27 Ekim 2016 Perşembe

BİLİNÇ AKIŞI

   

    Ekim ayı seyahat açısından epeyi verimli geçti ki benim için Orhun uzaklara okumaya gitmişken atlatmam gereken alışma sürecini kolaylaştırdı bu durum.
"Kış gelmeden az biraz gezelim" düşüncesindeki annemin ısrarıyla Batı Karadeniz'e, "bu kadar yıl oldu hiç seninle tatile çıkmadık" diyen çocukluk arkadaşımın iteklemesiyle Makedonya'ya uzandım bu ay. Olurdu olmazdı derken oldu bitti, dolu dolu geçen 1,5 ayın ardından Orhun ara tatile girip 1 haftalığına Türkiye'ye geldi bile. Sömestr ortasında böyle bir tatil oluyor diğer ülkelerde. Bizde de yapılması düşünülen düzende yani. Yaz tatili daha kısa sürüyor böylece. Velhasılıkelam tam da fena halde özlemişken iyi geldi bu ara tatil. Bu hafta oğlumun sevdiği yemekleri yapmakla, akraba ve arkadaş toplantılarıyla meşgulum. "Oğlun üniversiteye başladı, sen çalışmayı düşünmüyor musun?" diyenler oluyor. Eski arkadaşlarım bilirler, görsel sanatlar alanında ücretli öğretmenlik yapıyordum. Ancak geçen sene olduğu gibi bu sene de başvuruda bulunmadım. Kendimi dinlemek, kendime dolu dolu zaman ayırmak mutlu ediyor beni şu an. Aşırı önemsediğim ve yıllarca kendimi hırpaladığım çocuğun dersiydi, okuluydu, yemeğiydi sorumlulukları yok belki ve bu durumda boş zamanım çokmuş gibi duruyor fakat bazen 24 saatin yetmediği oluyor. Yıllardır çocuğuna yapışık bir anne olarak tanınsam da kendime ait bir sosyal hayat kurmayı başarabilmişim ve bundan gurur duyuyorum açıkçası. Herkese de tavsiye ediyorum. Ha bu arada, zavallıcığımdan az bahsediyorum belki ama eşim de var:) Onunla seneler sonra baş başa kaldık. Erken evlenip, erken anne baba olmanın avantajlarının yanı sıra dezavantajlarını da yaşamıştık. Arkadaşlarımız gezerken, plan yaparken biz katılamazdık. Şimdi kafamıza göre çıkıyoruz. Arkadaşlarımız çocuk büyütüyorlar şu an:) Yani hal böyleyken çalışmaya pek yanaşamıyorum açıkçası. 15 Temmuz'dan sonra her şeyden sıtkım sıyrıldı üstelik. Orhun'un gelmesi, gitmesi, bizim arada Tallinn'e gitmemiz derken zaman geçip gidiyor işte. Kendi adıma bugünler için düşündüğüm ve yürürlüğe koymak istediğim bazı planlarım da yok değil. Onlar için enerji topluyorum bir yandan. 
    Aslında bu yazıda bahsetmek istediğim annemle katıldığımız Safranbolu-Amasra turuydu. Dökmem gereken duygularım varmış meğer. Gezide yaşadıklarım bir sonraki yazıya kalsın o zaman. Karadeniz gezisi olmasından mütevellit yeşili bol fotoğraflardan oluşan bir yazı olacak. Ayrıca bu kez farklı olarak dedikodularım da var anlatmak istediğim:)





26 yorum:

  1. Yanıtlar
    1. Hem de nasıl! Daha önce bir de Trabzon'a gitmiştim. Görülecek daha çok noktası var benim için. Zamanla inşallah.

      Sil
  2. Evde sıkılacağımı söylemişlerdi işte ayrılırken. On yedi sene oldu, hâlâ sıkılmayı bekliyorum :)

    Gezmek, yeni yerler görmek insana çok iyi geliyor. Ne iyi yapmışsın.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Di mi ama? :) Çalışınca daha çok sıkılıyorum ben:))))) Kardeşim benim tam tersim mesela, çalışmadığında, evdeyken sıkılıyor o. Herkesin yapısı farklı. Evden çıkmadan kitap okumak bile mutlu ediyor beni.

      Sil
  3. bizde hemen hemen aynı şeyleri eşimle yaşıyoruz. Hatta Amasra turu benimde planlarımdaydı ama bahara, kısmetse, ertelendi artık.Sizin resimleri bekliyorum.Bizdeki üniversitelrde de ara tatil var.Kızım kasımın ilk haftasında bir hafta evde olacak.Beklemedeyim bende:) sevgiler..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Erken anne baba olmak zor ama ileride böyle bir avantajı da oluyor. Ha neye göre erken tabii? 23'e bastığımda anne oldum ben. Artık 40'lı yaşlarda ebeveyn olunduğu için bizimki epeyi bir acele kaldı.
      Bizde de sınav haftasından önce ya da sonra bir ara oluyor galiba değil mi? Ben kendi okul zamanımdan hatırlamadığım için bilemiyorum şimdi. İlk ve orta okullarda da böyle bir ara tatil olayına girmek isteniyor bizde, onu kastettim aslında. Kızına güzel güzel kavuşmanı dilerim. Geleceğine yakın günler geçmek bilmiyor değil mi?:)
      Amasra ve Safranbolu'yu ben ilk kez gördüm ve çok beğendim. Baharda daha da güzel olur. Sevgiler Mehtap...

