29 Mart 2012 Perşembe

PERİLİ KÖŞK... BORUSAN CONTEMPORARY...

    Ne zaman yolum Rumeli Hisarı'ndan geçse... Köprünün tam ayağında... Farklı mimarisi ve farklı rengiyle göğe yükselen güzel yapı dikkatimi çekerdi. İsmi Perili Köşk..."Burası nedir? Kimindir? İsmi niye Perili Köşk acaba? " diye merak ederken... Bir gün Borusan tarafından 25 yıllığına kiralandığını öğrendim medyadan. 2002 yılından beri Borusan Holding binası olarak kullanılmaya başlayan Perili Köşk'ün çok daha farklı bir özelliği var anlatmak istediğim. Burası Türkiye'nin en büyük şirketlerinden birinin merkezi olmasının yanı sıra, aynı zamanda bir müze. Zannediyorum dünyada tek olma özelliğine sahip bir ofis-müze. Yani hafta içi normal çalışma hayatı yaşanırken, hafta sonu ziyaretçilere açılan bir mekan. Çok ilginç, çok hoş bir fikir.
    Ülkelerin ekonomisine yön veren büyük aileler aynı zamanda sanatın da koruyucusu olmuşlar tarih boyunca. Günümüzün modern banilerden biri olan Borusan-Kocabıyık Ailesi de sanata (özellikle de müzik sanatına) verdikleri destekle bilinir. Resim, heykel, video, yerleştirme ve fotoğraf sanatı alanlarında zengin bir koleksiyona sahip olan şirket, bu eserleri, bünyesinde yer alan binalarda ve fabrikalarda sergilemekte. Ancak şirketin genel müdürlüğü olan Perili Köşk, bambaşka bir konsepte bürünmüş. Perili Köşk'te sanat koleksiyonundan eserlerin sergilenmesinin yanı sıra, Peter Kogler gibi çeşitli sanatçılar tarafından binaya özel eserler de üretilmiş. Düşünsenize... Borusan Holding çalışanları çağdaş sanat örnekleriyle dolu bir mekanda çalışıyorlar:) Bu fikir bana şahane geliyor!
    İstanbul'da böyle bir mekan olur da biz gitmez miyiz? Güzel bir havada, her zamanki gezi arkadaşım Aslı'yla birlikte Perili Köşk'e bir ziyaret gerçekleştirdik. Giriş fiyatı zannediyorum 10 liraydı.(Lirayı nasıl yazacağımı bilemedim bu arada. Değişti ya hani:)) Çok net hatırlayamıyorum. Müze Kartı olanlara indirim yapıldığını hatırlıyorum ama.
    Perili Köşk çok değişik bir mekan. Her tarafını tek tek gezebiliyorsun. Şirket yöneticilerinin odalarını bile:) Çalışanlar için zor olan bir durum varsa o da masalarındaki tüm eşyaları cuma akşamı tek tek toplamak zorunda kalmaları olsa gerek:) Hafta içi muhakkak dolu olan masalar, hafta sonu bomboş. Bazı masalarda tek tük aile fotoğrafları var.
    Sanat eserleri her yere yerleştirilmiş. Duvarlarda resimler, fotoğraflar... Antrelerde yerleştirmeler... Özel odalarda videolar... Hepsinin bilgisi mevcut. Dedim ya... Orası bir çağdaş sanat müzesi... Bazı eserler binaya özel olarak hazırlanmış. Mesela toplantı odasının duvarları... Karış karış gezilecek, incelenecek hoş bir mekan. Zannediyorum bu ofis-müzenin fikir babası şirketin yönetim kurulu başkanı Ahmet Kocabıyık'mış. Şahane!
    İçeride fotoğraf çekmek yasak. Bu anlaşılabilir bir durum çünkü orası aynı zamanda bir iş yeri. Çok sayıda güvenlik görevlisi var ve gözleri hep üstünüzde. Bu da anlaşılabilir bir durum aslında çünkü eserleri korumanın yanı sıra çalışanların masalarını, dolaplarını da korumak zorundalar. Fakat güvenlik görevlilerinin -başka müze ve sergilerde olduğu gibi- rahatsızlık verdiklerini söyleyemem. Son derece kibarlar. Ve son derece bilgililer. Sorulan her soruya cevap veriyorlar. Hatta bir arkadaş eserleri öyle benimsemişti ve bize gönüllü olarak öyle bir sunum yaptı ki, kendisini kırmamak için sonuna kadar dinledik:) Yeri gelmişken, belli zamanlarda binayı gezdiren rehber de vardı ayrıca. Çocuklar için atölye çalışmaları da oluyormuş sanırım.
    Bu binada çalışanlar yalnızca sanat kokan özel bir ortamda çalışmakla kalmıyorlar. Manzaraları da harika:) Boğaz ayaklarının altında. Bu yazıyı okuyan bir holding çalışanı şu an içinden bana "tabi biz çalışmıyoruz, bütün gün eserleri inceleyip, denizi seyrediyoruz" deyip kızıyordur mutlaka:) Siz de haklısınız:) Yoğun tempoda çalıştığınızı tahmin edebiliyorum aslında ama arada bir iş yerinizin keyfini de çıkarın derim ben. Çok özel bir bina orası.
    Binanın teras katı da gezilebiliyor. Küçük, sevimli bir kulesi var. Manzara müthiş. Alt katlarda yine dışarıya açılan hoş manzaralı bir cafe var. Güzel bir havada keyifle oturulabilir.
    Perili Köşk'ün tarihçesinden de kısaca bahsetmek istiyorum. Burası eskiden Yusuf Ziya Paşa Köşkü olarak biliniyormuş. Mısır Hidivine danışmanlık yapan, aynı zamanda bir tüccar olan Paşa, 1910'ların başında bu köşkü yaptırmaya başlamış. 1.Dünya Savaşı nedeniyle inşaat yarım kalmış. Paşa 1926 yılında ölmüş. Ailesi 1993'e kadar burada oturmayı sürdürmüş. Bazı katlar yapılamadan boş kaldığı için, yarattığı gizemli havadan dolayı çevre sakinleri bu köşke Perili Köşk adını takmışlar. Binayı 1993 yılında Basri Erdoğan satın almış. Mimar Hakan Kıran tarafından restore edilmiş. 2002 yılında Borusan Holding tarafından kiralanmış ve dünyada bir ilk olarak ofis-müze haline dönüştürülmüş.
    Sonuç olarak... Diyorum ki... İstanbul güzel... Gezilecek, görülecek çok yer var... Sanatsal anlamda hoş etkinlikler var... Yaratıcı fikirlere sahip insanlarımız var... Bir hafta sonu uzanın şöyle Rumeli Hisarı'na... Farklı bir şey yapmak istiyorsanız Perili Köşk'ü gezin. Hem hep önünden geçip merak ettiğiniz tarihi bir binayı görmüş olacaksınız, hem güzel yapıtlarla gözünüz gönlünüz bayram edecek, hem mis gibi deniz havası alacaksınız:) 


