12 Eylül 2024 Perşembe

    "Geçtiğimiz hafta sonu bir grup blog arkadaşımla buluşma gerçekleştirdik. Buluşmamız herhangi bir markanın sponsor olmadığı, yeni bir yazarın tanıtımının yapılmadığı, kısacası bu gibi popüler zorlamalarla düzenlenmemiş bir buluşmaydı. Tamamen fikir ve gönül birliğiyle bir araya gelmiş, birbirini bulmuş dostlardık. Instagram'a yönelenler çoktan blog dünyasından uzaklaşmış ve link paylaşmaya başlamışlardı. Kısacası biz bize kalmıştık. Bizler Web3 fikrinin hayata geçmeye başladığı şu günlerde Web2.0'ın derinliklerinden seslenen, "Blog mu kaldı? Okunmuyor ki!" denmesine rağmen ısrarla yazan, "Medya Arkeolojisi"ne konu olmuş insanlardık:)
Evet! Biraz demode kalmış olabiliriz. Ancak unutulmamalı ki ülkemizde kültür-sanat etkinlerini en fazla takip eden; bütçesinin hatırı sayılır kısmını sinemaya, tiyatroya, kitaba ayıran; gezmeye görmeye çalışan ve tüm bunları yazarak aktaran, paylaşan insanlarız. Bizler İKSV Lale Kart'a sahip olanlarız:)

Aramızda önemli sayıda eğitimci vardı ancak çok farklı mesleklerden kadınlardık. Kimimiz hâli hazırda profesyonel olarak çalışmakta, kimimiz (artık bu şartlarda ne kadar olursa) emekliliğinin tadını çıkarmakta. O gün saatlerce sohbet ettik. Sonbaharla birlikte artan etkinlikleri hatırlattık birbirimize, biraz yazar dedikodusu yaptık (evet, iyi okuyucular olarak yayıncılık piyasasına oldukça hakimiz:)), filmlerden kitaplardan sergilerden konuştuk, ekonomik durumları irdeleyip beraberce seyahat planları yaptık. Ruhen ve fikren oldukça doyurucu bir buluşmaydı.
    Israrla yazmaya, paylaşmaya devam eden blog yazarlarını okuyunuz efendim. Bizi koruyup kollayınız. Bizler her yeniliğin farkında olan, takip eden ancak neyi ne kadar seçeceğine deneyimlerle ulaştığı olgunlukla karar veren insanlarız. Her konuda geçerli olan şudur ki geçmişle gelecek arasında denge kurmak şart."

-------------------- 


       Yukarıdaki yazıyı Linkedin'de paylaştım. Daha önce de söylemiştim, "Niye Linkedin?" demeyin:) 
Öncelikle, o mecrada araştırma yapmayı, takibi seviyorum. Ve geçtiğimiz hafta sonu bazı blog dostlarıma belirttiğim gibi, ara ara profesyonel anlamda bazı iş fikirlerine kapılıyorum:) Harekete geçtiğim yok, o ayrı.
    Linkedin'de paylaştığım yazıyı buraya da eklemek istedim. O günkü buluşmamıza farklı bir yerden yaklaşıyor olabilir ancak hepsi kafamda dönüp dolaşan düşüncelerden oluşuyor. Biz "Boomer" değiliz dostlar:) Biz varız ve güzeliz:) Paylaştıklarım işin teknik ve güncel yönü. Bir de duygusal yönü var ki bu mecra beni gerçekten moral açısından yükselten, insanlara dair umutlarımı korumamı sağlayan bir mecra. Belki bunda -gerçekçi bir insanım- yakın çevremizde olduğu gibi her an birbirimize fiziken maruz kalmamamızın, ara ara görüşüyor olmamızın, birbirimize karşı sorumluluğumuzun olmamasının etkisi vardır. Ancak bu da önemli. Çok önemli. Fikren, ruhen yakın olmak, birbirini anlamak ancak bıkmayacak, bıktırmayacak uzaklıkta -ya da yakınlıkta- olmak... 
Blog dünyası benim hayatıma çok güzel insanlar kattı. Bir kısmıyla geçtiğimiz hafta İstanbul'da buluştuk. 
Aklım bir günle kaçırdığım İzmir buluşmasında kaldı. İstanbul'daki görüşmeyi organize eden Ceren'e teşekkürlerimi sunuyorum. Onca yoğunluğunun arasında günü belirledi, haberi verdi ve uzak yollardan geldi. 
Ben ki düşüncede samimi olsa da eylemde pek belirtemeyen biriyimdir, o gün defalarca Ceren'e sarıldım:) 
Öyle bir his. Kendime şaştım:) Ve herkesle "Vır vır vır" konuşup, gülüp, söyledikten sonra dönüş yolunda "Abarttım mı?" diye sorguladım, utandım:) Sonra abartmadığıma karar verdim. Demek ki kendimi yakın hissettiğim kişilerle birlikteydim. Bu öyle bir şey ki Orhun şu an Boston'da ve orada benim eskiden yazan ama şu an buralardan uzaklaşsa da irtibatımızın hiç kopmadığı bir blog arkadaşımla buluştu. Birbirlerini çok sevmişler. Yani benim orada oğlumun acil bir şeye ihtiyacı olursa görüşebileceği bir blog dostum var. İnanılmaz! 
Ve yüz yüze görüşelim ya da görüşmeyelim, çok kişinin kalbinin benimle olduğunu biliyorum. 
Ara sıra gerçekleşen buluşmalara gelince... 
Onlar pastanın çileği oluyor ve bana çok ama çok iyi geliyor. İyi ki varsınız sevgili blog dostlarım.