11 Ekim 2022 Salı

BUGÜNLERDE... VE BİR MİKTAR GEÇEN YAZDAN...

     Aksiliklerin üst üste geldiği bir dönemdeyim. Ailecek öyleyiz. Hattâ buna yakın çevrem de dahil. 
Birkaç gün öncesine kadar -olumsuz haberler ve birtakım belirsizlikler yüzünden- ruh gibi dolaşıyordum, 
yavaş yavaş kendime geliyorum. Kendisine ayıp olacak ama geçen yaz mevsiminden bir şey anladığımı söyleyemem. Tuhaftı. Ne ara geldi, ne ara gitti bilmiyorum. Dileğim hepimiz için sonbahar ve kışın güzelliklerle gelmesi. Muhakkak bilirsiniz, Twitter'da birkaç meşhur meteoroloji hesabı var. "Ben bildim" diye övüne övüne, çekişe çekişe hava durumu tahminleri yapıyorlar. Bu hesaplar eylül ayı girer girmez kış mevsimini, soğuk ve karlı havaları güzellemeye başladılar. Hava bozdukça "Yaz sıcaklarını sevmeyenlere müjde" diyerek yorumlarda bulundular. Bence biraz abarttılar. Yaz dediğin zaten çabucak gelip geçen bir mevsim. Eylül girer girmez "Yaşasın! Soğuk havalar şu gün başlıyor" demek niye? Bana hiç de müjde gibi gelmedi. Eylül ayının da yaz sayılabileceğini düşünüp kendini avutanlardanım. Kış nasıl olsa gelecek. Şanslıysak battaniyemizin altına sığınıp kahvemizi içerek huzurla kitap okuyacağımız, film izleyeceğimiz günleri de yaşayacağız. Bu sene nasıl gelip geçtiğini anlamasam da bende yaz mevsimini çekiştirmek yok. Birçok beklenmeyen gelişmenin, bir miktar sağlık probleminin arasında 
yine de güzel bir tatil yapmıştık. Senelerdir görmek istediğim Selimiye köyüyle tanışmak bu yaza kısmet olmuştu örneğin. Kafamın dağınıklığından dolayı Selimiye'yi anlatamadım. Nerede benim keyifle yazdığım seyahat yazılarım? Tarihinden girer coğrafyasından çıkar, gerekiyorsa biraz güncel biraz politik yorumlar katar, kulaktan dolma değil tamamen deneyime dayalı tavsiyelerde bulunur ve tekrar geziyormuşçasına hevesle anlatır da anlatırdım. Küresel salgın dönemi seyahatlerimizi kısıtlamakla kalmadı, yeni yeni başlayan yolculuklara dair paylaşımların coşkusunu da köreltti. Madem yeri geldi, ben yine de Selimiye'ye dair iki kelâmı sakınmayayım. 

    Daha önce ziyaret etmeyip aklında olan varsa muhakkak görmeli. Zaten Marmaris'in her yeri ayrı güzel. Selimiye de Marmaris'in en sakin, en doğal, en şirin yerleşimlerinden biri. Dilerim böyle kalmaya devam eder. 
Biz yüksek bölgelerinde bir otelde konaklamayı tercih etmiştik ve her sabah şöyle bir manzaraya uyanıyorduk. 



    Yorgun zihinlerimize nasıl iyi geldiğini söylememe gerek yok. Serçe Limanı'nda, Çiftlik Koyu'nda geçirdiğimiz sakin saatler; tekne turunda Selimiye yerlisi kaptanla yaptığımız sohbet, Giritimu'da rakı-balık, tatlılarına karşı koyamadığımız için iki akşamda bir uğradığımız Paprika, Delice'nin asla gürültüye kaçmayan müzikli geceleri... Selimiye yazı çok güzeldi. Soğuk mevsimi sevenler sabırsızlıkla bekleyedursun belki tatilini ekim ayına erteleyenler vardır. Neyse ki ülkemizin bazı bölgeleri denize girmek için halâ uygun. Biz sezonu kapattık; bu ay Akdeniz'e, Ege'ye uzanacak olan varsa benim için de maviliklerle buluşsun.

    Bana göre yaz bitmeden, hemen eylül ayının başında küçük bir de Pamukkale seyahatimiz oldu. Pamukkale'yi çok seviyorum. En son 2015 yılında gitmiştik. 7 yıl nasıl geçmiş anlamadım. O seyahatte Orhun yanımızda değildi. Haliyle bu özel coğrafyayı ne bizimle, ne kendisinin henüz gidip görmemiş olması sürekli aklımdaydı. 
Ayarlamaları yaptım, düştük yola. 

