3 Ekim 2023 Salı

BİZİM MUHİT...

    Şehir içine uzağız malûm... Elimizdeki şartları en iyi şekilde değerlendirmek önemli. Gerçi şartlar da hiç fena değil buralarda:) Bakınız... 
    Kış gelmeden bol bol yürüyüş yapma telaşındayım. Gerçi kışın da çıkıyorum ama diğer üç mevsimin rahatlığı başka. Yürüyüş rotam belli. Beylikdüzü Yaşam Vadisi... Geçen gün neredeyse yağmur yağdı yağacak bir havada gittim vadiye. Nasıl sakin, nasıl güzel! Yürümeye ara verip oturdum bir masaya, içecek bir şeyler aldım ve yanımda getirdiğim kitabı karıştırmaya başladım. 
    Kitabımı sahaftan almıştım. Aldığım zaman fark etmediğim bir ayrıntıya ilişti gözüm. İlk sayfaya bir damga basılmış. Kimin kitaplığına ait olduğuna dair... Sherlock Holmes sezgilerim hemen devreye girdi. Kitap yeniydi. Muhtemelen henüz okunmamıştı. Sahibi yakın zamanda vefat etmiştir ve yakınları onun kitaplarını sahafa vermiştir diye düşündüm. ".... Kitaplığı" şeklinde damga bastırıp mimlediğine göre bu kitapların sahibi entelektüel bir insandır dedim. İnternet sağ olsun, söz konusu ismi arattım ve anında kitabın ilk sahibi karşıma çıktı. Yanılmamışım. İsim vermeyeyim, kendisi Musevi cemaatinin tanınan müzisyenlerinden biriymiş ve dünyaya veda edeli iki sene bile olmamış. Siz de düşünür müsünüz sizden sonra kitaplarınıza ne olacak diye? Ben düşünürüm. Her ne kadar duygusallaşsa da konuyu açmışlığım, Orhun'la konuşmuşluğumuz da var. Kitaplar kıymet bilen ellerde olmalı. Sizce de böyle değil mi?

    Hüzünlü havayı dağıtalım, yazıdan resme geçelim. Bir senedir Beylikdüzü'nde var olan ancak benim nedense yeni öğrendiğim şahane bir mekândan bahsedeceğim. Galeri Beylikdüzü... 

    İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun kurucusu ve onursal başkanı olduğu "Batı İstanbul Eğitim, Kültür ve Sanat Vakfı" tarafından Beylikdüzü'nde açılmış bir galeri burası. Güncel sergi "Görüyü Paylaş" ile Ekrem İmamoğlu özel resim ve heykel koleksiyonu ziyarete açılmış. Dünyanın en büyük şehirlerinden birinin başkanının sanat bilgisi ve zevkini değerlendirmesi açısından ilginç bir sergi bu. Galeri Beylikdüzü, hem sergi koleksiyonuyla hem genel atmosferiyle küçük bir İstanbul Modern gibi. Kent merkezinden uzak semtte kültür-sanat adına mücevher gibi parlayan bir mekân. Çok ama çok sevdim. 

    Kütüphanesi sanat kitaplarıyla ayrı kıymette. Evime yürüme mesafesinde değil, aslında biraz uzak olduğunu da söyleyebilirim ama en kısa zamanda birkaç saatimi bu kütüphanede geçirmek için sabırsızlanıyorum. 
Fırsat buldukça tekrarlamaya değer bir etkinlik olacağı kesin. 
    Yolunuz bu civara düşerse "Görüyü Paylaş" sergisini kaçırmayın derim. Sanatla dolu bir soluk aldıktan sonra galeriden çıkabilirsiniz ve denizle buluşmak için biraz aşağıdaki West İstanbul Marina'ya inersiniz. Belki bir yemek molası veya bir kahve içimi... Zamanınız varsa ve o akşam sevdiğiniz bir sanatçı gelmişse marinanın sonundaki gündüz plaj olan konser mekânında günü bitirebilirsiniz. Kimler konsere gelmiyor ki buraya? Bunlar hep "Madem sizin için şehir içine inmek zor, o zaman biz gelelim" kaynaklı etkinlikler. Belediyenin kültür merkezinde tüm yıl boyunca seyredilen tiyatro oyunları da aynı şekilde. Çok iyi oyunlar gelir buralara. Farkındayım, Beylikdüzü tanıtım yazısı gibi oldu:) Ama durum bu. Fazlası var eksiği yok. 

