve yakın plan fotoğraflamaya çalışmaktan ibaret. Ay'ı ve Güneş'i takip etmek, yıldızlara ve tüm galaksiye büyük bir merak duymak diyelim :)

      Sil
  3. Ben de Sevgili Zeugma gibi bu resmi çok beğendim, duvarımda olsun isterdim, yazıyı okuduktan sonra daha çok istedim çünkü başlangıçta renklerle, şekillerle oluşan görüntüydü beni etkileyen, bu nedir diye düşünmeden, resmi okumaya çalışmadan düz bir beğeni... Sonra iş değişti, almakta olduğum eğitim bilinci biraz yükselttmiş demek ki, daha sabırla baktım, bir şeyler değişmiş bende fark ettim, bu dersi de zevkle tamamlayınca bir kez daha dönüp resme baktım. Görmeye başlamışım, bir ilerleme var:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Başarılı, etkileyici bir resim bence de. Yazıyı yazarken aynı şeyi düşündüm: duvarımda olsaydı keşke:)
      Görmeye başlamışım deyince aklıma şu geldi: Bu tablo veya diğerleri karşımızda olsa fırça izlerini takip ederdik, nasıl boyamış olabileceğini anlardık, fırça haricinde başka alet kullanıp kullanmadığını gözlerdik vs. Teoriyi pratikle birleştirip görme yetimizi çoğaltacağımız günler diliyorum. Müzeler, galeriler... Şu salgın bir bitse:)
      Çok teşekkür ediyorum. Kocaman sevgiler benden...

      Sil
  4. Sanatın en güzel yanı burada gizli: herkes için sanat var :) Resimde ben biraz eski kafalı bir sanatseverim. Yeni akımlara, yöntemlere biraz mesafeliyim. Ama kapıları tamamen örtmüyorum. Olur da 21.yüzyıldan birileri bana hitap edebilir ihtimaliyle.

    Resmi bana soracak olsalar ilk çağrışımları erotik olurdu. Neden bilmiyorum. Bir yandan tedirgin edici. Günün sonunda yorumculara katılıyorum, ben de duvarımda yer ayırmak isterdim :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Haklısın, kapıları kapamamak lâzım:) "Sorardım" dememdeki amaç oydu, bir gezegen olayının anlatıldığı ilk anda akla gelmiyor değil mi?

      Sil
  5. Bir resim sanatı kitabım var, Yapı Endüstri Merkezi'nin yayınladığı "Sanat Kitabı"nın cep boyu. Uzunca süre başucumda durdu, her gece bir ressamın eserine baktım, hakkında yazılanları okudum.
    İşte o kitapta Balla'nın başka bir eseri var, Kırlangıçların Uçuşu. Buradakinin aksine soluk ve gri siyah ağırlıklı renkler var. Kırlangıçların uçuşunu gerçekten hissettiren bir çalışma, bence.
    Bu sayfadaki resmin, farklı bir büyüsü var.
    Teşekkürler, sevgiler. :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Eveeet, bilinen bir tablosudur. Hareket halinde kuşlar:)
      Katkı için ben teşekkür ederim, sevgiler...

      Sil
  6. Yine çok güzel bir içerik olmuş emeğinize, kaleminize sağlık.

    YanıtlaSil
  7. Aaa yazmistim kayboldi sanki. Asla somut bir sey dusunmezdim . Bu kadar somut bir aciklama cok bilgilendirici oldu kendi adima tesekkur ederim

    YanıtlaSil

Yorumu olan?