Geçtiğimiz perşembe günü arkadaşımla buluşmak için Taksim'e gittim. 1-2 saat hoşbeşten sonra eve dönmek için bizim meşhur çift katlı 145T'ye bindim. Bir güzel yerleştim, kitabımı açtım. Fakat okumak için dikkatimi toplayamadım. Tam arkamda oturan yaşlı amca ve teyzenin konuşmalarına takıldım. Önce güzel güzel sohbet ediyorlardı. Şöyle ki:
- Sen benim lacivert pantolonumu yıkadın mı?
- Yıkadım.
- Ütüledin mi peki?
- Aaaa! Ütülemez miyim? Yarın onu mu giyeceksin?
- Evet.
- Eve gidince ne yesek Haşmet?
- Ne yapalım?
- Kıyma çıkaralım dolaptan. Şöyle bol soğanlı, bol domatesli yapalım.
- Soğan var mı?
- Alırım ben marketten.
- Yarın sabah spora gideyim, sonra duşumu alıp kahvaltımı edeyim. Sonra çıkıp hastaneye giderim.
- Evhamlısın sen!
Bir yandan da dışarıyı seyrediyorlar. Arap turistleri görüyorlar yorum yapıyorlar, Kasımpaşa Stadı'nı görüyorlar yorum yapıyorlar falan. Benim de hoşuma gitti, içimden "biz de sağlıkla bu yaşlara gelsek de sevdiceğimle akşam ne pişireceğimizi konuşsak, baş başa gezinsek, muhabbet etsek böyle" diyorum. Tatlı tatlı sohbet ediyorlar yani. Daha doğrusu ediyorlar-dı:) Unkapanı civarına geldiğimizde hava birden değişti. Bir anda değişti ama. Aynen şöyle oldu:
- Bak şu sokaktan girince bilmemkim efendinin türbesi var. Ne dilersen oluyor.
- Ne dilersen oluyor mu? Ya git Allah aşkına! Ölmüş adamdan medet umuyorsunuz! Allah'tan iste Allah'tan!
- Seninle bu konuda hiç anlaşamıyoruz Haşmet!
- Ne anlaşacağız? Allah'tan iste Allah'tan!
- İstiyorum! Allah'tan da istiyorum! Allah zaten o zatın yüzü suyu hürmetine dileğini kabul ediyor. Sen ne anlarsın?
- Ya git manyak manyak konuşma! Ölmüş adamdan medet umuyorlar ya! Aç kitapları oku, internete bak! Allah'tan isteyin diyor.
- Sen anlamazsın.
- Gerizekalı gerizekalı işler! Müslüman değilsin sen!
- Müslümanım! Elhamdülillah! Elhamdülillah! Elhamdülillah! Sen değilsin!
- Müslümanım ben!
- Kafirsin sen!
- Sensin kafir!
- Sensin kafir!
- Sensin kafir!
- Alnı secdeye değmemiş hayatında! Konuşuyor! Git kiliseden birini al kendine onunla yaşa!
- Tahrik etme beni!
- Git başka koltukta otur!
Amanın! Onlardan çok ben neye uğradığımı şaşırdım. Arkama bakacağım bakamıyorum:) Yahu amcacığım, teyzeciğim az önce tatlı tatlı muhabbet ediyordunuz. Ne oldu birden? Özenmiştim ben size ama...
Oyyy yerim ben onlarin tartismaya dönen muhabbetlerini..:))
YanıtlaSilGercekten kötü olmus öyle birden bire, tatli tatli gidiyorken. Cok güldüm, eline saglik Sezer'cim:)
Bana bir fikrayi hatirlatti okurken. Hani su var ya? :
Bir cafede oturan genc adam, yan masadaki yasli cifte kulak misafiri olur istemeden. Yasli adam, yasli teyzeye sürekli "askim, canim, bitanem" diye hitap eder. "Askim sekeri uzatir misin, balim saat kac oldu?" gibi seyler der.
Bundan cok etkilenen ve duygulanan adam yasli adama dogru egilir ve "Amca'cigim affedersiniz, kac yillik evlisiniz acaba?" diye sorar. "45" der adam. "Ne güzel , birbirinize hala böyle 'askim, canim' diye hitap ediyorsunuz da..cok duygulandim, özendim" deyince genc adam, yasli amca fisildayarak ve biraz mahcup söyle cevap verir, "Ya evladim...ben 2 sene evvel bu kadinin ismini unuttum da..hala hatirlamiyorum"
:)
:))) Çok güldüm ya:) Sağolasın.
SilHahaha, ortak yaşlılık sendromu, yüzde 80'i böyledir. Sakin deniz anında tufana dönüşür. Sabahına hiçbirşey yokmuş gibi olur. Etrafımda öyle çok var ki bunlardan:))
YanıtlaSilYüzde 80 ihtimalle kaçınılmaz son yani:) Korktum şimdi.
Silbazen ben de dışarda el ele gezen tonton ihtiyarlar gördüğümde "ben de o yaşlarda böyle olayım" diyorum içimden ama ne fırtınalar beri planda bilinmez tabii... :))
YanıtlaSilFırına ki ne fırtına:)
SilSüpermiş :)) Ay aman o kadar çok birlikte de yaşamamalı kavgasını da etmemeli. Zaten şu çocuk çoluk kısmı belli bir yaşı atlatınca herkes kendine ayrı ev açabilse ne güzel olur. Hayal işte...
YanıtlaSil:)))
Silbendeki mimini görmedin mi hala.
YanıtlaSil:)
Hala yanıtlayamadım:(
Silha ha önce ne şeker bi sohbet mutluluk sona sapıtmışlar ha ha güldüm valla.
YanıtlaSil:)
:))
Silhahaahaa :) ya çok traji komik olmuş şuan ofisteyim ve kıkır kıkır gülmekten kendimi alamıyorum :))))
YanıtlaSil