8 Eylül 2018 Cumartesi

KİTAP FİYATLARI DA ARTIYOR DOSTLAR!

   
    Bugün Instagram hesabımda şu an okumakta olduğum kitabı paylaştım ve şöyle yazdım:
"Halîhazırda Demir Özlü'den Stockholm Öyküleri'ni okumaktayım. Zorunlu ya da keyfi olarak yolunun geçtiği şehirlerin hissettirdikleri üzerine kurulu, olaysız öyküler... Elimdeki 2000 yılı baskısı. Bugünlerde okuduğum her yeni kitapla kafama doluşan düşünceler var. Kâğıt sıkıntısı ve dolayısıyla kitaba gelen zam, dergilerin ve gazetelerin zorda olması çok canımı sıkıyor. 
Hayat pahalılığına dair herkes gibi çok daha fazla sıkıntım var tabii ama şu an konu ettiğim kitaplar üzerine olanı. E-kitap'a mahkûm edecekler bizi. 'İçimi ısıtan kitap kokusu, sayfalara dokunmanın hazzı' vs. vs. beylik sözlerle edebiyat yapmayacağım. Dijital kitap sevmiyorum ben! Olay bu! Bu konuda dayanabildiğim kadar dayanacağım!"
    Sizi de rahatsız etmiyor mu bu konu? Bir zaman sonra illâki problem olacak olan kâğıt yetersizliğinin böyle küt diye ortaya çıkması sinir bozucu değil mi? Birçok açıdan tartışılabilir bir konu bu. Ekonomik, sosyal, çevresel birçok açıdan... Mevcut fabrikaların satılması ve dolayısıyla üretim yetersizliği, bırak kağıdı nefes almak için bile ağaç bulamayacak duruma yaklaşmamız...  Bunların hepsi üzücü şeyler. Ama eminim gazetelerin, dergilerin, yayınevlerinin zorda olması birilerinin işine geliyor. Çünkü iyice dijital ortama kayılacak, reklâmlar için daha çok alan açılacak. Bana göre internet üzerinden gazete okumak keyifsiz bir şey. Alışamadım. Sağdan soldan devamlı çıkan reklamlarla okuma hızımın, dikkatimin dağılmasına alışamadım. Ve büyük konuşmayayım ama kitap okumak için makine almaya niyetim yok. En azından uzunca bir süre... 
    Kâğıt konusunda hassasiyetim var arkadaşlar. Ücretli öğretmenlik yaptığım dönemde, öğrencilerim yazdıklarını çizdiklerini beğenmeyip kâğıtlarını buruşturup buruşturup attıklarında deli olurdum. Ekonomik gelir düzeyi düşük ailelerin çocuklarının devam ettiği bir okuldaydım. 
5. ve 6.sınıfların resim derslerine giriyordum. Devletin ücretsiz verdiği defterlerin sayfalarını hunharca harcayıp birkaç günde tüketmeleri, zor durumdaki ailelerinin tekrar aldığı defterleri de aynı şekilde harcamaları içimi acıtıyordu. Ne yollar denedim, ne konuşmalar yaptım kâğıdı boş yere tüketmemeleri için. Ama inanın ailede olmayınca olmuyor, bu devirde öğretmenlerin işi gerçekten çok zor. Birkaç duyarlı öğrenci harici verim alamadım. Daha doğrusu çabalarım sonucundaki olumlu davranışlar uzun ömürlü olamadı. Öyle alışmışlar. Birkaç öğrenci hariç her birine -ki dile kolay 1000'e yakın öğrencim vardı- çevre bilinci konusundaki davranış notunu "yetersiz" verdim. Nedenlerini de açıkladım. İşin ilginci, bu konuda varlıklı kesimin çocuğu da aynı davranışlarda bulunuyor, az gelirli ailelerin çocukları da. Her birinin motivasyonu ayrı. Müthiş bir tüketim toplumu olduk. Üzücü... Çok üzücü... 
    Ne diyeyim? Sabaha kadar yazsam bitmez. Şu hayatta kendimi bildim bileli en çok keyif aldığım şey kitap okumak. Gezileri, konserleri, vb. etkinliği herkes gibi kendimizce zaten azalttık, kitap keyfime de limon sıkılınca iyice geldiler bana. Şu dönemin şöyle iyi bir yanı olabilir. Yayınevleri artık "ben yazdım oldu" diyen herkesin abuk subuk kitaplarını basmaz belki. Bak o da ayrı bir konu. İyisi mi burada keseyim ben:)











20 yorum:

  1. Elektronik şeylere soğuğum. Nostalij koku tarafı bir yana elimde olmadan bir şeyleri okuyamıyorum. Kitap fiyatları 30 lira civarı. Tek seçenek internet alışveriş ve değiş tokuş.

