11 Kasım 2015 Çarşamba

İSTANBUL KİTAP FUARI İZLENİMLERİ...

    İstanbul'da yaşayan kitapseverlerin kiminin ziyaret ettiği, kiminin gitmek için zaman kolladığı, kiminin ise "Fuar alanı çok uzakta" diyerek lanet okudukları ve gitmekten vazgeçtikleri İstanbul Kitap Fuarı geçtiğimiz cumartesi günü açıldı. Önümüzdeki pazar gününe kadar ziyaretçilerini ağırlamaya devam edecek. Hafta sonu çok kalabalık olduğu için geçtiğimiz pazartesi günü ziyaret ettim ben fuarı. Hafta sonu resmen izdiham olduğunu söylediler. Şehir dışında olup bu kadar kalabalığı toplayabildiğine göre, daha merkezi bir yerde olsaydı sırayla girebilecektik sanırım. Ben pazartesi günü öğleden sonra 14.00 sıralarında gittiğim için oldukça rahat ettim. Hem okullardan toplu gelen öğrenci kalabalığı azalmaya başlamıştı, hem de henüz pazartesi olduğu için fazla kalabalık değildi. Ben tabii bu sene çalışmadığım için ve evim Beylikdüzü'nde olduğu için rahat davranabildim. Çalışanlar ve uzakta olanlar hafta sonu erken saatte geldikleri takdirde daha rahat edeceklerdir. 
    Eskiden fuara indirimli kitapları bir arada bulabildiğimiz için giderdik daha çok. Fakat şimdi malum, internetten gayet hesaplı alışveriş yapabiliyoruz. Bu yüzden fuara özel indirimlerin daha fazla olmasını beklerdim ama ne gezer? Fuar indirimi minimum düzeydeydi. Örneğin geçen sene 5 liraya aldığım güzel bir kitap, bu sene normal fiyatındaydı. Yani 22 lira yazıyordu, indirimle 15 liraya iniyordu. Oysa ki dediğim gibi, geçen sene fuarda aynı kitabı özel indirimle 5 liraya almıştım. Fakat şöyle bir şey olabilir. Fuarın son günlerine doğru belki farklı indirimler uygulanabilir. Standlarda görevli kimselerle konuşurken aman ha kibarca da olsa "İntertten daha uygun fiyata alabiliyoruz, fuarda daha fazla indirim olmalı değil mi?" falan demeyin:) Direkt psikopata bağlayanı çok. Boş bulundum söyledim ve adam susup bana öyle bir baktı ki 3 kitap kestirmiştim gözüme, almaktan vazgeçtim. Kibar davransaydı satışı yapacaktı. Sizler de tanık olmuşsunuzdur bazı görevlilerin tavırları çok fena. Bazıları kaba, 
bazısı da gereksiz karışıyor. Gayriihtiyari göz attığım bir yayınevinde görevli kadın, bana okumayı tercih etmeyeceğim romanlar satmaya çalışınca "Roman aramıyorum ben" diye terslendim. Susmalarını, soru sorulursa yardımcı olmalarını tercih ediyorum. Kimin ne tarz okuduğu alnında yazmıyor neticede.
    İnternet mağazalarında  yıl içinde o kadar çok kampanya oluyor ki almadan duramıyorum. İlk defa okumadığım kitap fazlalığı oluştu elimde. Hani birkaç tane yedek olur ama bende 20-25 taneye çıktı. Dolayısıyla fuardan fazla alışveriş yapmadım. Önce elimdekileri bitirmem lazım. Fuardır, ekstra indirimli kitaplar da vardır diyerek gittim ama maalesef aradığımı bulamadım. Yine geçen seneden örnek verecek olursam, YKY'de 4 ciltlik Türk Şairleri Antolojisi vardı, toplam 20 liraydı ve ben hangi akla hizmetse "Bir sonraki gelişimde alırım" dedim. Görevli çocuk "Kalmaz" dedi. Kalacağına karar verip almadım ve daha sonra gidişimde yoktu tabii ki. Hala pişmanlık duyarım. İşte bu sene, dikkatlice gezmeme rağmen böyle bir şeye rastlamadım. 
Ama ben sizleri soğutmayayım yine de, dediğim gibi son günlere doğru ne olacağı belli olmaz:)
    Cumartesi günü Jose Mujica'nın imza etkinliğine gitmek istedim ama bir önceki yazımda anlattığım söyleşisinin kalabalık olduğundan hareketle, imzaya gelmek isteyenlerin de çok olacağını düşündüm ve vazgeçtim. Belki fuarın son günü, kalabalığı göze alabilirsem Hakan Günday'a Kinyas ve Kayra'yı imzalatmaya gidebilirim. Bakalım. Aslında Nasuh Mahruki'nin söyleşisi ve Sevil Atasoy'un imza etkinliği de ilgimi çekiyor ama başka işlerim nedeniyle bu dediklerime katılamayacağım sanırım. 
    Fiyatlar konusunda bu kadar konuştum ama tabii ki herkes gibi ben de alışveriş yapmadan duramadım. Evde okunmayı bekleyenlerin de baskısıyla kendimi tuttum. 
Bu sene fuardan şunları aldım: 

