30 Eylül 2017 Cumartesi

AŞKIN SON MEVSİMİ

   
    Şu henüz bitirdiğimiz hafta içerisinde birkaç güzel film seyrettim. Hepsi iyiydi de özellikle birini, Aşkın Son Mevsimi'ni tavsiye edeceğim. Tolstoy'un son bir yılını anlatan biyografik bir film. 
Daha doğrusu hayatının son döneminde karısı Sofya ile yaşadıkları çatışmaları anlatan bir film. Olayları Tolstoy'un sekreteri Bulgakov'un gözünden izliyoruz ve hem Sofya'ya hem Tolstoy'a hak vermeden edemiyoruz. Bilindiği gibi aslında soylu sınıfından olan Tolstoy Rus köylüsünün yanında olmuştur. Çar'a, kiliseye kafa tutan yapısı, eşitlikçi hayat görüşü zamanla etrafında tarikat denebilecek bir oluşumun yapılanmasını sağlamıştır. Filmde de başında sanatçının menajeri konumundaki Chertkov'un olduğu bu oluşumu izliyoruz. Ve Tolstoy'un karısı Sofya'nın bunlardan nasıl nefret ettiğini... Aslında birbirlerini çok seven ve 13 çocuk sahibi olan çiftin arasında büyük görüş ayrılıkları var. Tolstoy Chertkov'un baskısıyla mirasını Rus halkına bırakmak isterken, Sofya "Çocuklarını ve beni aç mı bırakacaksın?" serzenişleriyle çıldırıyor da çıldırıyor. Ben de ikisine de hak verip üzüm üzüm üzülüyorum. Sanatçının ölüm döşeğindeki hallerine, Sofya'nın kocasından uzaklaştırılmasına ağlıyorum da ağlıyorum. Hellen Mirren'ı çok severim. Bu filmde bir kez daha hayran oldum. Sofya rolüyle Roma Film Festivali'nde En İyi Kadın Oyuncu ödülünü almış olması beni haklı çıkarıyor sanırım. 
    Filmin orijinal ismi "The Last Station". Jay Parini'nin aynı isimli kitabından uyarlanmış. 
Kırmızı Kedi Yayınevi'nden çıkan Türkçe baskısı da mevcutmuş ki ben bunu filmi seyrettikten sonra öğrendim. Yönetmenin ismini anmadan geçmeyelim. 2009 yapımı The Last Station bir Michael Hoffman filmi. 
    Hafta sonu yağmurlu geçecekmiş. "Evden çıkmam; kahvemle, kitabımla, filmlerimle vakit geçiririm" diyenlere benden bir tavsiye olsun efendim. Bir de yeri gelmişken Tolstoy'un doğduğu yer olan Yasnaya Polyana, buradaki mütevazı mezarı ve Stefan Zweig ile ilgili geçmiş bir yazımı hatırlatmak isterim. Lev Tolstoy... Ağaçların Gölgesinde, Huzur İçinde...






12 yorum:

  1. Hellen Mirren'i ben de çok severim :) Film aklımda olsun.

    YanıtlaSil
  2. Bu hafta sonuna iyi gidecek. Teşekkürler.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ben teşekkür ederim Tülin Hanım. İyi seyirler...

      Sil
  3. Kitap çıkalı bayağı oldu. Birkaç sene önce okumuştum. Muhtemelen şu an çok satanlar rafında ya da öne çıkanlar rafında olmadığı için gözden kaçırmışsındır. Gerçi ben de kendi kendime çok satanlar rafına tepki koyuyorum ya, olsun. :) İyi ya da yeni çıkmış kitaplara rastalasam da çoğunlukla kendi satmak istediklerini bize pompalıyorlamış gibi geliyor. Film de dediğin gibi çok ama çok güzeldi. Hele ki tren sahnesi...
    Bize bu filmi tekrar anımsattığın için teşekkürler. yazılarındaki akışı çok seviyorum. :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok satanlara hiç bakmıyorum desem? Özellikle yaptığım bir şey değil, ihtiyaç hissetmiyorum. Sizler gibi arkadaşların tavsiyelerinden notlar alıyorum, Edebiyat Haber sitesinden faydalanıyorum, bazı kitaplar dergilerde dikkatimi çekiyor. Bu mecralar yetiyor demek ki bana. Denk gelseydim bu kitabı kesinlikle okurdum.
      Ben çok teşekkür ederim Özlem. Sözlerinle mutlu oldum inan. Benden kocaman öpücükler sana...:)

      Sil
  4. Aaa, kitabı da, filmi de bilmiyordum. Tolstoy'a çok hayran biri olarak çok teşekkür ediyorum haberdar ettiğin için filmi mutlaka izlemek, kitabı da okumak isterim. Son İstasyon tahminim Tolstoy'un öldüğü istasyon mu? Yıllar önce aklımda öyle kalmıştı eğer yanlış kalmadıysa. 13 çocuk ve kadıncağız varken mirasını başkalarına dağıtmak bana da saçma geldi, sen önce karını, çoluk çocuğunu düşün, artarsa onu dağıt:)))adamın makyajı filan süper tıpkı fotoğraflardaki Tolstoy...

    Eline sağlık:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet o istasyon.Makyaj, dekor, kostümler şahaneydi zaten.
      İzle bak seveceksin Müjde.
      Çok teşekkür ediyorum.

      Sil
  5. izlicem tımams. hayatını okumuştum. evet en son bir istasyona geliyodu galbağ :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kavgalardan kaçtığı için mi çıktı o yolculuğa? Yoksa sansasyonel bir son için mi? :)) Evet o tartışılan istasyon deep...

      Sil
  6. Ben de film ekiminde bir Helen Mirren filmi seçtim, bakalım nasıl izleyince değerlendirecem.

    YanıtlaSil

Yorumu olan?