4 Eylül 2019 Çarşamba

BUGÜNLERDE...

    İki "Bugünlerde" başlıklı yazının arasında, burada olmadığım zamanlarda çok uzaklardaydım. Doğu'nun uzak topraklarında, Hint Okyanusu ile Pasifik Okyanusu'nun ortasında, yemyeşil bir adada, Bali'deydim. Ailecek güzel bir tatil yaşadık. Farklı bir kültür, farklı bir iklim, ufak bir mola, alışık olduğun ortamdan çıkmak, konfor alanından uzaklaşmak bize çok iyi geldi. Hepsini anlatacağım. Ve umarım bundan sonra blog yazılarıma ağırlık vereceğim. Tıpkı eskiden olduğu gibi... Instagramsız günlerde olduğu gibi... 

    Bali'de bir anda aydınlandım ve Instagram'la vedalaşmaya karar verdim dostlar! :) Sevdiğim, çok vakit geçirdiğim bir alandı ancak bir anda hissettiğim bir duygu düşünmeme sebep oldu. Hesabı kapatmayı tam olarak beceremedim, birbirine bağlı hesaplar yüzünden yanlış bir şey yapmak istemedim fakat uygulamayı telefonumdan sildim. Sosyal medyaya giriş kolay, çıkış zor :) Gezip gördüğümü, okuduğumu, öğrendiğimi, hissettiğimi bu sayfalara aktarmaya devam edeceğim. Blog dostlarımla zaten iletişimimiz baki. Burada faydalı alışverişlerde bulunuyoruz. Senelerdir kitap, seyahat, film, müzik, tiyatro, kültürel etkinlikler konusunda takip ettiğim bloglardan şahane tavsiyeler aldım, kendimce tavsiyelerde bulundum. Birçok şey öğrendim. Instagram'ın aksine burada yazdığım her satırın doğru kişilere ulaştığına inanıyorum. Gerçi hakkını yemeyeyim, Instagram üzerinden de olumlu iletişim kurduğum dostlarım vardı ancak yüzdeye vurunca inanılmaz az bir orandı bu. Neyse ki o dostların bu sayfaları okuduğunu biliyorum. Eminim yine okuyacaklar. Az ya da sık arada selamlaşacağız. Aslında hayatımda olup nedense dışarıda kalanlar ise artık bir zahmet ya telefonla arayıp ya da Whatsapp'tan yazıp meraklarını giderecekler:) Ya da bir şekilde buraya ulaşıp okuyacaklar:) "Sen arayıp soruyor musun ki?" diye düşünen varsa belirteyim. Hayatımda yeri olan herkesi, sıklık oranları kişiye göre değişse de muhakkak arayıp sorarım, en azından mesajla yoklarım. Hepimiz gibi aynı karşılığı bulduklarım var, bulamadıklarım var. 
    İşte böyle... Tatilden döneli birkaç gün oldu. Bavulları boşaltıp temizleme işini, çamaşır yığınını bitirmeyi başardım. O arada Netflix'ten "La Mante" isimli Fransız polisiye-gerilim dizisini izledim. İlgilisine öneririm. Seri katil bu kez bir kadın. Seneler sonra taklitçisi ortaya çıkınca, katili yakalamak için polis kendisiyle işbirliği öneriyor. Kadının tek şartı, polis olan ve tabii ki onunla iletişimi kesmiş oğlunun da işin içinde yer alması. Nasıl? İlginç değil mi? Grange romanları tadında kısa bir dizi. 
    Tatilde iki kitap bitirdim. Biri önceki yazımda bahsettiğim "Bir Ömür Nasıl Yaşanır?". 
İlber Ortaylı'dan. Aslında onu takip edenlerin bildiği önerileri yer alıyor kitapta ama elinde derlenmiş olarak durması faydalı. Severek okudum. Bir diğer kitabım Paulo Coelho'dandı. "Hippi". Bali Adası hinduların, yoga tutkunu gezginlerin, sörfçülerin, vejetaryenlerin, doğal beslenme yanlılarının gözbebeği olduğu için, bire bir örtüşmese de meraklılarının hippi kültürüyle bir nebze yakınlığından yanıma aldım bu kitabı :) Sevdim de. Küçük bir arayış hikâyesini anlatıyor. Ve bir nesle, hippi felsefesinin ne olduğuna açıklık getirmeye çalışıyor. Bunları anlatırken kendi deneyimlerinden ilhâm alması hoş. Tıpkı Magic Bus'la Nepal'e yapılan yolculuk sırasında uğranılan - Boğaz Köprüsü'nün 1973'te açıldığını fakat kitaptaki olayların 1970'te geçtiği ayrıntısını görmezden gelirsek- İstanbul'u anlatan satırlar gibi... 