    Birtakım belirsizlikler içinde düşüncelere daldığımız dönemde yapılacak en güzel şeydi. Pamukkale travertenlerinin, o doğa harikasının ve antik Hierapolis kentinin enerjisi bize çok iyi geldi. Orhun "Haklıymışsın, burayı yaşamak gerekiyormuş" deyip durdu ve çocuk gibi hem travertenlerden, hem antik havuzdan ayrılamadı:) Bense Hierapolis'in antik tiyatrosunda saatlerce oturup hiçbir şey düşünmeden kalabilirim. Türkiye'de en sevdiğim, en etkilendiğim antik kenttir Hierapolis. 

    

    Pamukkale bu kez çok kalabalıktı. Dünyanın aklınıza gelebilecek her yerinden turist vardı. Türk lirasının ekonomik kaybı nedeniyle onlar için en çok gezilecek zaman bu zaman. Tabii ki gelsinler görsünler, olması gereken bu ancak "Sevgili Günlük" modunda tarihe not düşmek isterim ki bizim de gezemediğimiz zaman bu zaman. Hem dövizin değerinin artması hem de "giden kalıyor" mantığıyla bu sıra diğer ülkeler tarafından özellikle gençlerimize uygulanan vize reddindeki yüksek oran, uzak coğrafyalara yapmak istediğimiz yolculukları engelliyor, 
hevesler bir başka bahara kalıyor. Dilerim baharlar yakındır.

    İşte böyle... Hep sıkıl, hep bunal olmaz. Bir süredir uğramadığım sayfama tatlı kaçamakların anılarıyla selam çakmak istedim. 2022'yi hoşluklarla da hatırlamak gerekir. Kışı ve sonbaharı hevesle bekleyenlere serzenişte bulunmuş olabilirim fakat sonbahar ritüelimi ihmâl etmiş de değilim. Yazıyı yazmadan önce mevsim döngüsü tabağımı yeniden düzenledim:) 
    
    Mum ışığının yumuşaklığı, sakinliği iyi gelsin. Sağlıkla... Huzurla...



2015 yılından Pamukkale yazıları: Hierapolis'te Ben... 
                                                        Hafta Sonunda Denizli



24 yorum:

  1. Yazıyı okurken tatlı bir yaz esintisi geldi. Serin ama ferah :)
    Güzel haberler olsun..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. O esinti bana da kendini hissettirdi:) Hatırlamak güzel:)
      Çok teşekkür ediyorum Zihin. Kocaman sevgiler...

      Sil
  2. Yazıyı görünce sevindim :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yaa çok mutlu oldum:) Teşekkür ederim. Uzun zaman yazmayınca kendi kendime "Ara verdin merak edenler vardır" diyorum. Çünkü dönüşte böyle nazik dostların yorumuyla muhakkak karşılaşıyorum. Sağ olsunlar mail atanlar da oluyor ki ben de bir süre okumadığım dostlara aynı şeyi yapıp hatırını soruyorum. Fakat sonra "Kendini fazla önemsemedin mi? " diyorum. Kısacası yazmadıkça böyle duygusal gelgitler yaşıyorum:) Galiba hepimiz için en iyisi buralardan fazla uzaklaşmamak:)
      Kocaman sevgiler benden...

      Sil
  3. Gelmiş geçmiş ve arkada kalmış olsun tatsız haberler, olaylar. 🙏
    Selimiye çok keyifli bir yerdir. Ben deniz kenarında teknelere hizmet veren bir yerde kalmıştım. Yemekleri de diğer herşey de çok güzeldi.
    Yurtdışına gezi yapamıyoruz haklısınız, ancak vize gerekmeyen ülke seçeneğim oluyor, o da uçak bileti uygun bulunursa.
    Geçecek bunlar diye ümit ediyoruz hepimiz.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok teşekkür ediyorum Sezer Hanım. Tatsızlıklar geçmiş gitmiş olsun, gitmemiş olanlar bir an önce uzaklaşsın:) Hepimiz için dilerim...
      Ah o yatlar, o yatlar! :) Marmaris'e uğrayan boy boy, çeşit çeşit yatlar. Pek güzeller! :)
      Sadece yurt dışına seyahat değil vurgulamak istediğim. Gönül rahatlığıyla yapılması gereken, insani bir ihtiyaç olan her türlü seyahat zorlaştı. Çok gezen daha az gezmeye, az gezen iyice maddi imkân ayarlayamamaya başladı. Zaten hep zorlanan kişi, ileriye dönük hayal kuramamaya başladı. Sadece memleketine gidip gelmek isteyen bir ailenin yol masrafı bile inanılmaz boyutlarda. Benim gözlemlediğim bu. Vize konusu ise... Biz o konuda sıkıntı yaşamadık ama çevremde gözlemlediğim, gençlerin zorlandığı. Turist vizesiyle gidip dönmezler diye, yani tamamen ülkemizin şu anki imajından dolayı red yeniyor. Şu açıdan üzücü. Orhun'un arkadaşlarından biliyorum, diğer ülkelerin gençleri ya okula ara verip ya da okulu bitirip çalışmaya başlamadan önce "ben bir sene dünyayı gezeceğim" diye yola düşebiliyorlar. Oysaki özellikle şu devirde bizim gençlerimizin "ben kendimi geliştirmek için dünyayı gezeceğim" istekleri diğerlerine inandırıcı gelmiyor. Gerçi vizeye gelene kadar o geziyi tasarlayacak maddi durum da sıkıntılı ya. İşte böyle... Ben yay burcu insanıyım, gezmek, görmek, dünyaya açılmak, öğrenmek, deneyimlemek olmazsa olmaz saydıklarımdan:)
      Vize gerekmeyen ülkelerin de gönlümüzde yeri ayrı bu arada:) Tekrar teşekkürler Sezer Hanım, kocaman sevgiler benden...

