Bundan önceki yazımda küçük bir Almanya seyahati gerçekleştireceğimizden bahsetmiştim. Zaman o kadar çabuk geçiyor ki gezimizi tamamladık da tatlı anılarla yaşamaya başladık bile. Olayın turistik yönüne önümüzdeki günlerde yer vereceğim. İşin duygusal boyutuyla ve genel bir girizgahla başlamak istedim.
Daha önce belirtmiş olduğum gibi, Almanya tercihimizin sebebi hem daha önce bu ülkeyi görmemiş olmamız ve sevgili arkadaşım Ayşe'nin orada yaşıyor olmasıydı. Kendisiyle hep konuşuyor olduğumuz planı nihayet hayata geçirdik ve Almanya'da buluştuk, ailelerimiz de tanışmış oldu. Şahane günlerdi. Bizi daha ilk anda havaalanından alarak tatilimiz boyunca hiç yalnız bırakmayan arkadaşıma ne kadar teşekkür etsek az gelir. Sadece geceleri uyumak için otelimize gittik, onun dışında her an beraberdik. Bizi samimi misafirperverliğiyle ağırladı, gezdirdi, yedirdi, içirdi. Eşiyle ancak üç gün sonra tanışabildik ve gördük ki o da aynen Ayşe gibi dost canlısı bir insan. Ha bir de Ayşe'nin efendi ve yakışıklı oğlu Cem'i unutmamak gerekir:) Bayıldım. Keyifli sohbetler ettik, vaktimiz yettiğince gezdik. Amsterdam'a bile gittik. Arkadaşım üşenmedi 2,5 saatlik bir yolculukla Amsterdam'a götürdü. Gerçi yolda sohbet ederken zamanın nasıl geçtiğini anlamadık. Daha önce de bahsetmiştim, Hollanda'yı çok seviyorum. Rotterdam ve Eindhoven'da bulundum ancak Amsterdam'ı görmemiştim. Amsterdam'a bayıldım, Hollanda'ya bir kez daha aşık oldum. Bu ülkede kendimi ilginçtir çok rahat hissediyorum. Amsterdam'da kanal turu yaptık, Anne Frank Müzesi'ne girdik (çok kalabalık olduğu için Ayşecim biletleri önceden internetten satın almıştı), lezzetli waffle'lar yedik. Harika bir gündü.
Arkadaşlarımız Dortmund'ta yaşıyorlar. Buraya direkt uçuş olmadığı için Köln'e uçmuştuk. Öğlene doğru orada olduğumuz için o gün uzun ve sıkı bir geç kahvaltının ardından Köln'ü gezdik. Çikolata Müzesi'ni ziyaret ettik. Hem göze, hem buruna hitap eden enfes bir müzeydi. Şehrin merkezi muhteşem Köln Katedrali'ni gördük. Diğer günlerde Dortmund'u gezdik, Westfalenpark'ta yürüyüş yaptık, televizyon kulesine çıkıp şehre tepeden baktık, Bira Müzesi'ni ziyaret ettik. Biraz da alışveriş yaptık:) Dayanamadık, çeşit çeşit çikolatadan tut soslara, hardala kadar ıvır zıvır bir sürü şey aldık. Bir de arkadaşlarımızın yanımıza hediye olarak verdiklerini ekleyince fazladan bir bavul almak durumunda kaldık:) Fakat tabii şöyle bir durum da var, aldığımız bavul Türkiye'dekilere göre çok çok ucuzdu kaçırmak istemedik. Her şeyi rahat rahat sığdırdık böylece. Ben ki alışverişten hakikaten hoşlanmam, Hollanda'nın marketlerindeki çeşitliliğe bayılmıştım, buna bir de Almanya eklendi ve alışveriş kaçınılmaz oldu.