    Okyanus dalgalarında oynadım, zıpladım, enfes günbatımları izledim, taptaze meyveler yedim, Hindu tapınaklarını gezdim, pirinç tarlalarında yürüdüm, kafamı boşalttım, bazı kararlar aldım, geldim, işimi gücümü tamamladım, kitaplarımı okudum, mini bir dizi bitirdim, birazdan oğlumla sinemaya gideceğim. Aklımız biz yokken vizyona giren Tarantino'nun son filmindeydi. 
Şimdi bir zamanların Hollywood'una uzanacağız. Bir sonraki yazıda umarım Bali'ye götüreceğim sizleri... Ha unutmadan! Bir de en kısa zamanda ben burada değilken neler yazmışsınız, neler anlatmışsınız hepsini tek tek okuyacağım:)










 

18 yorum:

  1. İnstagramda uzun süre önce açmıştım hesabımı.İlk heves çok paylaşım yapıyordum, sonra sonra tadı kaçtı. Bakıyorum ama sadece resimlere öylesine,tanıdık,sevdiklere.Yazılı olanları es geçiyorum ama Bali yazılarını okudum buradan da merakla bekliyorum.İlginç ve çok güzel yerler belli ki.Hippi'yi bende severek okumuştum.Bu aralar sıcaklardan mı nedir pek okuyasım yok.Netflix'deki tavsiyene bakayım, bu aralar çok dizi seyrettim,alışkanlık yarattı.Sevgiler.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bakmıyorum da, sildim telefondan:)
      Diziyi izle bakalım benim gibi beğenecek misin?
      Bali yazısı gelecek. Sevgiler Mehtap, teşekkürler.

      Sil
  2. Aa Bali diyorlar (bayıldı) :D Çok merak ediyorum ve garip şekilde balayı harici gitme niyetim yok. Bali demek balayı demek benim için. Sebebini de bilmiyorum. Ama meraktan çatlıyorum. Ne diyelim tez zamanda dünya evine girip buraya gidebileyim :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. :))) Süpersin! Zaten geçenlerde Uzakdoğu'ya gitmek istediğini söyleyip bazı yerleri sayıp Bali'yi atlayınca şaşırmıştım. Meğer balayına saklıyormuşsun:)) Umarım balayında gidersin. Gönlünce olsun. Güzel seçim :) Önce Ubud'da gezerken niye balayı adası dediklerine çok anlam verememiştim ama Canggu'ya geçince hak verdim. Bir gün nispeten erken saatlere hava kapalıydı, yağmur yağar diye kumlara serilememiştik. Deniz kıyısında bir plajdan diğerine yürüyelim dedik. Orhun ayrı takılıyordu o sıra. Deniz kabukları toplaya toplaya öyle güzel yürüdük ki okyanus kıyısında, balayına gelenler haklıymış dedik:)