    Hamiş: Köşkten çıkınca biraz ilerideki Mama'da pizza yedik. Enfesti. Ortam da çok hoş. Orayı da tavsiye ederim.




7 yorum:

  1. merak ettim doğrusu :) dışından bir fotoğrafı olaydı bari İstanbul'da olmayanlar için (:

    YanıtlaSil
  2. Dışarıdan çekerken zorlandık. Cadde dar, bina uzun:) O yüzden ilk fotoğrafı internetten alıp koydum.

    YanıtlaSil
  3. Beni uyku tutmayınca "oh taze taze post geldi" diyerek bi solukta okuyup yorum yaptım ama biraz aceleci mi olmuşum ne :)) gerçekten çok güzel bir görüntü, merak ettim çok (:

    YanıtlaSil
  4. Şimdi oldu:) Ben yarım yamalak yayınlarsam karışır tabi:) İstanbul'a geldiğinde haber ver, götürürüm ben seni.

    YanıtlaSil
  5. böyle harika bir manzara karşısında ve böyle tarihi bir mekanda çalışmak herkese nasip olabilse keşke!..ama bu şekilde halka açılmış olması da iyi fikir...

    Perili köşk hk.da verdiğiniz bilgiler için teşekkürler...

    YanıtlaSil
  6. Bende gezilecekler listeme ekledim teşekkürler paylaşım için

    YanıtlaSil
  7. Ben de çok teşekkür ederim ilginize. Sevgiler...

    YanıtlaSil

Yorumu olan?