7 Aralık 2017 Perşembe

GRAYBOY'UN ARDINDAN...

    2 sene önce yaklaşık bu zamanlarda evcil hayvan olarak hamster aldığımızı yazmıştım. İsmini Grayboy koymuştu Orhun. Grayboy artık yok:( Dün öldü. O kadar üzüldüm ki anlatamam. 2 gün yattığı yerden kalkmadı, zor nefes alıyordu, gözünü zor açıyordu. Kalkamadığı için yemeklerini biz uzatıyorduk, yemek istiyordu ama yiyemiyordu, susuz kalmasın diye ağzına pamukla su veriyorduk. Tedavi edecek ekipman olmadığı için hamsterlara her veteriner bakmıyor. Internetten bir klinik buldum. Veteriner de arada bir beslediği için ilgilendi. Götürdüm ama iş işten geçmiş. Zaten yaşlı olduğu için ve kistik yapıları olduğu için ufacık şeyin neredeyse tüm vücudunu tümör sarmış. "Aniden böyle oldu" dedim. Zaten aniden olurmuş. Veteriner hayvanın acı çektiğini ve uyutmanın daha yerinde olacağını söyledi. Ben o an fena oldum tabii. Ama acı çektiği o kadar belliydi ki. O nefes alamadığı için bütün gece ben de uyumamıştım, sabaha kadar başında beklemiştim. Küçücük bir hayvan için sabahlamak bazılarımıza tuhaf gelebilir ama aksi davranmak elimde değil. Zorlandığını görmek çok üzücüydü. Hal böyleyken dün uyutuldu. Daha yeni yeni kendime geliyorum. 

    Çok alışmıştık. Küçücük olduğu için koruma ihtiyacım çok fazlaydı ona karşı. O kadar sevimliydi ki. Her gören bayılıyordu Grayboy'a. Su içerken suluğundan şıkır şıkır sesler çıkarırdı. Tekerleğinde dönüp dönüp antrenman yapardı. Muz kurusuna bayılırdı. Kabına yeni yem koyduğumuzda hemen muz kurusunu kapıp yuvasına saklardı. Gonzales denilen cinstendi. Bu grubun ömrü zaten en fazla 1.5- 2 yılmış. Veteriner "ben hiç 2 yaşına kadar büyütemedim" dedi. Bizimki 2 yaşını bitirmişti. Elime alamıyordum. Hayvanları çok seviyorum ama maalesef dokunamıyorum. Ona rağmen çok iyi bakmıştım. Yuvasını sık sık temizlerdim, temizlerken eşim ve Orhun dışarı çıkarırlardı. Kimsenin kirli elleriyle hayvana dokunmasına izin vermezdim. Dışarıdan gelen misafirin elini yıkamadığını biliyorsam ve Grayboy'la oynamak istiyorsa önce ellerini yıkattırırdım. Çabuk mikrop kapabilecek hassas hayvanlar çünkü. İnsanlardan grip virüsü alıyor diye hastaysak iyice iyileşmeden asla yanına yaklaşmazdık. Cereyanda kalmasın diye dikkat ederdim. Orhun'un sıkıntılı zamanlarında almıştık ve hakikaten ona iyi gelmişti. Daha Orhun'a söyleyemedim. O da aynı gün "seni rüyamda gördüm, sarılıyorduk" diye mesaj attı bana. Bakar mısınız? Çok şaşırdım, bir şey de diyemedim. 1-2 hafta sonra tatil için eve gelecek, gelmesine yakın hasta olduğunu, kendini hazırlamasını söyleyeceğim herhalde. 
    Ben hüngür hüngür ağlarken, sonradan gelen bir başka veteriner "köpek alın, köpek daha uzun yaşar, iyi arkadaştır" demez mi? "Bir daha asla evcil hayvan almam" dedim. Bir miktar üzerime geldi. "Şu ufacık hayvanda ne hale geldim, ben böyle şeyleri kaldırmakta zorlanıyorum" dedim. Kadın "çok yanlış" dedi. Kadına "şu an sizinle bunu tartışacak durumda değilim görmüyor musunuz?" demek aklıma gelmediği için kendi kendime çok sinirleniyorum. Evcil hayvanını henüz kaybetmişken daha uzun yaşayanı tavsiye etmek bir kere en baştan duyarsızca bir  hareket. Ayrıca huyumu bildiğim için, kendimi sorumluluğumdaki herkese, her canlıya karşı çok hırpaladığım için evcil hayvan düşünmüyorum. Bunun neresi yanlış? Hayvanları çok severim, asla zarar görmelerini istemem, imkanım olduğunda yardım ederim. Dışarıda belirlenmiş yerlerde ortam müsaitken kedilere mama bırakıp, dokunamadığım için hızlıca uzaklaşırım. Korktuğum halde yaparım bunları, korkumu belli etmemeye çalışırım. Ama evine almak bambaşka bir şey. Onunla kafayı yiyeceğime eminim. Herkese göre bir şey değil ki bu. Dünden beri ne hissettiğimi ben bilirim. "Abartma, sakin ol" diye diye zor frenledim kendimi ki şu an şunları yazarken bile ağlıyorum. Kadın bir de gelmiş bana "çok yanlış" diyor. Zor durumda bir hayvana yardım etmediğimi görürsen yanlış dersin, hayvanları sevmiyorum desem yanlış bulabilirsin ama "zarar gördüklerinde psikolojik olarak kaldıramıyorum" dedim diye yanlış diyemezsin. 
    Böyle işte. Sinirim bozuk. Sitenin bahçesine gömdük Grayboy'u. Bir kağıdı kalp şeklinde kestim ve üzerine "bize yaşattığın mutluluk için sana teşekkür ederiz Grayboy" yazdım, onu da ekledik yanına. O ufacık şey gerçekten mutlu etmişti bizi.  