Dönüşümüz yine Köln'den oldu fakat bir gün gecikmeli olarak. Biletimizin olduğu gün ve saatte havaalanına gittik ve o gün uçaklarda hiç boş yer olmadığını öğrendik. Eşim THY çalışanı olduğu için Pas yolcusuyuz. Yani oldukça indirimli uçuyor olmamız müthiş bir avantaj, en son bizim binecek olmamız bir dezavantaj. Öncelik her zaman normal yolcunun. Çalışanların arasında ise kıdem sırası gözetiliyor. Her neyse, bizim yerimiz de müşteriye satılmış neticede. Köln'de bir gece konaklamak zorunda kaldık. Hem o hafta fuar olduğu için uçaklar doluymuş, hem de karnaval zamanı olduğu için tatilden yararlanan Türkler Türkiye'ye geliyorlarmış. Biz giderken bunları hesap edememiştik tabii. Ertesi günü öğlen uçağına son anda bindik ve ülkemize döndük. Aslında o gece Köln'de kalmamızın hoş bir güzelliği oldu, karnaval nedeniyle farklı, eğlenceli bir akşam yaşadık. O gün Kadınlar günü karnavalı varmış. Çocuklara eşler bakarmış, kadınlar dışarı çıkıp eğlenirlermiş, bazı etkinlikler kadınlar için ücretsizmiş. Sadece kadınlar eğlenmiyorlardı o gece. Kadın erkek herkes dışarıdaydı. Herkesin üzerinde farklı farklı kostümler. Kimi az süslenmiş, kimi çok abartmış. Sokaklarda tavşanlar, kunduzlar, korsanlar, palyaçolar, hemşireler, askerler... Envai çeşit şapkalar... Daha neler neler... İnanılmaz bir ortam vardı. Havaalanında bile çalışanlar farklı makyajlarla, farklı kostümlerle geziyorlardı düşünün. Nasıl gülümseten bir durum. Ayşe ve eşi de gece geç saatlere kadar bizimle kaldılar. Arabayı kalacağımız yerin önüne park edip tramvayla şehir merkezine geçtik. Tramvay vagonundaki ortamı ömrüm boyunca unutamayacağım herhalde:) O kadar sürreal bir durumdu ki!
Bir vagon, bir tramvay dolusu tuhaf kılıklı insan:) Şimdi düşündüm de aslında o kadar farklı insanın arasında tuhaf olan bizdik:) Bilseydim Orhun'un acayip şapkalarından götürürdüm:) (Biriktiriyor çünkü kendisi ve o gece iyi giderdi o şapkalar). Daha önce de çokça belirttiğim gibi alem eğlenmeyi biliyor, biz zavallılar bir sürü dertle uğraşırken, asık suratlarla gezerken, bazı ülkelerde bayramlar, karnavallar olanca keyfiyle kutlanıyor. Kimse kimseyi rahatsız etmeden, herkesin birbirine gülerek, eğlenerek yaklaştığı şekilde hem de. Haberlerde görmüşsünüzdür, rahat bozanlar ne yazık ki dışarıdan gidenler. Yılbaşında yaşanan taciz vakası nedeniyle olmalı, etrafta çok fazla sayıda polis vardı. Yine de insanlar eğlenceden geri durmadılar. Zaten Köln neşeli insanlarıyla bilinirmiş. Karnaval zamanları özellikle Köln'e dışarıdan gelen çok olurmuş. O yüzden o gece kalacak yeri zor bulduğumuzu tahmin edersiniz. İlginç bir zamanda Köln'deydik yani. Farklı bir deneyim oldu. Karnavalı görmüş olmanın yanı sıra, ilk gittiğimiz gün Hohenzollern Köprüsü'nün üzerinden yürüyüp karşıya geçememiştik ve içimde kalmıştı, bu kez onu da aradan çıkarmış olduk. Aşıkların kilitleriyle donanmış köprünün üzerinden karşıya geçip Ren Nehri'nin gece manzarasını hafızamıza kaydettik. Çok şükür!
İşte böyle. Gezmek güzel, samimi arkadaşlara sahip olmak güzel. İyi insanlarla karşılaşmak çok önemli. Hele bu devirde. Biz Ayşe'yle bu gerçeği defalarca dillendirdik sohbetlerimizde. Güzel yüreğiyle her zaman hayatımda olsun inşallah! Fiziki mesafe açısından birbirimize biraz uzağız belki ama kalpler bir. O kadar iyi geldi ki bana bu görüşme, bu seyahat. Internet, telefon her zaman var ama umarım orada, burada, belki başka bir seyahatte yine ve defalarca görüşme fırsatımız olur Ayşecim:)
Sana, güzel kalbine, misafirperverliğine, içtenliğine bir kez daha çok teşekkür ediyorum.
Gezip gördüklerimden ucundan kıyısından bahsettim; ayrıntıları anlatacağım, anlatmadan duramayacağım turistik yazılar yakında gelecek efendim.
Su an yazini okurken bir bir yasadiklarimiz gözümün önüne geldi yine, hepsini tekrar hatirladim, tekrar yasattim zihnimde. Nekadar güzel bir animiz daha oldu Sezer'cigim, ne güzel oldu gelmeniz. Sayenizde ben de /biz de gezmis olduk cok güzel bir sekilde. Ne hos, ne unutulmaz seyler yasadik degil mi birlikte? Hele o son gün:)
YanıtlaSilSiz gelmeden önce blogumdaki yazimda da bahsetmistim. Benim en cok istedigim sey, siz geri dönerken "iyi ki geldik, cok güzeldi hersey" diyebilmenizdi. Buradan memnun ayrilmis olmanizdi, herhangi bir aksilik, bir tatsizlik, bir hata kaza olmadan, sag salim ve mutlu bir sekilde evinize dönebilmis olmanizdi. Bunun gerceklesmesine cok seviniyorum ve gecirdigimiz güzel zamanlar icin ben de cok tesekkür ediyorum.
