Çin'in asi ve çok yönlü sanatçısı Ai Weiwei, dünyanın haksızlığını eserlerine sığdırmayı başaran bir usta. Onun çalışmalarını izlerken "Neden?" diye sormamak ve insanlığından utanmamak imkânsız. Porselen çalışmalarının görüldüğü İstanbul sergisinde Weiwei'in hayat hikâyesine ve Çin hükümetiyle yaşadığı sorunlara odaklanılmış. Örneğin, bir soruşturma sırasında darp edilmesiyle yaşadığı kafa travmasının röntgenini porselen bir tabağa aktardığını görüyoruz.
Meraklanıp soruşturmanın nedenini okuduğumuzda 2008 yılında Çin'de yaşanan bir depremde okul binalarının altında ölen çocukların sayısının açıklanmamasını kafasına taktığını öğreniyoruz. Blogu aracılığıyla halkı örgütlüyor, olumlu bir sonuca ulaşıyor, ancak o arada hapis hayatına kadar uzanan epeyi bir sıkıntı yaşıyor. Fakat asla vazgeçmiyor. Sanatçının politik duruşu olması gerektiğini savunan Ai Weiwei, insan hakları savunucusu sıfatıyla dünya üzerindeki her haksızlığa karşı çıkmayı bir görev biliyor. Sığınmacı sorununu işlediği Odysseia çalışmasının yer aldığı bölümden ayrılamadım. Aniden oraya ışınlanan biri ilk bakışta geleneksel Çin vazolarıyla karşılaştığını zannedebilirdi, ta ki üzerindeki motiflerin medyadan aşina olduğumuz sığınmacı ailelerin görüntüleri olduğunu anlayana kadar.
Video, fotoğraf, film çalışmaları da bulunan sanatçının İstanbul'daki sergisi porselen üzerine ancak bahsettiğim alanlardan tadımlık çalışmalar da görebilirsiniz. Anlatılmaz yaşanır bir sergi bu. Ai Weiwei, karşı çıkılması gereken, düzeltilmesi umut edilen toplumsal sorunları sanat aracılığıyla yansıtma ustalarından biri ve benim bu anlamda sonsuz saygı duyduğum,
"İyi ki varlar" listeme eklemiş olduğum bir isim. Henüz görmediyseniz ve fırsatınız varsa
28 Ocak 2018 tarihine kadar sürecek olan bu sergiyi kaçırmayın derim. Çarşamba günleri serginin ücretsiz gezilebileceğini eklemek isterim. Yok ben gidemem, bu adamı da tanımıyorum ama tanımak isterim diyenler için de "Ai Weiwei: Never Sorry" (Ai Weiwei:Asla Pişman Olma) isimli belgeseli tavsiye ederim.
"Özgürlük İçin Çiçekler". Çiçeklerin hikâyesi de bambaşka. Anlatmakla bitmeyecek ayrıntılar... |
Derdini eserlerine sığdıran adam tabiri ne kadar isabetli olmuş. Kafatasının röntgenini tabağın içinde sergileme fikri müthiş, sanatçının elbette politik görüşü, tavrı olmalı, zaten oldumolası ben sanatçıyım siyasetle ilgilenmem diyenlere uyuz olurum. Siyasetle mahalle bakkalı da, ev kadını da, temizlik işçisi de ilgilenecek çünkü siyaset hepimizi etkiliyor. Bizi bu kadar etkileyen bir şey hakkında susup kalmak sadece 'aman rengimi belli etmeyeyim, başım derde girmesin' korkusu.:( Bizde Berna Laçin, Müjdat Gezen, Gani Müjde ilk aklıma gelenler gayet korkmadan tarafını belli ediyor, çatır çatır eleştiriyorlar, çoğu devekuşu havasında. Adama helal olsun.
YanıtlaSilEline, emeğine sağlık. Çok teşekkürler.:)
Ai Weiwei'de daha ne fikirler var:) Sanatçının politik olması daha bir farklı oluyor çünkü yaratıcı fikirlerle, kırmadan dökmeden müthiş dikkat çekebiliyorlar. Ne diyelim Müjde, örneklerinin çoğalması dileğiyle...:)
SilBen çok teşekkür ediyorum.
Reklamlarında görmüştüm ismini tanımıyorum lakin bu tarz toplumsal olaylara sanatçıların değinmesi etkili oluyor.Dünyada daha çok kişiye ulaşıp , sorunların çözümlerine katkıları oluyor .Olmasa bile bir farkındalık yaratıyorlar. Teşekkürler..
YanıtlaSilSanatçının farkındalığı ve bunu yansıtması bambaşka oluyor.
SilBen teşekkür ederim Mehtap.
Böyle insanlar iyi ki varlar gerçekten de.
YanıtlaSilÇoğalmaları dileğiyle...
SilKlio sayesinde İzmir'den sergi gezmek... :)
YanıtlaSilÜşenmesem daha çok gezdireceğim de...:)
SilTeşekkürler Saçaklı.
Bugün de bunu konuştuk. Sabancı ve Koç gibi varlıklı ailelerin "zengin"lerden farkı tam da budur. Sanata, bilime, gençlere yatırırlar elindeki sermayeyi. Ülkeye katarlar. Ceplerine değil.
YanıtlaSilÇağdaş dünyanın banileri. Çok haklısın,Sabancı ve Koç Aileleri hakikaten bambaşka.
SilSanatını, dünya görüşünü, politik duruşunu anlatmada kullanan bu akıllı, yaratıcı ve cesur insanları çok seviyorum.
SilYine bir şey öğrendim Çok teşekkürler Eser'ciğim.
Ya ben de bu sergiyi merak ediyordum.Önerdiğiniz için şimdi daha çok heveslendim. Çarşamba günleri ücretsiz olması da çok iyiymiş.
YanıtlaSilTavsiye edilesi bir sergi Gamze. 28 Ocak'tan önce kesin gidersiniz diye düşünüyorum:)
Silİnstagramda görmüştüm de içimden bloga da yazar inşallah demiştim :)
YanıtlaSilToplumsal kaygıları, olayları sanatla anlatan insanları seviyorum... Ne de güzel dikkat çekiyorlar aslında...
Öpüyorum seni
:) O kadar ayrıntı var ki hepsini anlatmak mümkün değil tabii. Belki sergi bitene kadar gelirsin İstanbul'a:) Ne güzel olur.
Sil