      Sil
  4. tatil kısmı güzelmiş :) ilk fotonun olduğu yer ne güzel bir yer yaa :) diğer şeyler d geçmiş gitmiş hadi yeni mevsim geldi :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. İlk fotoğraf Amerikalı'nın Koyu:) Özel bir koy. Güzel bir de ev var. İsmini unuttum ama zamanında bir Türk'le evli olan Amerikalı kadından dolayı böyle anılıyormuş. Yanlış hatırlamıyorsam eski mavi turlarla ilgili anılarda okumuştum galiba kendisini. Salgın zamanı evi Acun Ilıcalı almak istemiş de niye bilmem alamamış ya da fikir değiştirmiş. Bu detaylar tekne kaptanından bu arada:) Evin şimdiki sahibinin adını da söyledi ama hatırlamıyorum tabii. Arada çocukları, torunları gelip gidiyormuş :)
      Geçen geçti, geçmeyenler halâ bekliyor sevgili Deep:) Bu da böyle bir dönem. Olur arada. Bakacağız:)
      Çok teşekkür ediyorum, sevgiler...

      Sil
  5. bu yaz için ben de bener duygular hissettim, halbuki yaz benim en sevdiğim mevsimdir.. geçirdiğimiz corona'nın beyin yapısını değiştirdiğini ve ilk bir ayda insanı depresifleştirdiğini düşünüyorum ben, bilmem sen nasıl hissettin? yeni yeni toparladım sanki o sisli dönemden sonra kendimi.
    pamukkale bir ara çok kararmıştı, yine beyaz beyaz görmek mutlu etti beni ve ahhhh marmaris sanırım dünyanın en güzel yerlerinden biri <3 içim açıldı mavilerle suyla, çok teşekkürler!

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Salgında hem fiziksel, hem ruhsal olarak yaşlandım resmen. Hani çok şükür, bireysel anlamda yaşadığımız çok olumsuz şeyler de olmadı ama yine de anlamlandıramadığım acayip bir durum oluştu. Düşüncelerim senin düşüncelerinle de örtüşüyordur sanırım. Aynı şeyden bahsettiğimize eminim ama ispatlayamam:)
      Pamukkale'nin tekrar kararmaması için yetkililer her daim ellerinden ne geliyorsa yapmalılar. Özel bir bölge ve bu yüzden insanlar nerelerden kalkıp geliyorlar. Pamukkale bir dünya harikası, geleceğe miras... Suları kontrollü açıp kapamalarla korumaya çalışıyorlar ama çok kalabalık olduğu için istenmeyen görüntüler de oluşuyor. Bir köşede pet şişeye rastlamak gibi. Neden yani? Suyu içip boş şişeyi neden travertenlerin bir köşesine bırakırsın? Şu zihniyette birinin aldığı nefes haram. O kadar sinirleniyorum. Önlemek için güvenliği arttırsan o da çirkin bir durum oluşturur. Nasıl önlenir insanların densizlikleri bilmem.
      Marmaris'e ben de bayılıyorum bu arada:)
      Çok teşekkürler, kocaman sevgiler Ceren... Tekrar iletişim kurmak, yazışmak güzel.

      Sil
  6. Merhaba Sezer Hanım,
    Ah ah ruhsal durumlar yıprattı hepimiziii...
    Marmaris şahanedir, beni instagramda bilmiyorum takip ediyor musunuz, yaz boyu oradaydım denebilir.
    Harika anlatmışsınız siz de :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Instagram kullanmıyorum Sevgili Mert. Fakat Marmaris konusunda haklısın:)
      Teşekkürler...

