Serinin bir önceki yazısında Caravaggio'yu anlatınca ve ondan etkilenen çok sayıda ressamın bulunduğunu söyleyince, bir de üzerine sinemada henüz "Last Duel"i izlemiş olduğumdan, bugün Artemisia Gentileschi'den bahsetmek kaçınılmaz oldu. Bir kadın olarak kariyerinde isim yapmanın erkeklere oranla çok daha zor olduğu tartışılmaz bir gerçek. Bir de bunun yaklaşık 400 yıl öncesini düşünün. 1593 doğumlu Artemisia için erkek egemen sanat dünyasında tutunmak çok çok daha zordu. Fakat başardı. Genç yaşında karşılaştığı olumsuzluklara rağmen... Onun hayatının bir döneminde yaşadıkları, geçen hafta Last Duel'i izlerken birer birer aklıma üşüştü. Matt Damon ve Adam Driver beğenisiyle, konusu hakkında ön araştırma yapmadan gittiğim film tam bir kadın filmi çıkmıştı. Ortaçağ'ın karanlık ortamında bol savaş ve dövüş sahnesi göreceğimi zannederken tipik eril davranışlar ve kadınların bitmez mücadelesi üzerine düşündüren bir film izlemiştim. Gerçek bir olaya dayanan Last Duel'de asla yaşamak istemeyeceği nedenlerle düelloya özne edilen Marguerite gibi Artemisia da tecavüze uğramış ve aylar süren bir mahkeme süreci yaşamıştı. Her ikisi de olayı örtbas etmemişti. Marguerite için işin ucunda ölüm olabilecekken, Artemisia doğruyu söyleyip söylemediğinin anlaşılması için "kelebek vida" denen aletle işkence testinden geçirilmişti. Bu durumda, tabiidir ki ışık-gölge ve şiddetin ressamı Caravaggio, Artemisa'nın yaşadıklarının tuvale aktarımı konusunda örnek alabileceği ilk sanatçıydı. Üstelik dönem Barok dönemdi, dramatik etkisi yüksek eserler oluşturmak ön plandaydı ve bu da Artemisia'nın içini dökebileceği bir alan yaratıyordu. Artemisia hem güçlü karakterinin etkisi, hem de yaşadıklarının birikimiyle resimlerinin % 94'ünde (Roberto Longhi'nin araştırmasına göre) mitolojiden ve dini hikâyelerden aldığı kadınları kahraman olarak ya da erkeklerle eşit pozisyonda betimlemişti.
Roma doğumlu Artemisia Gentileschi, teknik anlamda -tıpkı onun ve birçoğunun gibi- Caravaggio'dan etkilenen ressam Orazio Gentileschi'nin kızıydı. Dolayısıyla babası sayesinde resimle ilgilendi. Erkek kardeşleri de ressamdı ancak kardeşler içinde en yeteneklisi oydu. Artemisia 18 yaşına geldiğinde babası, ressam Agostino Tassi'den resim dersleri almasını istedi. Ne yazık ki Artemisia Tassi tarafından tecavüze uğradı. Üstelik Tassi bu eylemde yalnız değildi. Evlenme sözü verdiği için Artemisia onunla ilişkisini bir süre devam ettirdi. Ancak adam sözünden cayınca, Orazio Gentileschi tarafından dava edildi. Uygulanıp uygulanmadığı net bilinmese de dava süreci sonunda Tassi'nin beş seneliğine Roma'dan uzaklaşmasına karar verilmişti. Artemisia yeni bir sayfa açarak ressam Pierantonio Stiattesi ile evlendi ve Floransa'ya geçti. Açıkçası bunda da babasının etkisi vardı. Floransa'da 6 yıl kaldılar. Bu sırada ünlü banker ve sanat hamisi Medici Ailesi'nin himayesine giren sanatçı, saray ortamında bulunmasının etkisiyle hem entelektüel anlamda gelişti, hem üretti. Üstelik Floransa Accademia di Arte del Disegno'ya kabul edilen ilk kadın ressamdı. Aranan bir isim oldu. Floransa'da 5 doğum yaptı. Sadece biri, kızı Prudentia yetişkin yaşlara erişebildi. O da bir ressamdı, eğitimini Artemisia vermişti.