Sizin gibi güzel insanlarla tanismaktan, böylesi güzel bir aileyle dost olmaktan cok mutlu olduk. Insallah bir gün yine burada, ya da orada, ya da bambaska bir ülkede görüsebilmek umuduyla... Cok öpüyorum seni ve birdahaki detayli yazilarini merakla bekliyorum canim:)
Ayşecim ne yazsam az gelir, öpüyorum seni güzel yanaklarından:)
SilResme büyültüp baktım, ikiniz de harikasınız, ne içten, ne hoş sarılmışsınız, unutulmayacak bir anı olmuş geçirdiğiniz güzel ve ilginç (her satırını okudum kendimi Alis Harikalar Diyarında sandım:))günlerle. Dostluğunuz daim olsun, diğer yazılarını da bekliyorum merakla. Bu arada ençok çikolata müzesi hoşuma gitti:)))
YanıtlaSilİkinize de sevgiler....:)
Benden de sevgiler Müjdecim... Kadın olup çikolata müzesinden etkilenmemek mümkün mü?:)
SilNe kadar da güzel eğlenmişsiniz, Ayşe ablayı çok kısa bir sürede tanıdım ama çok sevdim :) İçi dışı bir :)
YanıtlaSilGüzel zaman geçirmenize çok sevindim . Almanya seviyorum seni :)
Çok teşekkürler Nesrin:)
SilÇok güzel olmuş sizin için, böyle buluşmalar çok hoş oluyor:))
YanıtlaSilBen de çocuklarla dün Hamburg`dan döndüm. Evden havalimanına taksiyi bir gün önce ayarladık, çünkü karnaval zamanı. Yazdığın gibi yurt dışından ve Almanya`nın diğer şehirlerinden de çok kişi karnaval için özellikle Köln`e gidiyor. Güvenlik arttı, hatta İngiltere`den özel ekip bile getirtmişler karnaval için. Yılbaşı akşamı yaşananlardan sonra kameralar vs. de arttı. Eğlenmeyi severler ve kimsenin buna engel olmaması için ellerinden geleni yaparlar:) Konser, festival vs. çok eğlenirler. Bizden farklı olduğu kesin:) Dertleri olmamasından değil, hayata bakış açılarından kaynaklanıyor.
Sezer`cim daha nice gezileriniz olsun, bol bol gezin bu sene de:)
Haklısın Semacım, hayata bakış açısı çok çok önemli. Fakat bence bizim çok fazla sıkıntıyla uğraşıyor olmamız, olumsuz yönde etkili. Malum bazen içimizden gelmiyor gülüp eğlenmek, içimize kapanıyoruz. Ne diyelim inşallah ileride bizim insanımıza da kısmet olur gönül rahatlığıyla eğlenmek.
SilGüzel dileklerin için de teşekkür ediyorum, amin diyorum:)
Harika bir buluşma ve yine çok hoş bir gezi olmuş Sezer'cim. Sevgili Ayşe'nin içten ev sahipliği ile sizleri ağırlaması ve sizlere rehberliği büyük bir incelik. Elbette karşılıklı yaşanır bu sinerji :) Benim de çocukluğumun masal kentidir Almanya. Almanya'nın en tarihi kentlerinden biridir Aschaffenburg. işte o kentte çocukluğumun birkaç yılı geçti.. hatta bununla ilgili bir yazı da yazmıştım bloğumda (http://izlerveyansimalar.blogspot.com.tr/2013/08/goksuda-tarihe-yolculuk.html)
YanıtlaSilFrankfurt, Berlin, Hamburg, Bonn, Bremen, Hannover'i iyi bilirim. Köln'e gittiğimizde ise 5-6 yaşlarındaydım hatırımda bir tek Tren Garı kalmış.. O karnavalları ise unutmama :) ne renklidir, sokaklar kıpır kıpır olur..güzel eğlenirler, özgürlük, medeniyet...bol kahkaha, bol bira :)) coşku içinde yaşanır. Bilinçli olmak başka bir şey. Hayata bakış açıları farklı. Bizim gibi ülkelerde herkes birbiri ile ilgilidir.. O ne yaptı, ne dedi, vs.. oysa gerçekten çağdaşlığın yaşandığı ülkelerde 'istisnalar olsa da' kimse bu küçük şeylerle uğraşmaz..zamanı boşa harcamaz. Yazını keyifle okudum..ama asıl devamında yaşadıklarını merakla bekliyorum Sezer'cim. Son sözlerine katılıyorum ben de dilerim bir gün biz de daha refah bir ülke haline geliriz ve o zaman, 'adam gibi' içimiz rahat, doyasıya eğleniriz...
