23 Eylül 2015 Çarşamba

BİR GÜNDE GEÇMİŞTEN GELECEĞE YOLCULUK...

    9 günlük bayram tatiline adım atmış bulunuyoruz ya, İstanbul bir parça da olsa boşalmıştır, trafik rahattır dedik ve dün Emirgan'a uzandık. Normal zamanda Beylikdüzü'nden Boğaz'a gidiş 2 saat, dönüş 3 saat falan sürer çünkü. Artık böyle ne yazık ki! Dün gerçekten de trafik yoğun değildi. 50 dakikada gittik, 50 dakikada döndük. Bizim için adeta mucize! Artık ya bayram tatili nedeniyle İstanbul'un nüfusu gerçekten azaldı, ya da millet bayram hazırlığındaydı çıkmadı. Hani baklavalar börekler yapılıyordur, ev temizliği tam gaz ilerlemektedir ya da bayramlık alışveriş için AVM'lere gidilmiştir. Ne bileyim! Herkes benim gibi tembel mi tam bayram öncesi müzeye gitmeye kalksın?:) 
SSM, dünyanın en güzel müzelerinden biri

    
    Evet, dün öncelikli amacımız Sakıp Sabancı Müzesi'ndeki "Geleceğe Geri Sayım" isimli sergiyi gezmekti. 2.Dünya Savaşı'ndan sonra, savaş yıllarında yaşanan hüzne, karartma gecelerinin karanlığına, eli kolu bağlı hissetmeye tepki olarak  Düsseldorf’ta ortaya çıkmış olan sanat hareketi Zero'nun sergisi bu. Kurucuları Heinz Mack, Otto Piene ve Günther Uecker. Sergi, ağırlıklı olarak bu sanatçıların eserlerinden oluşuyor. Almanya'da doğup farklı ülkelere de ulaşan bu akımla ilgilenen diğer sanatçılar 
Yves Klein, Piero Manzoni ve Lucio Fontana'nın da çalışmalarını görmek mümkün. 



    

    Geleceğe Gerim Sayım sergisini ben çok beğendim. Savaş sırasında düşmanın seni görmemesi için etrafı karanlığa boğduğun zamanların acısını sanat yoluyla çıkarmak, ışığı konu alarak çalışmalar yapmak eylemi beni duygulandırdı mesela. İlgilenenler için bunlar okunup bilinen şeyler ama okumak yeterli olmuyor, birebir o eserleri  görmek, hissetmek bambaşka ufuklar açıyor insanın zihninde. İşte bu yüzden çağdaş sanatı destekleyen aileleri, kurumları seviyorum. Sakıp Sabancı Müzesi Müdürü Nazan Ölçer bu sergi hakkında yapılan ropörtajında şöyle söylemiş: " Bizden hep flaş isimler; Picasso, Rodin, Dali, Monet, Miró bekleyenler var. Ama sanatın sadece flaş isimleri değil onları o işe sevk eden düşüncenin de tanınması lazım". Alkışlıyorum!

    
    Sergi hakkında detaylı bilgiler vermek bence yersiz olacaktır. Deneyimlemek lazım. 10 Ocak 2016'ya kadar sürecek olan sergiyi tavsiye ediyorum. Girişteki tanıtıcı videoyu izlemeden geçmemenizi de tavsiye ediyorum. İster eserleri gördükten önce, ister sonra, muhakkak izleyin derim. Ve faydalı bir hatırlatma: Sakıp Sabancı Müzesi çarşamba günleri ücretsiz gezilebiliyor. Üstelik o gün 20.00'ye kadar açık. 

    Çağdaş sanata göz attık, şimdi gelelim geleneksel sanatlara. Dün müzeye girmeden önce tesadüfen arabamızı İstanbul Lale Vakfı'nın önüne park etmişiz. Baktım burası aynı zamanda bir müze. Lale Müzesi. Gayet fiyakalı duruyor üstelik. Baktım ziyarete açık. Dış demir kapı sıkı sıkı kapalıydı ama vazgeçmek yok. Parmaklıkların arasından elimi uzatıp kapının dilini çekiverdim. O sırada görevli "Hoşgeldiniz" diyerek dışarı çıktı zaten. İlk önce bahçede, zeminde cam kaplamayla düzenlenmiş bölümler dikkatimi çekti. Müze binasının bulunduğu yer Osmanlı zamanında yukarıdaki Emirgan korusundaki köşklerin müştemilatı imiş. Müştemilat kalıntılarının görülebilmesi için yapılmış  bu cam düzenleme. 

    
Zemindeki camlı bölüm, çamaşırlıktaki su kanalını gösteriyormuş. 