    Deniz havası almak için bir yol daha var yakınımızda. Büyükçekmece sahile inmeden olmaz örneğin. 
Mevsim gözetmeyiz aklımıza estikçe gideriz. Bir uçtan diğer uca yürüyüşümüzü yaparız, bir şeyler yer içeriz. Günbatımı şahanedir burada. 

    Eski bir muhittir burası. Yazın denize gelinirdi. Bir ara kalktı bu adet ama bu sene öyle güzel düzenlemeler yapıldı ki denize girenler, güneşlenenler yine çoğaldı. İstanbul'un modern yüzü denebilir Büyükçekmece için. 
Ama hafta sonu durum nedir bilemiyorum açıkçası. İstanbul'da uzak yakın herhangi bir yere çıkacaksak en sakin gün ve saatleri seçmeye çalışıyoruz yıllardır. 

    Son yağmurlardan hemen önce, güzel bir Eylül akşamüstü yine Büyükçekmece'deydik. Bir-iki görüntüden oluşan minik bir videom var. Yazının sonuna ekleyeceğim. Geç aklıma gelmese daha hoş çekimler yapabilirdim. Fakat bunun için bir sonraki ziyareti beklemek istemedim, o güzel Eylül gününü bir an önce hesabıma ekleyeyim dedim. Acele oldu ama gönülden oldu:) Bu aralar YouTube Shorts'a takılmış olmamın etkisi de var tabii. Yazıları ve videoları denk getirmek hoşuma gitmeye başladı. 
    İşte böyle... Ufak bir Eylül dökümü de sayabiliriz bu yazıyı. Ne ara geçti anlamadım. Şahsi takvimimde Ağustos'a göre çok daha iyi olduğu kesindi ama. Böyle böyle ilerlesek değil mi? 
Ekim ayı hepimiz için güzelliklerle gelmiş olsa mesela...




    

32 yorum:

  1. İnsan kendine yakın bulduğu şeyleri daha çabuk benimsiyor, arıyor ve alışıyor galiba. Sahaflardan aldığım her kitapta ben de aynı şeyleri düşünürüm. Kimler nerede, neler düşünerek okudu, bazen küçük notlar da bulursunuz. Eşyalar insanlardan daha uzun yaşıyor. Antika eşyalar da öyle. Son yıllarda eski fotoğrafları hatta mektupları da satışa çıkarıyor yeni sahipleri...
    Sanata yönelik yeni, güzel haberler duymak sevindirici. Sanatsever insanlar daha ılımlı, daha sakin ve hoşgörülü oluyorlar diye düşünüyorum.
    Çok keyif alarak okuduğum, düşündüğüm bir paylaşım. Teşekkürler.
    Sağlıkla, mutlulukla.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sahaftan alınan kitaplar güzel sürprizler çıkarıyor okurun karşısına. Bazıları duygusallık yaratıyor, bazıları gülümsetiyor. Fotoğraf ve mektup tercih etmem sanırım, o iyice özele girmek gibi oluyor düşüncesindeyim.
      Çok teşekkür ediyorum Makbule Hocam. Benden de kocaman sevgiler size...

      Sil
  2. Beylikdüzü bizim bu tarafa çok uzak malum. Tatilya vardı bir zamanlar o zaman yeni gelişiyordu oralar. Çocukları götürmüştük. Sonra kapandı tatilya. Bizim yolumuz da pek o tarafa düşmedi. Lakin video da göründüğü kadarı ile çok güzel, bakımlı bir ilçe olmuş. Galeriye bayıldım. Bu tip yerler çoğalsa.
    Etraf okullar açılınca biraz sakinledi, rahatladı , bu yakada da öyle. Tam yürüyüş zamanı gerçekten.sevgiler.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Geçen gün bir mimarlık sayfasında Tatilya ile ilgili tweete rastladım. Zamanında kendi alanında mimarlık ödülü almış. Metal aksamıyla ilgiliydi. Keşke yok etmeselerdi. Biz de Orhun küçükken gitmiştik ama çok küçüktü:) Tam yetişemedi.
      Benim video aceleye geldi:) Yoksa Büyükçekmece sahil çok daha güzel:)
      Teşekkürler, sevgiler Mehtap...

