24 Nisan 2020 Cuma

11 YIL ÖNCE, 11 YIL SONRA...

    Hazır vakit varken eski yazılarımı tekrar okuyayım dedim. Bu sayfayı 2009 yılında açmıştım. 
Haliyle o günden bu güne epeyi bir yazı birikmiş. 2009 ve 2010 yılında kendimi gazeteci zannediyordum sanırım, bol bol gündeme değinmişim, hâttâ çemkirmişim. Biyodizel yakıt konusuna bile girmişim:) 
Bir yazım var ki beni şaşkınlıklar içinde bıraktı. Domuz gribi salgını 2009 yılında yaşanmış. Sayısal bilgiler vermişim. Eğer önlem alınmazsa çok fazla sayıda insanın öleceği, yoğun bakıma maruz kalacağı, sağlık sisteminin çökeceği söylenmiş. Bu gün olduğu gibi o zaman da grip için aşı konusu gündemdeymiş. Ben de aşıyı ve bu konudaki kararsızlığımı yazmışım. Amerika'nın domuz gribi aşısını piyasaya çıkarması an meselesiymiş. Fakat ben tedirgin olmuşum ve çıksa da çocuğuma yaptırma konusunda kararsız kalmışım. Yazıyı okuyunca hayretler içinde kaldım. Zamanımızın aşı karşıtları gibi konuşmuşum:) Yahu ben aşıya karşı değilim ki! Sonuna kadar bilimsel tıbba inanırım. Aşı karşıtlarına tepkiliyimdir.  Çok ama çok şaşırdım. Fakat ilerleyen satırlarda konuya bir parça açıklık getirecek argümana rastladım da rahatladım. Bizden bir yetkili, Amerika'nın çıkaracağı aşıyı ilk deneyenlerden olacağımızı söylemiş, hali tavrı bana pek rahat gelmiş. Aslında aşıya değil mevcut yönetime güvenmemişim. Kendimi denek gibi hissetmişim. Yine de biraz abartmışım. Şu sıra tüm insanlık "Aman aşıyı birileri bulsun da bu birileri kim olursa olsun" ruh halinde olduğumuz için o zamanki endişemi kınadım. Hayır, komplo teorilerine inanmam, çoğu zaman dalga geçerim ama o ara  niyeyse bir paranoyaya sürüklenmişim. Yazıyı bulmaya çalışmayın çünkü sildim:) 
İlk kez bir yazımı sildim. Fakat görüldüğü üzere hepsini şu an anlatarak kendi kendimle dalgamı geçtim. Yazıda sadece bir kararsızlık söz konusuydu ancak yine de aşı karşıtlarına hizmet etsin istemem. Zira çocuklarına gerekli aşıları bile yaptırmayanlar çoğaldı ve bunlar toplumu büyük tehlikeye atıyorlar. 
    Söz konusu yazı başka şeyler de getirdi aklıma. O günlere döndüm. Domuz gribi denen H1N1 salgını 2009'un sonbaharında başlamıştı. Benim o yazıyı yazmamın hemen ardından babam Bypass için hastaneye yatmıştı ve ameliyat sonrası oluşan başka komplikasyonlar nedeniyle 2 ay sonra vefat etmişti. O süre içinde hastaneden çıkamamıştı. Bu yetmiyormuş gibi o zaman 3 yaşında olan yeğenim domuz gribine yakalanmıştı. Daha hafif olsa da kardeşim de... Onlar da hastaneye yatmıştı. Babamla sadece ben ilgilenebilmiştim. 
Her gün hastaneye gidip gelirken, bir de olmaması gereken şekilde yeğenimi, kardeşimi ziyaret ederken nasıl oldu da gribe yakalanmadım hâlâ şaşarım. Şu sıra amacım aşı ve ilaç bulunana kadar Covid19'dan da sıyrılmak:) 
    Biraz hüzün, bolca şaşkınlık... Bir yazı bana bunları yaşattı. Ara ara eskilere dönmek iyi oluyor. 
Hayat böyle böyle ilerliyor.