Daha nice güzel günlerde, dostlarla birlikte; sağlıkla, neşeyle dolu gezileriniz, buluşmalarınız olsun Sezer'cim.. Sevgiler...
Çocukluğunun birkaç yılının geçtiği yerleri anlattığın yazıyı çok iyi hatırlıyorum Esincim. Masal gibi şahane yerlerdi. Arkadaşlar da bir tıklayıp görmeli bence.
SilTeşekkür ediyorum güzel dileklerin için. Hepimiz dostlarla, sağlıkla, huzurla olalım inşallah.
@Az önce Sevgili Ayşe'nin yorumundan öğrendim ki yukarıda yanlış bir link vermişim iyi mi o) kusura-bakmayın nasıl da fark etmemişim!. Aschaffenburg yazım bu linkte efendim :)
Silhttp://izlerveyansimalar.blogspot.com.tr/search/label/Aschaffenburg
Sevgilerimle Sezer'cim..
Ben yazını okuduğum için tıklamamıştım. Yeni linki vermen iyi oldu Esincim.
SilNe güzel dolu dolu bir seyahat olmuş.Yıllar evvel Köln'ü gezmiştim ama çok yüzeysel bir gezi olmuştu.Kolonya dahi alamamıştım :)
YanıtlaSilBen de kolonya almadım Gamzecim:) Canım istemedi nedense.Bol bol çikolata aldım ama:)
SilNe güzel :) Sizin adınıza sevindim. Benim de hayalim büyük Almanya turuna çıkmak ama bakalım onu ne zaman gerçekleştireceğim ?
YanıtlaSilA, ne güzel. İnşallah en uygun zamanda gerçekleştirirsiniz:)
SilNasıl güzel geçmiştir zaman.
YanıtlaSilAyşecimle ne güzel sohbetler etmişsinizdir :)
Merakla bekliyorum diğer ayrıntıları :)
Hoşgeldin bu arada.
Hoşbulduk Şebnecim, çok sağol. İyi geçti vallahi:)
SilBöyle güzel anılarla dönmek işte insanı mutlu eden , iyi , sağlam ilişkiler kurmak :) Gezilip görülen yerler bonusu ve bekliyoruz daha detaylı yazılarınız...
YanıtlaSilHaklısın Kitap Eylemi. Çok teşekkür ediyorum:)
Silne tatlı olmuş her şey. amsterdamı çok seviyom ben de. almanya hiç görmedim. berlin düşünüyordum ben de ama köln de iyi diyosun o zaman. ay o karnavalı hiç duymadım. ama bi biraz karnavalı var duymuştum o çok güzelmiş :) ne güzel tatil olmuş. blog arkadaşlığının hoş bir sonucu ha ne güzel :)
YanıtlaSilYa Paskalya öncesi kutlamalar, eğlenceler oluyor ya Hıristiyanlarda, o işte. Bazı ülkeler daha eğlenceli kutluyorlar, bilirsin. Köln bu konuda meşhurmuş. İnsanları normalde de eğlenceliymiş.
SilEvet, blog arkadaşlığının sonucu ama takdir edersin ki herkesle aynı şekilde olamaz. Ayşe'yle daimi dost olduk biz.
Teşekkğr ediyorum deep. İyi ki varsın.
Ayse'nin blogunda okumustum onu ziyaretine geleceginizi.cok keyifli bir gezi olmus...Zaten Ayse'nin cevresinde kimse keyifsiz olmaz sanirim...
YanıtlaSilFrekansımız tuttu, Ayşe farklıdır benim içindir. Gerçekten çok güzel yüreklidir.
SilBuraya da deeptone'nun Haber vermesi ile geldim :))
YanıtlaSildeeptone iyidir, sağ olsun:)
SilNe güzel olmuş :)Bekliyoruz gezinin turistik yanını.
YanıtlaSilTeşekkür ediyorum ilginize Tülin Hanım.
SilÇook heyecan verici :)
YanıtlaSilSanki yıllardır tanışıyor gibi, aynı kandan candan gibi duruyorsunuz.
Her anı ayrı güzel geçmiş, ne mutlu size.
Ayrıntılar merak konusu ;))
İki sene önce yüz yüze tanışmıştık, o zaman da senelerdir tanışıyor gibiydik. Hoş bir şey.
SilÇok teşekkür ediyorum.