    Lale Müzesi yeni bir müze. Açılalı 5 ay olmuş. Yeni yeni düzenlenen bölümler var. 
Bu haliyle bile oldukça şık. Koleksiyonunda Osmanlı zamanından miras kalan lale desenli eşyalar yer alıyor. Ayrıca Osmanlı İmparatorluğu'nun değerli çiçeği lale hakkında biyolojik bilgiler ve meşhur Lale Devri de atlanmamış. 



    
Lale soğanının değerini belirleyen ölçü
   
   Dediğim gibi burası yeni bir müze. Çalışanlar oldukça ilgili. "Ayağınıza sağlık" diyerek karşılandık, o kadar söyleyeyim:) Anlatmaya hevesli bir görevli gezdirdi bizi. Kapının kapalı olmasının dezavantaj olduğunu hatırlatınca kapıyı da açtılar. Hayır kapalı dursun tamam da bir de zor açılıyor zalim kapı:) 


Aşama aşama lalenin yetişmesi


Üst kısımları görünen kartonetleri kaldırıp lale çeşitleri hakkındaki bilgileri okuyorsun.

    Bilet fiyatı 5 lira. Bu biraz fazla geldi bana. Üniversite öğrencilerine ne kadar bilmiyorum, kaçırmışım. Üniversiteye kadar öğrencilere ücretsiz. Müze bünyesinde konferans salonu, farklı sergilere evsahipliği yapan bir salon ve kütüphane de yer alıyor. Kafeteryası da yakında açılacakmış. Yolunuz Emirgan'a düştüğünde bir göz atın derim. 


    Şimdiden herkese mutlu bayramlar diliyorum.







11 yorum:

  1. Sezercim.. bir günde 'geçmişten geleceğe yolculuk yaparak'. bir taşla iki kuş vurmuşsunuz :)
    günün bonusu 'Lale Müzesi' olmuş.. harika olmuş... paylaşımın için çok teşekkürler..
    Ben de sana ve ailene güzel bir bayram dilerim..Sevgilerimle..

    YanıtlaSil
  2. Ben de sevdiklerinle birlikte sana mutlu bir bayram diliyorum Esincim. Sevgiler, öpücükler...

    YanıtlaSil
  3. Sabanci yapmis yine....:) Cok ilginc hepsi.

    Bir de su Istanbul trafigi cok dehset yaa.... her seferinde sasip kaliyorum. Düsün yani, ben buradan arkadasima Frankfurt'a 250 km'lik yolu 2,5 saatte gidiyorum, yani nereden nereye....orada bir semtten bir semte daha uzun sürüyor. Cok acaip ya... Allah kolaylik versin sizlere.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ah o trafik! Tüm gezme zevkimizi öldüren, iş yeri uzakta olanların ömründen ömür çalan İstanbul trafiği:(

      Sil
  4. İstanbul muhteşem. Ancak kalabalık ve trafik mahvediyor gerçekten.
    Yaşamak için zor bir kent.

    Çok güzel ve sıra dışı bir müze...
    Tenhalığın tadını çıkarın. Mutlu bayramlar...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Mutlu bayramlar size de...
      Tenhalık buraya kadarmış, çıkmadım ama bu akşamüstü trafiğin kilit olduğu söyleniyor:)

      Sil
  5. Sergi de, müze de muhteşwm.
    Teşekkürler, güzel bir bayram dilerim.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok teşekkürler Tülin Hanım, size de iyi bayramlar...

      Sil
  6. Lale müzesini ilk defa duydum.Eğer yolum o taraf düşerse gezmek isterim.Paylaşım için teşekkürler...

    YanıtlaSil
  7. Ben sevemedim... :( Ben o Picasso vb. bekleyen kötü gruptanım sanırım, bana bu ZERO tarzı akımlar fazla geliyor. Anish Kapoor'da da kafayı yemiştim. Adam Taş I, Taş II diye milleti kekliyor diye düşünmüştüm. Modern sanat düşmanıyım sanırım. :D Müze aşığı olarak Lale Müzesi'nden haberim yoktu, gideceğim en kısa zamanda. Pek duyulmasını istemiyorlar sanırım. asjhfsakjhfskkfj :D

    YanıtlaSil
  8. Normaldir Güvencim. Herkes aynı keyfi alacak diye bir durum yok. Beğenmeyip, laf olsun diye "Beğendim" diyenler var, o fena işte:))
    "Ayağınıza sağlık" diye karşıladılar vallahi:) Lale Müzesi ufak ama. Gitmişken bir-iki yeri planla bence o gün.

    YanıtlaSil

Yorumu olan?