      Sil
  7. Çok keyifli bir yazı olmuş :) Pamukkale'ye hiç gitmedim ve hem fotoğrafları hem de yazdıklarınızı gördükten sonra bir şekilde gideyim istedim. Ne güzel görünüyor öyle, içim açıldı :) Diğer tatil fotoğrafları da aynı şekilde. Şimdiden yazı özler gibi oldum :)

    Bence o tarz hava durumu hesaplarında kışın gelmesine dair paylaşımların ilgi görmesinin en büyük sebebi sizin de yazıda bahsettiğiniz bizim insanımızın tatil yapamıyor oluşu meselesi. Yaz demek deniz, kum, güneş demek ama ülkenin çok büyük kısmı bunlar için 1 gün bile ayıramayacak kıvama geldi ne yazık ki. Hal böyle olunca bir an önce soğuğa geçelim ister oldu çoğunluk. Dilerim sizin de dediğiniz gibi bahar yakındır.


    Umarım bahsettiğiniz sıkıntılar da çözülmüştür, daha iyisinizdir. Hep iyi olmanız dileklerimle, kocaman sevgiler.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Mesela önümüzdeki Nisan ayında Pamukkale gezisini gündeme almalısın. İlkbaharda Hierapolis yemyeşil ve şahane oluyor. Sonbaharda daha sarı. Yeşil-beyaz, sarı-beyaza göre daha uyumlu:) Yazın gidilmez çünkü dehşet sıcak ve o beyazlık insanı transa geçiriyor resmen. Nisan-Mayıs en güzeli.
      Kışın gelmesine dair paylaşımlardaki bakış açında haklı olabilirsin. O açıdan düşünmemiştim çünkü denize girme imkânım olmasa bile yazı tercih ederdim. Yaz akşamları çıkıp bir yürüyüş yapmak bile keyifli:)
      Çok teşekkür ediyorum. Birtakım karışıklıklar aydınlandı, yoluna girmeye başladı diyeyim. En azından önünü görmek bile önemli. Ben de senin gibi güzel insanların hep iyi olmasını diliyorum. Benden de kocaman sevgiler...

      Sil
  8. Ben de bu yazdan bir şey anlamadım doğrusu. Sonbahar güzelliklerle gelsin :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Handancım, neden bilmem, senin yorumlar spam kutusuna düşüyor:) Yahoo.mail'e yorumun gelmişti. Buraya geldim, normal yorumları yayınladım. Seninki yok. Spamlere baktım, orada tabii:) Niye böyle oluyor yahu?
      Ve dileğine katılıyorum. Hepimiz için...

      Sil
  9. Sevdiğim coğrafyalar, güzel fotoğraflar, elbette şahane bir anlatım iç döküşleriyle birlikte... Evet bugünlerin en komik yanı ülkemizin bize çok pahallı, yabancılara çok ucuz olması, bir de yurt dışı tarafı var elbette:) Çare yok umutlarımızı diri tutmaya devam:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Geç cevaplıyorum ama çok teşekkürler Buraneros:) Sevgiler...

      Sil
  10. Ben de neden olumsuz hissediyorum diye çok sorguladım. Ama yalnız değilmişim. Bu arada Marmaris'i sevmeyen yok değil mi ? Olmasın :) Kareler ne kadar şahane. Ayrıca Pamukkale'nin güzelliği ama o kalabalıklığı. Geçen yaz gitmiştim bu yaz o kalabalığa girmek istemedim. Biraz üzücü geliyor bu durum bana. Yüreğinize sağlık.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Pamukkale, günübirlik turistler gidince, akşam üzerine doğru çok güzel tenhalaşıyor. Gündüz saatlerinde gerçekten kalabalık. Turistlerin görmeye gelmesi güzel ama:)
      Çok çok teşekkür ediyorum. Sevgiler...

      Sil
  11. Yaz konusunda hele de nasıl hızla geçip gittiği konusunda hemfikirim! Benim de çok ihtiyacım olan bir tatildi ama sağlık sebebiyle ve baska nedenlerle heba oldu biraz... Pamukkaleyi 2019da gördüm ama tiyatro tarafına geçmemişiz meğer, bir dahakine artık.. Selamlar.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Geçmiş olsun dilerim. Önce sağlık olsun da güzel tatiller yaparsınız umarım.
      Çok teşekkür ediyorum. Sevgiler...

      Sil
  12. Ben de yaz hiç bitmesin isteyenlerdenim. Kayınpederimin vefatından beri benim de yazma hızım azaldı keyifsizdik. Zaman herseyin ilacıdır ☺️

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Başınız sağ olsun Derya. Üzüntüler olmasa keşke.
      Sevgiler benden...

      Sil

Yorumu olan?