27 yorum:

  1. Muhabbet kuşumuzu kaybettiğimizde aynı hisleri yaşadım ben de. Küçücük ama sevgisi çok büyük oluyor. Olağanüstü konuşuyordu. Bahsi açıldığında ağlıyordum. Aynı şekilde sitenin bahçesine gömmüştük biz de :( Ona o kadar iyi bakmış ve sevginizi vermişsiniz ki normal yaşam sürecini bile aşmış. Bunu düşünerek teselli olmaya çalışın.
    Hayvanları sevme ve evde yeni bir evcil hayvan besleme konusunda da tıpatıp aynıyız. Israrla aksini savunanlar ise sinir bozmaktan başka bir işe yaramıyor.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. İyi baktığımız için teselli buluyorum ben de:( Çok teşekkürler Handan, sevgiler...

      Sil
  2. Bazen insanlar ne anlayışsız oluyorlar. Daha üzüntün tazeyken başka diyecek bir şey bulamamış mı?

    YanıtlaSil
  3. Çok üzüldüm Sezer'ciğim, aynı acıyı çok kez yaşadığım için seni çok iyi anlıyorum:(((ömrü ne kadar kısaymış şu an öğrendim (hiç hamster vs. bakmadım) şimdi melek oldu çok mutludur dilerim....Sana da sabırlar, dayanma gücü diliyorum. :((((

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Senin hayvanseverliğini, yaptıklarını sonsuz takdir ediyorum Müjde. Halam da aynı senin gibi. Kedilerini, köpeklerini hep yaralıyken bulmuş almıştır. Bir sokağa çıkar bütün kedi, köpekler peşinden gelir. Biz de işte elimizden geldiği kadar. Çok teşekkür ediyorum.

      Sil
  4. İnsan sahiplendiği hayvana ister istemez bağlanıyor. Onun kaybından etkilenmemiş olmak imkansız. Sizin adınıza üzüldüm.

    YanıtlaSil
  5. Evde birlikte yaşadığın canlılar aileden gibi oluyor,diyorlar.Doğru gerçekten.Çok üzüldüm.Yaşam süresi o kadarmış, sabır dilerim.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Aileden oluyorlar sahiden. Hele hele kedi, köpek gibi insanla daha iletişimde olan hayvanlar. Hem güzel hem zor işler bunlar. Teşekkür ediyorum Mehtap.

      Sil
  6. Evcil hayvan deyip geçmek yanlış, ev halkından biri oluyorlar. Gerçekten ruhen ve vakit olarak da müsait olunmayacaksa edinmemek en iyisi. Başınız sağ olsun Sezer, çok iyi bilirim o duyguyu...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sizler gibi güçlü, bu konuda kararlı insanlara bayılıyorum Semi. Çok teşekkür ederim.