28 yorum:

  1. Umarım buradan silmiş ama bir kenara almışsındır; çünkü, ileride okuyacak, yine aileden insanlar için, o günün güncelinden bakınca yazı ilginç gelirdi kesin, diye düşünüyorum:) Tıpkı eski gazetelere, eski fotoğraflara bakmak gibi:) Üstelik bu yazı ile birlikte onun, bu zamanları bilmeyenler tarafından gelecekteki okunma anlarını düşündüm de, okuyanlar için pek hoş olurdu sanki:)

    Çok sevimliydi, gülümsetti:)

    Saklanmış olduğunu umuyorum:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kendim için sakladım:) Üstünü örtüp kendini inkâr edenlerden olmamak için tekrar bir değerlendirme yapmak istedim ve yazdım bu yazıyı. Hani eski fotoğraflarında kendini beğenmeyip asla göstermeyenler vardır ya, o durum hiç bana göre değil:)
      Bir de anı, belge niteliğinde bu yazılar. Gülümsettiğim için memnunum. Ben çok karmaşık duygular içindeydim:)

      Sil
  2. Tarihin tekerrürden ibaret olduğu görüyoruz. 2009 domuz gribi 2020 corona.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok kalabalığız ve doğaya saygılı davranmıyoruz. Virüsler çıkmaya devam edecek. Neyse ki Covid19 tedbiri elden bırakmamak gerektiğini, doğaya ve diğer insanlara karşı daha sorumlu davranmanın yolunu bulmamız gerektiğini hatırlattı. Teknolojinin gelişmiş olması da avantaj. Olası tehlikeleri daha başarılı atlatacağımızı umuyorum.

      Sil
  3. Demek ki tarih tekerrürden ibaret, ki hala aşıya karşı olanlar var ve kocaman medya organlarında köşeleri var :/ Valla o domuz gribi bizim eve girmişti, babam yurtdışından alıp anneme satmıştı. Fakat bana geçmemişti veya ayakta geçirdim, bilemiyoruz. Babanıza da rahmet gönderelim burada iken. Sağlıcakla.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Aşı karşıtları hep vardı fakat son yıllarda çok fazla ses çıkarır oldular. İlginç. Onlar komplo teorileri üretiyorlar ya hani, ben de onların bir komplo içinde olduğunu düşünüyorum o zaman, hadi bakalım:)
      Çok teşekkür ederim Zihin. Sevgiler...

      Sil
  4. Merhaba Sezer Hanım,
    Bir tarihçi. “Aslanlar gerilerek atlar.” diyor; yani bir engeli aşmak için biraz gerilemek gerekiyor. Açık deyişle domuz gribine ve ABD’nin bizi kobay olarak kullanması kuşkusuna değinmişsiniz. Daha öncesi de hep vardı bu kuşkular. Örneğin GDO’lu ürünler, ilâçlanmış ürünler vb.
    Bu arada bir “gazeteci gibi” çalıştığınızı belirtmişsiniz. Gazeteci durumu olduğu gibi ortaya koyandır. Siz kendi görüşlerinizi de katmışsınız ki bu yazarlıktır. Daha önceleri de yazmıştım; gözlem yapma, ayrıntıların farkına varma ve anlaşılır görüşler ileri sürme yeteneğiniz var…
    Yine ilk defa “bir yazı”nızı sildiğinizden söz ettiniz. Anlaşılan tüm yazılarınızın her zaman güzel ve geçerli olmasını istiyorsunuz. Buna “mükemmeliyetçilik” mi diyorlar. “Mükemmelliyetçilik iyinin düşmanıdır.” derler. Bunca kitap okumuş, güzel yazılar yazmış biri olarak eser vermemenizi şimdi daha iyi anlıyorum. Demek ki her şeyin dört dörtlük olmasını bekliyorsunuz. O da olacak inşallah.
    Yorumun çok uzun olduğunu düşünüyorsunuz belki; ama değil. Maşallah her satırınızın açılımı sayfaları doldurur. Örneğin “Kendi kendimle dalgamı geçtim.” deyişiniz…
    Sizin gibi başarılı gençlerin olması memnun ediyor beni. Gönlüm isterdi ki gençlerin yazılarını yorumlayayım. Ama başaramıyorum. Bakın benim yazılarıma yorum bırakan üç beş kişiden biri olmanıza rağmen sizin yazılarınıza bile yorum yazamıyorum. Okuyorum, içimden “maşallah!” diyor ve dua ederek ayrılıyorum.
    Hayırlı günler dileğiyle saygılar…

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Değerli sözleriniz için çok çok teşekkür ederim sevgili Hocam. İnanın her sözünüzü değerlendiriyorum, düşünüyorum. Uzun yorumlar güzeldir. Büyüklerimizin deneyimlerine ihtiyacımız var. Almam gerekenleri almaya çalışıyorum. Ne zaman isterseniz o zaman yorum yazın. Her birinden en iyi faydayı alacağıma, mutlu olacağıma emin olabilirsiniz. Eksik olmayın, sağlıkla kalın! Sevgiler benden size...