Az önce de bahsettiğim gibi Artemisa mitolojiden ve kutsal hikâyelerden aldığı kadın karakterleri oldukça güçlü resmetti. Kadınlara atfedilen yumuşak özelliklerden kaçındı. Caravaggio etkisinin en çok görüldüğü resimlerinden biri, yazının da görseli olan "Judith Holofernes'in Başını Keserken"dir. Yüzyıllardır sanat tarihine konu olmuş bu olaya göre Asur komutanı Holofernes, Judith'in kenti Bethulia'yı kuşatır. Kent halkı teslim olsa da Judith bunu kabul etmez ve incelikli planı sayesinde Holofernes'in gönlüne girer. Bir gece bir ziyafet sırasında sarhoş olan adamın başını, yardımcısının da yardımıyla keser ve bir sepete koyar. Resimler genelde ya olayın gerçekleştiği anı gösterir ya da sonrasında yardımcı sepeti taşımaktadır. Artemisia bu olayı birçok kez resimlemiştir. Yazının görseli olan ve bugün Uffizi Galerisi'nde sergilenen çalışmasında olayın en şiddetli anını görmekteyiz. Judith, Holofernes'in başını komutana ait kılıçla kesmekteyken yardımcısı adamı tutmaktadır. Her ikisi de oldukça kararlıdır. Üzerine sıçrayan kan dahi Judith'i etkilememiştir. Güçlü ışık-gölge karşıtlığı Caravaggio etkisini gösterirken olayın dramatik yönünü arttırmaktadır. Sol alt köşeden gelen ışık karakterlerin yüzünü aydınlatırken ifadeyi güçlendirir. Figürlerin kıyafetleri üç ana rengin baskın tonlarıyla boyanmıştır. Kumaş kıvrımları barok resimlerde görüldüğü üzere yoğundur. Olayın iç mekânda gerçekleştiği anlaşılsa da mobilya, dekorasyon vs.adına dikkatimizi asıl konudan uzaklaştıracak hiçbir ayrıntıya yer verilmemiştir.
Kimine göre Artemisia genç yaşta başına gelen tecavüz olayını sanatında kullanmış, bir nevi kaymağını yemiştir. Çoğunluğa göreyse güçlü kadınları resmetmesinin, şiddeti kullanmasının, Holofernes'in başını defalarca kesmesinin altında bu tecavüzün travması yatmaktadır. Ben ikinci seçeneğin doğru olduğunu düşünüyorum. Resimleriyle de olsa susmamış. Last Duel'de beni etkileyen bir sahne vardı. Tecavüz davası sürerken Marguerite anne olmuştu. Kadına söz hakkı bırakmayan iki ahmak erkeğin sürüklediği düello sonunda hem kendisinin hem kocasının ölme ihtimali olduğu için çocuğunun geleceği adına endişelendiğinde bir an süngüsünü düşürmüş ve "Çocuğum olacağını bilseydim susardım. Tıpkı benden önceki anneler gibi" demişti. Kadınları devamlı ikilemde bırakan doğal ve sosyal düzeni sevmiyorum. Bunu kırabilen kadınları seviyorum. Ve resimlerinde kadınları yalnızca naif hâllere hapsetmediği için Artemisia'yı da seviyorum.
* Tekrara düşmek istemedim. Artemisia Gentileschi'nin resimlerini Barok üslup ve Caravaggio üzerinden değerlendirmek için bkz. bir önceki yazı: Caravaggio / Kart Oynayanlar
yorumla birlikte tabla daha da bir anlam kazandı sanki. teşekkür ederim.
YanıtlaSilBen teşekkür ederim. Sevgiler...
SilResme bakarken onun öyküsü, ressamın nasıl bir yaşam sürdüğü, resmin yapıldığı dönem hakkında bilgi sahibi olmak çok önemli. Verdiğiniz bilgiler için teşekkür ederim:)
YanıtlaSilÇok naziksiniz. Ben teşekkür ederim. Sevgiler...
SilResmi ilk gördüğümde başımı çevirdim. Ressamın hikayesini okuduktan sonra bakabildim resme.
YanıtlaSilYazının son cümlelerine tamamen katılıyorum, benzer düşünceler ve sebeplerle. :)
Aklın yolu bir, duygular karşılıklı:) Çok teşekkür ediyorum. Kocaman sevgiler benden...