    Genel olarak tutumlu bir insanım. Krizden önce de şimdi de kağıta,kaleme,silgiye hürmet ettim. Bütün şeylere. Çünkü bulamayanlar var dünyada. Ve kaynaklar sınırlı fazlasıyla.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bizler kağıda, kaleme, silgiye, suya, elektriğe hürmet ediyorduk. Ne mutlu ki Orhun da kıymet bilir. Ama onun kuşağı sondu sanki. Şimdiki çocuklar bildiğin gibi değil. Nasıl olsa bol bol var kafasındalar. Hayır okullarda da çalışmalar yaptırılıyor ama alışkanlık olarak oturmuyor ne yazık ki. Uzağa gitmeme gerek yok, yeğenimden biliyorum, suyu şakır şakır açmıştı bir gün "yahu" dedim "dün ben senin 'doğal kaynaklarımızı tasarruflu kullanalım' gösterine gelmedim mi? Harcarsak neler olacağını anlatmadın mı sen sahnede?" dedim:)

      Sil
  2. Kitaba dokunmayınca okuduğunu da hissetmiyor insan:)

    YanıtlaSil
  3. kağıt bu kadar pahalı iken her önüne gelenin kitap çıkartabiliyor olması ve piyasadaki edebi ve/veya bilimsel kıymeti olmayan tonlarca kitabın varlığı insanı çileden çıkarır. üniversitede dergi çıkarmak hayali ile hocamızın yanına koştuğumuz vakit bize "yayınlayacağız içerikler kesilecek ağaçlara değecek mi?" diye sormuştu. keşke herkes aynı erdemli düşünceye sahip olabilse ve bi şeyler bu kadar kolay çarçur edilemese.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok haklısınız. Bu şekilde içerik tasarrufuna da gidilse bari.

      Sil
  4. Rahatsız etmez mi? Aslında ne pahalanmadı ki? Sürekli her şey hesaplamadım kaç misline çıktı?:( Kütüphanelere artık üye olmalı ama ben titizlik hastalığına yakalanalı oralara gidemiyorum....:( Allah'a kaldı sonumuz daha beter olmayız inşallah Venezuela gibi...:(

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Duayla da olacak iş mi bilmem ama "Allah korusun" diyeceğim yine de. Venezuela örneği çok korkunç.
      Pahalanmayan şey yok, haklısın. Herkes nelerin ne kadar arttığını konuşuyor, bugünlerde tek konumuz o ne yazık ki.

      Sil
  5. Ben de digital kitap sevmiyorum maalese :(

    YanıtlaSil
  6. ah evet yerlerde kitap satanlar bile arttırdı. haklısın. zaten 25 liraydı kitaplar paalıydı, şimdi nolcak ki. napcaz valla. yurtdışı da zorlaştı. okumucaz gezmicez :) demir özlü, bütün kitaplarını okuyorum. çok çok iyi yazar :) eşi isveçli.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Okumalar gezmeler ister istemez sekteye uğradı, ah ki ne ah! Bir de küçük çocukları olanları düşünsene. Okullar açıldı. Defter, kitap, kırtasiye masrafları...

      Sil
  7. Gerçekten akıl almaz bir biçimde pahalılaşmaya başladı kitaplar. Artık öyle çok sayfalı kitaplar alamıyorum e-kitapta aynı hazzı vermiyor. Sanırım hepimiz kütüphaneden kitap alma devrine döneceğiz:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Düşünmedim değil ama kütüphane evime o kadar uzak ve ters bir yerde ki.
      Çok sayfalı kitaplar aslında daha uygun oluyor diye düşünüyorum. İncecik bir kitap 10 lira mesela. Onun yedi-sekiz kat kalınlığındaki kitap ise 40 lira civarı:) İncelere para vermek daha zor geliyor bana:)

      Sil
  8. Kitabin kokusunu verebilir mi dijital yazi. Deveye sormuslar boynun niye egri nerem dogru ki demis. Gunumuzun hatali politikalari her konuda bizi etkilemeye devam ediyor. Kaynaklarimizi tuketiyoruz, bilincsiz kindar bir nesil ile. Kendi nefesimizi kesiyoruz, yazık.

    YanıtlaSil
  9. Ben de e-kitap olayına zorunlu olmadıkça geçiş yapamam sanırım... Sanırım diyorum bu kriz ve kağısal sorunlar daha hangi boyuta evrilecek tahmin bile edemiyorum...

    Tüketim toplumu olduğumuz doğru, ama hala çözüm arayan bulan yok maalesef :/

    Sonumuz hayrolsun inşallah

    YanıtlaSil
  10. Sahaflara yöneliyorum. Birde ikinci el kitap alım satım yapan sayfalar var oraları takip edin derim. Değiş tokuş yapmakta hoş olabilir :)
    Blogunuz harika! Yazılarınızı takip edeceğim. Sevgilerimle, B.
    https://benirva.blogspot.com/2018/09/unutuyoruz-kendinizi-motive-ediyor.html

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sahaflardan alışveriş yapıyorum. Ama kendiminkileri değiş tokuş edemem:)
      Çok teşekkür ediyorum. Bakacağım sayfanıza:)

      Sil

Yorumu olan?