      Sil
  5. Anlık psikolojilerimiz bizi bazen kendimizin bile şaşabileceği durumlara sokabiliyor galiba...

    Aşı karşıtı değilim ben de ama o dönemde evet hatırlıyorum aynı psikolojiye ben de girmiştim. Hatta bu dönemde bile aşıyı ilk vurulanlar arasında olmak istemem sanırım...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Domuz gribi sırasında aşı konusunda genel bir tedirginlik varmış demek ki:) Covid19 aşısı için süre lâzım diyorlar şimdi zaten. Daha temnkinliler yani. O zaman pek hızlı ilerlemişti işler.

      Sil
  6. Biz de şu an o günlerde aldığımız maskeleri kullanıyoruz:) Eşim hep benden daha endişeli ve evhamlıdır bu konularda. Geçen sene oldu H1N1 , bana geçmedi mesela.Gerçi doktor onun kullandığı ilacı bana da verdi,bende içtim. Bu Covid sanırım daha beter domuz gribinden, baksana bizi ne hallere soktu.Tek güzel yanı ,bizim için,ailece hasret gideriyoruz.Ama ne kadar sürer blemiyorum:))Herkesin sağlıkla normal yaşantısına dönmesini diliyorum.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Domuz gribi için de ilk başlarda çok olumsuz tahminler oluşturulmuştu. Yeni virüsün en belirgin farkının daha hızlı yayılması olduğu söyleniyor. Hızı yüzünden çıkamıyoruz dışarı:) Ben de en kısa zamanda normalleşmeyi diliyorum. Eşim ve oğlumla beraberim ama annemi, kardeşimi, yeğenimi özledim:) Annem kardeşimin yakınında oturuyor. Uzak kaldım.

      Sil
  7. Yazınız bayağı nostalji yaşatmış babanıza da Allah rahmet eylesin.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Eski yazıları okumak iyi oluyor:) Çok teşekkür ediyorum. Amin.

      Sil
  8. hımmm, salgın öncesi hayat sanki bitti sıfırlandı gibi yaaa, yeniden doğucez :)

    YanıtlaSil
  9. Eski yazılarımı okumak beni de şaşkınlıklara sürüklüyor bazen:)

    YanıtlaSil
  10. Bu kadar uzun yıldır yazdığınızı bilmiyordum. Benim başlangıcım da Eylül 2012 :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. 2009 Ağustos. Eskiyim fakat o zaman kimseyle iletişimde değildim, iletişim kurulduğunun bile farkında değildim:) Kendi kendime yazıyordum. Sayfanın erken tarihli olmasını hesaba katarsak daha fazla takip edenin ve daha kazla takip ettiğim sayfanın olması gerekirdi:) Sayfayı açtığımdan birkaç yıl sonra başladı bende etkileşimler.

      Sil
  11. yok yok, kirke, mitolojik hikayeleri kirkenin ağzından değişik bir gözle yazmış, biraz da esprili, gerçekliği tartışılır efsaneleri hikayeleştirmiş, sevimli olmuş, mitolojiye ilgi duyanlar için yani, bir oyun gibi olmuş, önemli roman değil ama eğlenceli :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Mitolojiyi kullanmak kitap çıkarmanın en kolay yollarından biri. Neyse, önyargılı olmayayım o kadar:) Dediğin gibi mitolojiyi bilmeyenlere ilginç gelebilir.

      Sil
  12. Eskilere donmek eskilere bakmak guzel oluyor
    Aslinda isin guzelligi de bu haklisin..
    Mesela 3 yil once yaptigim keki gormek acisi ile tatlisi ile ta o gun aklima geliyor...

    YanıtlaSil
  13. feriha hağnım geldii yeni bölüüüm :)

    YanıtlaSil
  14. Zaman zaman ben de eski yazılara bakıp gülüyorum. Ama her yazdığımız da yaşamımızın o anlarında izler taşıyor kişisel blogların en sevdiğim yanı da bu ☺️

    YanıtlaSil

Yorumu olan?