      Sil
  3. Bali her yönüyle sıra dışı bir tatil olmuş. Bünyelerin yorgunluğu teknolojiden kaynaklı en çok. Sosyal medyada hayat çok hızlı akıyor ve heba oluyor. Fazla kapılmamak gerek. Ben de Twitter'dan uzak dursam ne iyi olur. Yoğun, stresli, yorucu yaşamlarımızı dengeli, huzurlu, keyifli hale getirmek için birinci şart "yalınlık". Kararını destekiyorum Sezer. Sevgiler;)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. :) Twitter'da görüyorum, takip ediyorum seni. Bence güzel kullanıyorsun:) Ben orada biraz çekingen kalıyorum, tam bir kurtlar sofrası :) Günlük şahsi paylaşımlar yapmaya hevesleniyorum ama ülkenin gündemi her daim o kadar yoğun ki ister istemez siyasete kayıyorsun, cevap da verilirse sinir harbi yaşadığınla kalıyorsun. Twitter'ı gazete niyetine haber almak için kullanıyorum:)
      Sevgiler Zeugma... Çok teşekkürler...

      Sil
  4. intoşu kapamakla en doğrusu yapılmış, ben de kullanmıyorum. dönüp dolaşıp yine bloglara geliyoruz. yeri ayrı.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Doğru mu bilemem açıkçası:) Kendini ifade konusunda herkes özgür. Benim için amacından sapan bir alan olmuştu.
      Blog hesabımı hiç bırakmamıştım ama daha verimli kullandığım zamanlar vardı. Umarım yine öyle olacak. Haklısınız, bu mecranın yeri ayrı :) Sevgiler , teşekkürler...

      Sil
  5. Doğrusu ben de instagram dünyasını pek sevemeyenlerdenim. Blog bambaşka. Yorumlarla birlikte hepimizin ortak güncesi sanki. Uzun bir aradan sonra tekrar birlikte yazıyor olmak harika.
    Eminim yine bizi yanında gezdireceksin anlatımlarınla. EEE... BALİ YE Mİ GİDİYORUZ ŞİMDİ ?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ben seviyordum IG'ı. Fakat özel ve genel çevremizle bir bütün olduğumuz için canımı sıkan şeylere kayıtsız kalamadım. Sanal alem için de kendini üzmeye hiç gerek yok, zaten hayat yorucu :) Dediğiniz gibi burada uzun zamandır varız. Yazmaya, okumaya devam...
      Bali'yi toparlayıp yazdığımda hep beraber gideceğiz :) Sevgiler, teşekkürler Tülin Hanım.

      Sil
  6. Blog gibisi yok gerçekten de. Gezi yazıları da harika, cümleler gibi.

    YanıtlaSil
  7. Bekliyorum Bali dizisini :) Bu arada pirinç atrlasına girmeye nasıl cesaret ettiniz?Pirinç tarlası deyince aklıma direk yılanlar geliyor.Öyle değil mi, rahatça dolaşılıyor mu?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yılan, kurbağa, sinek... Hiçbiri yoktu. Turistik olanını gezdik tabii ama kenarın kıyısından gördüğümüz normal tarlaların civarında da sinek vs. yoktu mesela. İlaç mı kullanıyorlar acaba? :) Modern zaman tarlaları.

      Sil
  8. Şimdi gördüm:) Ama konuya hakim oldum:) Insta açısından yani...

    YanıtlaSil
  9. Ne güzel bir tatil olmuş Sezer, iyi gelmiş hepinize anladığım.
    Instagram`dan eskisi gibi keyif almıyorum. Paylaşımlarım da çok azaldı, eskisi gibi yorum da yazmıyorum. Sadece fotoğraflarını sevdiğim, bazıları sanatsal işler vs. gibi hesaplar için tutuyorum desem yeridir. Şimdilik duracak, sonrasına bakacağım artık:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bali iyi geldi sahiden Semi.
      Instagram hepimizin sayesinde amacını aştı. Çok ciddi irdeledim, düşündüm, dediğim gibi aydınlanma yaşadım:) Durum bu bende! :)

      Sil

Yorumu olan?