      Sil
  3. Ne kadar hoş.. Beylikdüzü hiç gitmediğim bir semt, üstelik 7 senelik İstanbul yaşamımda :)) Gidesim geldi bu yazıdan sonra yani mahalleni bence (en başta kendin sevdiğin için) çok güzel tanıtmışsın. İnsanlar bazen dünyayı geziyor da mahallelerinin tarihini, yerel güzelliklerini bilmiyorlar.
    Şimdi videoyu izlemeye gidiyorum :))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Mahalle denemeyecek kadar büyük aslında. Onun için Büyükçekmece'yi de katarak muhit dedim:)
      Bir gün gelirsin belki, beraber gezeriz Ceren. Neden olmasın?:)
      Öpüyorum kocaman...

      Sil
  4. e ben neden videoyu seyredemedim acaba?
    ben de geçenlerde okula gelirken "okul yolunun en iyi tarafı küçükçekmece manzarası" diye geçirdim içimden :) yazı ayrı, kışı ayrı hoşuma gidiyor doğrusu
    bu bizden sonra ne olacak konusu çok yürek burkucu. kitaplar, mektuplar, biriktirilenler falan filan...ne olacak sahi?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. A bilmem, YouTobe videosu. Olsun, önemli değil:)
      Küçükçekmece gölü, köprüsü de güzel. Güzeller ama iki gölün arası deprem açısından en tehlikeli yerler aslında:) Bu anlamda üzücü.
      Kitapları bence çok fazla kütüphane açmaya başlamış olan İBB'ye veya kütüphanesine önem veren okullara bağışlamalı. Ben arada belediyeye veriyorum.
      Sevgiler Şule...

      Sil
  5. Yazını okurken şu sahafa verilmiş kitapta kaldım:) Eprahim Kishon daha lise yıllarına varmamışken okuduğum ve mizahına bayıldığım bir yazardı. Bundan bir kaç yıl önce internet üzerinden Nadir Kitap'a ulaştım ve tüm sahaflardaki bulabildiğim tüm Eprahim Kishon kitaplarını topladım ki toplam 11 taneydi. Hatta biri Bir Tavsiye Mektubu adlı tiyatro eserinin diyaloglarını içeriyordu. Fakat daha ilginç olan üç kitapta senin bahsettiğin türden bir ad soyad vardı ve baş harfler L. ve B. idi. Şimdi yazını okurken bir acaba türedi içimde de, sormadan edemedim. Malum Eprahim Kishon da Musevi...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yok, başka biri. Burada yazmayayım, olur ya yakınları okur falan. Bir şey de demedim ama alınma gücenme olmasın. Yazarım sana:)

      Sil
  6. Ne güzel olmuş büyükçekmece bize biraz uzak kalıyor ama ilk fırsatta gidicem. Hülya

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Gidin gidin. Bir uçtan diğer uca, deniz kenarında yürüyüş yapın Hülya.
      İstanbul'da gibi ama değil gibi de hissedeceksiniz:)
      Sevgiler...

      Sil
  7. Kitaplar gerçekten dediğiniz gibi kıymet bilen ellerde olmalı. Ama sanırım genelde böyle de oluyor. Aynı kitabı birden fazla kişinin okuması da çok güzel bir şey ama maalesef kitaplarımı paylaşamama gibi bir huyum var :(

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ben de ancak temiz şekilde ve zamanında geri vereceğim kişilerle paylaşabilirim ama o da 3 kişiyi geçmez:) Yeğenime veriyorum mesela, bize her gelişinde kitabı getirmeyi unutmuş oluyor. Bu sefer ben onlara gidince "Nerede kitap?" deyip geri alıyorum:) Onlardan alabiliyorum hiç olmazsa:) Böyle paylaşabilirim ancak.
      Sevgiler Gamze...

      Sil
  8. Bence de kitapların kıymetini bilmek gerekir, teşekkürler arkadaşım.:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bu yorum nedense spam olarak gelmiş. Ara ara spam kutusuna da bakıyorum da öyle rastlıyorum normal yorumlara:) Bazı arkadaşların hesaplarından böyle oluyor.