      Sil
  4. Güzel bir anlatım ve paylaşım. Emekliliğin tadını çıkartmak gerek. Yeni paylaşımlarını bekliyoruz..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok teşekkür ediyorum. Haklısınız, her yaşın kıymetini bilip tadını çıkarmak lazım.

      Sil
  5. Safranbolu Amasra tarafına 4-5 sene evvel gitmiştim. Amasra'da yediğim balığın tadı hala damağımda :) Yazınızı merakla bekliyorum.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Biz Amasra'da topluluktan ayrı balık yemedik ve çok pişmanım:) Acemilik. Gruptan ayrılıp, gezerken gördüğüm balık restoranlarından birine girmemiz lazımdı. Rehberin övgülerine kandık:) Teşekkürler Gamze...

      Sil
  6. Gıybet time :))))
    Bak merak ettim şimdi :)))

    Bazen benim de içimi bir endişe kaplıyor, şimdiden düşün. Bu çocukla ben nasıl ayrılacağım diye... Sen herzamanki gibi önümde güzel bir örneksin Sezer... İnşallah birgün kahvemizi yudumlarken senden çok feyz alacağım çoookkk :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Fena gıybet var da ayrıntılı yazamam:)
      Beni örnek görmene çok sevindim canım Şebnemcim. Her şey onlar için, senin de çok iyi bildiğin gibi kendi duygularımızı arka plana atmak gerekiyor bezen. Ah bir görüşsek neler konuşuruz neler:) İlla ki olacak ama:) Öpüyorum güzel yanaklarından.

      Sil
  7. Maşallah. Hayatı dolu dolu yaşayın böyle hep:)
    Sağlıkla...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Amin. Hepimiz inşallah. Çok teşekkürler Zeugma.

      Sil
  8. Valla bende doğum izni diye ayrıldım, evde sıkılırsın dediler iki sene oldu hiç sıkılmadım, bebekle gezilmez dediler 22 aylık oldu tam altı yurtdışı seyahat yaptı yani keyfine bak, çalışman şart değilse :)

    YanıtlaSil
  9. Derler, dışarıdan çok şey söylerler. İki kişi çalışırsa tabii ki maddi açıdan daha rahat edilir ancak bunun da sonu yok. Gençken çalıştım, az buçuk temelimizi yaptık, yeter:) İşimi layığıyla yapayım duygusuyla çalışırken de abartırdım. Hani derler ya "kimse madalya takmadı":)))
    Öykü'nle birlikte keyfin, gezmelerin bol olsun Ebru. Teşekkürler.

    YanıtlaSil
  10. Valla en güzelini yapıyorsun, eşinle başbaşa şöyle gez, toz, şimdi gezmeyeceksiniz de 90'ında mı gezeceksiniz?:))Şarkıdaki gibi benim yerime de gez:))malum kedisi olanlar bir yere gidemiyor:)))
    Sevgiler...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkür ederim:) Evde vakit geçirmeyi de çok severim. Bazen 24 saat yetmiyor deyişimin içinde evde seyrettiğim filmler, okuduğum kitaplar da var. Takılıyorum işte:)
      Evcil hayvan büyük sorumluluk. Bizde hamster var. O ufacık şeye bile deli oluyorum.
      Benden de sevgiler...

      Sil
  11. Aaa.. Geldi mi Orhun? Bak zaman nasıl da geçiyor annesi :) Umarım mutlu ve memnundur oradaki hayatından.
    Hadi gelsin Amasra fotoları.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Geldi de döndü bile:) Tallinn'den memnun Tülin Hanım,teşekkür ediyorum.
      Sevgiler...

      Sil
  12. Oğluşun gelmesine çok sevindim Sezer'cim. Gözünüz aydın olsun, bizde de sevgili annem ve babam geldi, aman aman nasıl bir şenlik, çok şükür. Yazını okuyunca, kendine zaman ayırmak konusunda aldığın karara kesinlikle katılıyorum. Mutlaka bir kuruma veya birilerine bağlı olarak çalışmak gerekmiyor, kendi hayatının kumandası kendi elinde olunca, istediğin ve keyif aldığın şeyleri yapınca çok daha mutlu oluyor insan..sonra her şey para demek değil! iyi düşünmüşsün Sezer'cim, sevdiklerimle birlikte, sağlıkla ve gönlünce yaşa...sevgiler

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok tatlısın Esincim, annen ve babanla keyifli günler diliyorum. Benden de sevgiler...

      Sil
  13. Canim benim, hem tebessüm ederek hem de duygulanarak okudum, ama özetle cok mutlu oldum zamanin güzel gecmesine, bol bol gezip güzel vakit gecirmene, en cok da Orhun'un gelmesine:) Cok selamlar 💜💕😘

    YanıtlaSil
  14. Oh hayat size güzel efem :)

    YanıtlaSil

Yorumu olan?