Sillast duel, bi bakayım nette :) matt damon, aynı mark whalberg gibi tipik amerikalı, driver da evet yıldızı parladı, jarmusch un paterson u ile :) yazarın da resmin de hikayesi çok iyimiş ama bu resme bakamam ben :) oyyy, kelle avcıları, şeytan avcıları eskiden de varmış demekki :) kontes bathory gibi amanin :)
YanıtlaSilFotoğraf olsa bakamam ben. Ya da filmde görünce başımı çeviririm. Ama resimde sorun yok:)
SilCaravaggio'da daha etkilisi var. Demek ona hiç bakamayacaksın Deep:)
Resim direk kaptı beni Öğretmenim, sanki aşama kaydettim ya da içimden bir his beni direk resime yönlendirdi. Baktım... baktım... Sonunda gördüm. Gördüğüm yüzdeki ifade müthişti. Kararlı, ne yaptığını bilen bir soğukkanlılık ve çok intikamçı bir had bildirme eylemiyle birlikte kadının yaptığından zevk duyan güçlü yapısı idi en çok dikkatimi çeken. Kendine çektirilenlerin bedelini tahsil edişini, bir resme yazdığı kompoziyonmuş gibi hissettirdi sanki bana. Kocaman bir birikmişliğin toptan alınmış intikamı... müthiş! Sonra dersinizi titizlkle takip ettim.
YanıtlaSilSonuç: Ben epeyi bir şeyler daha öğrenmişim galiba; en azından sabırla resme bakmayı daha geliştirmiş ve anlam aramayı da aynı sabırla sürdürmeyi biraz biraz daha zevk haline getirmişim... Çok etkileyici bir resim ve onla doğru orantılı ve güçlü bir yaşam öyküsü, diye düşündüm dersten çıkınca da, bir karakter olarak bu ressamı sevdim sanırım:)
Gezmenle, görmenle, okumanla, yazmanla şekillenmiş olan entelektüel yanınla iyi öğrenciliğin bir yana, bu resim seni kalpten etkilemiş sanırım:) Ne güzel. Herkesin üzerinde farklı etkilendiğimiz eserler vardır malûm. Dediğin gibi ressamına kayıtsız kalmak da mümkün değil.
YanıtlaSilİlgine ve yorumuna her zamanki gibi çok teşekkür ediyorum.
Not: Caravaggio'nun aynı konulu resmine baktın mı?:)
Dersi asmış olsam da yorum yazdığım gün bakmıştım ve görmüştüm. Ondaki ifadeler de çok belirgin ve güçlüydü, yüzlerdeki bu ifadeleri kendimce okumaktan çok zevk almıştım ve etkilemişti resim ancak kaytarıcı öğrenci haftası çerçevesinde uzun uzun yazmamıştım,
YanıtlaSilGenel olarak erkek dünyasını çok iyi bildiğim için benzer süreçleri yaşayan kadın hallerinde insanca bakıp pozitif ayrımcılık yaptığım doğrudur:)
Caravaggio'nun Judith'ini kastettim. Onun Judith'indeki hırs kimsede yok:) Ama o Caravaggio tabii:) Dediğin gibi Gentileschi'nin resimleri ise hayat hikâyesi ile değerlendirildiği zaman bambaşka bir anlam kazanıyor, pozitif ayrımcılık yapmadan düşünmek imkânsız hale geliyor ve Caravaggio ne kadar usta olsa da Gentileschi'nin Judith'i zihnimizde ilk sıraya yerleşiyor.
SilŞimdi baktım ona da, fakat oyum bundan yana, buradaki ifade çok güçlü ve bir çok duygu içeriyor, dediğin gibi hikayeyi bilmek etkiliyor ebette ve resim kalitesi açsısından değerlendirmenin önünde bir engel belki de, özellikle ben gibi amatörler açsısından:)
SilÖğretmenim bu arada bir önerim olacak izninizle. Benzer bir durum olursa yani aynı şeyin farklı kişilerce resmedilmişi, iki örneği de koyun, öyküden bahsetmeyin, tekniğini ressamları falan anlatın, duygu okumayı öğrencilere bırakın, bakalım sonuç ne olacak:) Hemen değil ama üç beş ders sonra, bu konu biraz soğuduktan hatta kısmen unutulduktan sonra, uygunsa ve gerek görürseniz elbette:)
Güzel fikir. Katılımcı öğrenciler sevilir:) Ama ben biraz tembel bir öğretmenim sanırım:) Ya da ruh haline göre hareket eden diyelim. Aklımda olsun. Umarım ayarlayabilirim.
SilHiç kadın ressam bilmiyormuşum, onu fark ettim.(Frida dışında)
YanıtlaSilEh, kadın olarak ön plana çıkmak daha zor çünkü. Kadın ressam daha az.
Sil