      Sil
    2. Bu aralar ben de aynı uyarıyı alıyorum ama sebebini anlayamadım. Haber verdiğiniz için çok teşekkürler:)

      Sil
  9. Beylikdüzü nü hiç bilmiyorum ama sergi ve park çok güzel görünüyor. Ben Avusturya'ya yerleşeceğim zaman sadece birkaç kitabımı alıp yüzlercesini çok sevdiğim ve okumayı seven arkadaşıma hediye ettim. Sonradan kızı ve annesi de çoğunu okumuş.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Farklı bir ülkeye yerleşecekken kitapların ne yapacağın sorusu kafa karıştırıcı hakikaten:)
      Mesleki o kadar çok kitabım var ki kimi şu an basılmıyor, kimi bendeki ilk basım ve hepsi de sanat veya ilgili bilimlerden kitaplar olduğundan hem herkesin okumak isteyeceği türden değil, hem de onları vermeye kıyamam:) Bir okula bağışlanabilir ama.
      Sevgiler Derya...

      Sil
  10. yürüyüş çok keyifli bir eylem yaaa :) sizin orlarda da galeri var yani :) foto ve videodaki sahil ne güzelmiş öyle :)

    YanıtlaSil
  11. kitaplar ise kütüphane en iyisi herhalde, arada bir veriyorum kütüphanelere :)

    YanıtlaSil
  12. Kütüphane, galeri, Yaşam Vadisi... Ne güzel gelişmeler. Keşke İstanbul şööyle bir elden geçse, güzel şeyler olsa, pırıl pırıl ve sakin kalsa değil mi, ne hoş olurdu 🤗

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Aslında çok daha fazlası var. Kütüphaneler, spor salonları, kültür merkezleri çok burada. Ekrem İmamoğlu'nun Beylikdüzü belediye başkanlığıyla başlayan bir süreç. İstanbul'a başkan olunca da kültür-sanat adına aynılarını yapmaya ağırlık verdi. Kimileri bunu eleştiriyor malûm fakat insanların ruhu da beslenmeli. Zaten bin türlü zorluk içindeyiz.
      İstanbul'un nüfusu bir miktar azalmadan pırıl pırıl ve sakin kalmak çok zor:) Hayırlısı artık:)
      Sevgiler...

      Sil
  13. Ben de merak ederim benden önce kim bu kitabı okudu diye, sahaflardan alınan kitaplarımda. Hatta hediye notu görürsem üzülürüm.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hediye notu, yazardan isme özel imza... Her biri düşündürücü:)

      Sil
  14. Kuzenim de orada oturuyor, bazen takılıyorum İstanbul'da yaşamıyorsun diye ama gerçekten çok güzel bir yer.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. İşte biraz kıyıda köşede olunca, medeniyetten ayrılmamak adına avantajlar yaratılmaya çalışılmış:)

      Sil
  15. Merhabalar.
    Benim kardeşim de Beylikdüzün de bulunan Kumcular koop. evlerinde ikamet ediyorlardı. Beylikdüzü'nün içinden geçen ana yola yakın bir yerlerdeydi. Ben orasını sevmiştim. İstanbul İstanbul'dur. Taşı, toprağı altındır.

    Galeri Beylikdüzü'nün, hem sergi koleksiyonuyla hem genel atmosferiyle küçük bir İstanbul Modern gibi olduğundan; kent merkezinden uzak semtte kültür-sanat adına mücevher gibi parlayan bir mekan olduğundan, ayrıca kütüphanesinin ise sanat kitaplarıyla ayrı kıymette olduğundan bahsetmişsiniz. Görselleriyle de desteklediğiniz "Görüyü Paylaş" güncel sergiyi ziyaret etmeyi çok isterdim ama, maalesef sizin paylaşımınızla yetinmek durumunda kalacağım.

    İBB Ekrem İmamoğlunu'da kurucusu olduğu vakıf ve faaliyetlerinden dolayı bloğunuz nezdinde kutlarım. Belediye Başkanı dediğin böyle olacak işte; eğitim, kültür ve sanat belediyelerimizin olmazsa olmazlarından olmalı, diğer hizmet alanları gibi.

    Çok güzel, keyifli ve zevkli bir paylaşımdı. Kaleminize, emeğinize, gönlünüze ve yüreğinize sağlıklar dilerim.
    Selam ve saygılarımla.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Recep Bey, muhtemelen sizin kardeşinizi ziyarete geldiğiniz zamanlar biz de hemen onun arkasında bir sitede oturuyorduk:) Orhun'un çok yakın ilkokul arkadaşı var Kumcular'da. Kardeşiniz ailesini tanıyordur diye düşünüyorum:) Tesadüfe bakar mısınız?

      Sil

Yorumu olan?