      Sil
  7. Sizi o kadar iyi ki anlıyorum ki :( Sabırlar dilerim..
    Ancak yazdıklarınızı okuduktan sonra içimden geçen şu oldu .. Ne mutlu ki, Grayboy yaşadığı sürece hep mutlu olmuş , sevgiye , ilgiye hiç hasret kalmamış ..İşte bu nedenle size yürekten teşekkür ederim. Siz ve sizin gibi hayvan dostları iyi ki varsınız.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Orhun devamlı "mutludur di mi?" der dururdu. Takıntılıyız galiba anne-oğul. Çok çok teşekkür ediyorum nazik sözleriniz için.

      Sil
  8. Çok iyi anlıyorum seni, eve giren her can insanın yavrusu gibi oluyor ve kaybı gerçekten mahvediyor. Kıyamam ya, küçücükmüş...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Küçücüktü, daha bir korumacı oluyordu insan.
      İlgin için teşekkürler Bahar.

      Sil
  9. Bir hemster beslememiş onun son anlarına şahit olmamış hiç kimse bunu anlayamaz Sezer'ciğim.

    Ben ki, istemeye isteme evet deyip, Onu kaybederken başında ağlamıştım. Bir kere o kötü an çok uzun oluyor hemstırlarda. Bir taraftan onun çektii acı için, diğer yanda O minicik bendeni ile böyle zorlanıyorsa, biz ne yapacağız diye öyle böyle değil. Hüngür hüngür ağlamıştım.

    Çok sevildikleri bir ömür yaşadılar neyse ki. Bununla avun canım.
    Bu arada bizimki (en sonuncusu) en çok elmalı pasta seviyordu. Hala unutmadım.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sizin de hamster beslediğiniz aklıma gelmişti Tülin Hanım. Siz de aynı şeyleri yaşamışsınız.
      Dediğiniz gibi iyi baktık diye avunuyorum ama daha bu işin Orhun'a söyleme kısmı var.
      Çok teşekkürler Tülin Hanım.

      Sil
  10. Sezer'cim çok üzüldüm..O canlılar insana göre en zararsız masumlar!
    bakınca da doğaldır ki inanılmaz bir bağ oluşuyor..duygusal olarak neler hissedebildiğini anlıyorum.. Başınız sağolsun canım..Sevgilerimle..

    YanıtlaSil
  11. Çok çok teşekkür ediyorum arkadaşım. Sevgiler kuzum...

    YanıtlaSil
  12. Ah insanın bir hayvanının ölmesi sonrası acıyı, üzüntüyü
    öyle iyi anlıyorum ki. ne denir, başınız sağolsun..

    YanıtlaSil
  13. :((Küçücükmüş :( Çok üzüldüm..

    YanıtlaSil
  14. Sezercim çok üzüldüm arkadaşım :( Kıyamam ben sana... Aldığınız dönemde anlattıkların geldi hemen aklıma...
    Başınız sağolsun arkadaşım :(

    YanıtlaSil
  15. Ne üzüldüm görsen Şebnem. Çok teşekkür ediyorum

    YanıtlaSil
  16. Sezer Hanımcığım, başınız sağolsun. Çektiğiniz üzüntüyü çok iyi anlıyorum, ben de yaşadım çünkü. Hayvanların bize verdiği sevgi o kadar sınırsız ve çıkarsız ki, tarifi yok. Zaten hiç büyümeyen çocuğumuz gibi oluyorlar. Ben de bazen Çapi’nin ömrü bittiğinde ne yaparım diye uykusuz geceler geçiririm. Sırf kaybetme korkusu yüzünden yıllarca yeni bir hayvan alamadım eve. Yani çok çok iyi anlıyorum sizi. Belki de o veteriner hanım, çok yanlış, derken iyibir şey söylemeye çalışmış ama ifade edememiştir. Belki de, sizinle çok mutlu bir ömür geçirdi, zaten ömürleri bu kadar, sizin ve bizim yapabileceğimiz bir şey yok , bir hemster için olabilecek en mutlu yaşamı yaşadı, üzülmeyin, falan gibi bir şeyler söylemeye çalışmıştır. Bu konuda üzülmeyin ne olur. Bir de kendinizi sorgulamayın sakın, şöyle mi yaptım, böyle mi yaptım diye. Bir de şunu söyleyeyim, çocuklarımız bizden daha kolay kabul ediyorlar ölümü, korkmayın, söyleyin. Hatta o sizi teselli edecek, göreceksiniz. Çok uzattım kusura bakmayın, Allah acınızı hafifletsin .

    YanıtlaSil

Yorumu olan?