27 Kasım 2013 Çarşamba

ANİSH KAPOOR İSTANBUL'DA


   
Çağdaş sanatın yaşayan en büyük ustalarından Anish Kapoor'un eserleri 10 Eylül'den beri Sabancı Müzesi'nde sergilenmekte. Sergiyi çok daha önce gezmek istememe rağmen ancak geçtiğimiz hafta sonu ziyaret edebildim.   Ve çok beğendim, çok etkilendim. Beni tanıyanlar heykel sanatına olan hayranlığımı bilirler. Klasik, çağdaş ayırt etmeksizin ilgilenirim. Bu yüzden Anish Kapoor gibi önemli bir sanatçının eserleri İstanbul'a gelince görmemek olmazdı.
   

    Anish Kapoor, Hint asıllı İngiliz heykel sanatçısı. (Aynı zamanda ressam olduğunu da söylüyor ve son zamanlarda resim sanatına ağırlık verdiğini belirtiyor).             Çağdaş sanatın en önemli isimlerinden. İngiltere Kraliçesi tarafından Sir ünvanı ile onurlandırılmış bir Kraliyet Akademisi üyesi. Tüm dünyada eserleri sergilenmekte. Çağdaş sanatla ilgilenmeyenler bile Chicago Millennium Park'ta yer alan devasa çelik "Bulut Geçit" ve 2012 Londra Olimpiyatları için yaptığı "Arcelormittal Orbit" heykellerine aşinalar. 
   
Fonda İstanbul Boğazı... Muhteşem...

    Evet, devasa boyutlarda eserler üretiyor Kapoor. Ve her tür malzemeyi kullanıyor. Hareketleri çalışmaları da var; Sabancı Müzesi'nde görüldüğü üzere sabit, ağır ve yalın eserleri de... Bazen bir taş ustası gibi çalışıyor; bazen bir mimar, bazen de bir mühendis gibi... Bir röportajında şöyle söylüyor: "Heykel dediğimiz şey fizikseldir. İzleyiciyle fiziksel ilişki kurabilecek, harikalar içerebilecek bir heykel oluşturmak mümkün mü? Bence 'evet' ". 



    Tam da tanımını yaptığı heykellerden bir kısmı şu sıralar Sabancı Müzesi'nde sergileniyor. Tümsekler, yarıklar, girintiler, çıkıntılar, oyuklar ve renkle oluşturduğu illüzyonlar seyredeni içine alıyor, harikalar içeriyor. Dokunma isteği uyandıran çalışmalara dokunmak, hatta bir noktaya kadar yaklaşmak dahi yasak olduğu için fiziksel ilişki konusunda sıkıntı olsa da; düşünsel ve görsel anlamda tam bir ziyafet sunuyor bize Kapoor'un eserleri. Anish Kapoor'un renkle, büyüklükle, optik illüzyonlarla izleyicide politik ve varoluşsal çağrışımlar yarattığı; aynı zamanda son derece yalın görünen formlarla düşünmeye yönelttiği belirtiliyor. Katılıyorum. Sergide hissettiğim tam olarak buydu. Her eserin karşısında, çevresinde belli bir vakit geçirerek hislerimi, düşüncelerimi, beğenimi sorgulamak bana çok iyi geldi. 




   


    İstanbul'daki sergide birçok eseri ilk kez sergilenmiş sanatçının. Bu açıdan, bu sergi önemli. İstanbul'un surlarından esinlenerek mermer, granit, kum taşı, oniks gibi malzemelerden oluşan çalışmalara ağırlık vermiş. Tabii bunlar oldukça büyük ve ağır çalışmalar olduğu için taşınmaları sırasında vinçler devreye girmiş. Tüm çalışmaları en uygun şekilde sergileyebilmek için müzenin bazı bölümleri yeniden dizayn edilmiş. Ki bu durum Sabancı Müzesi'ni daha önce de gezmiş olup, tanıyanların dikkatinden kaçmıyor ve saygı uyandırıyor. Duvarın içine yerleştirilmiş eserlerin önünde güvenlik görevlilerine "bu şimdi buraya nasıl yerleştirildi?" diye soran pek çok ziyaretçiye rastladığımı belirtmeliyim:) Kapoor, heykelin en iyi biçimde sergilenmesine son derece önem veren bir sanatçı. (Müzede yayınlanan video gösteriminde de görülüyor böyle olduğu). Sanatçı, bu anlamda müze yetkililerine teşekkür ediyor ve "Bir sokak lambasını bile kaldırmalarını istedik, kaldırdılar. Dünyanın başka hiçbir yerinde olmaz bu" diye ekliyor. Demek ki bu sergi -haklı olarak- çok istenmiş, çok emek verilmiş. Bize de Sabancı Müzesi'ne teşekkür etmek kalıyor. Bir de 65.kuruluş yıldönümü olduğu için sponsor olan Akbank'a...

   

    Sözün özü... İlgilenenler, görmek isteyip henüz fırsat bulamamış olanlar 2 Şubat'a kadar vaktiniz var. Her yerde serginin süresinin 10 Eylül-5 Ocak arası olduğu yazıyor ama zannediyorum 2 Şubat'a kadar uzatıldı. Şu adresten bilgi alınabilir. http://www.anishkapooristanbulda.com/
    Dikkatimi sergiye verdiğimden pek fazla fotoğraf çekemedim. Çekebildiklerimden ancak böyle küçük bir seçki yapabildim. Çok daha fazlası Sabancı Müzesi'nde efendim.









2 yorum:

  1. Bu sergiyi ben de çok merak ediyorum, umarım ilerleyen günlerde giderim. Bu arada, Boğaz'ın arkadan göz kırptığı fotoğraf gerçekten muhteşem :)

    YanıtlaSil
  2. gideyim buna.
    bi de hala miroya gidicem.
    :)

    YanıtlaSil

Yorumu olan?