   Kılıç Ali'nin Hatıraları bir arkadaşıma hediye. Pasteur'ün Mikroplarla Savaşı'nı ise yeğenim Nisan'a aldım. Yalnız içindeki resimler o kadar güzel ki Nisan'a vermesem mi diyorum:)) Gelsin bizde okusun:)))) Bakar mısınız? 
    Bunun gibi, pastel tekniğiyle yapılmış şahane resimlerle dolu bir kitap. Zaten TÜBİTAK'ın kitapları hem kaliteli hem uygun fiyatlı oluyorlar. Eskiden Orhun'a çok alırdım. Okuma gözlüğü dikkatinizi çekti mi? Merak ediyordum, denemek için aldım. 
10 lira:) Pek kaliteli değil ama güzel aydınlatıyor. 
Tan Oral'ın kaleminden
    Fuara gitmişken Sanat Fuarı kısmını atlamayın derim. Galeriler bazında geçen senelere göre daha zayıftı bence ama daha önce kaçıranlar için "Aziz Nesin 100 Yaşında, Ömrüne Sığmayan Adam" sergisi ve Onur çizeri Tan Oral sergisi kesinlikle kaçırılmamalı. 
Onur çizeri Tan Oral'dan...


Aziz Nesin'in çalışma masası...
    Bir de ben bu sene sahaflar kısmında çok rahat gezdim. Sahaflarda başım döner, soracağımı da unuturum ama fuarda bu kısım oldukça iyiydi. 
    Herkesin fuar macerası farklı. Fuarla ilgili izlenimleri muhakkak okuyorum. 
Benimki de buydu:)  Bakalım tekrar gidecek miyim? Gidersem paylaşırım.









    

12 yorum:

  1. Sezercim benim gitmek isteyip de gidemeyenlerden olduğumu biliyorsun:) Yoksa yol falan dinlemem saatlerce de olsa mutlaka giderdim. İzdiham olmadan dolaşmak elbette ki daha iyi. Neden insanların yani standlardakilerin atarlı olduğunu anlayamadım. Ben de sinir oluyorum öyle şeylere. Artık bıkmışlar desem olmuyor çünkü olmaması gerektiğini düşünüyorum. Kitapla bağı olan insan bence öyle olmamalı. Ama evet bir de çok karışan rahat bırakmayan saçma sapan kitapları satmaya kalkanlara da gıcık olurum. Dediğin gibi susup gerektiği yerde müdahele edenler en iyisi. Sahaf kısmının olması çok ilgimi çekti. Ben herhalde direk oraya yönelirdim. Ayrıca internetten daha uygun fiyata alındığı gerçeğini bence kabullenmeliler. Onlar da bilmiyor mu sanki bunu o zaman fiyatları düşürsünler. İnsanlar haklı olarak gitmeyebilirler. Ya da alacaklarından daha azını alabilirler. ben şahsen internetten almak yerine fuarı tercih ederim dokunarak izleyerek. Ama salak yerine de koymasınlar insanları değil mi. Bu arada yky epey indirimliymiş ben de okuyunca üzüldüm alamadın diye ama olsun başka bir şans çıkar bakarsın yeniden. Ankara'daki kitapçıları çok seviyorum ben. Belki de Ankara^'da en çok özlediğim yerler inan ki. Keşke seninle bir gün gitsek ne gezerdik saatlerce konuşa konuşa. Eşimle gitmek de çok istiyorum,onsuz gezdiğim yerlerde onunla olmak fikri bile çok güzel.
    Kitapların da şahaneymiş. Resimli olan gerçekten çekici. Bazen ben itiraf edeyim başlığın ardındaki konuyu bile merak ettiğimden alıyorum, yazar veya içerik hakkında bilgi sahibi olmasam da. Sürprizlerle karşılaşmak hoşuma gidiyor. Şimdiye kadar da hiç pişman olmadım diyebilirim.
    Sevgilerimle canım

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Herkes atarlı değil tabii ama suratsızı da çok gerçekten. Tuğbacım beraber gezseydik dedin ya, hayal ettim birden inan:) Çok güzel olurdu. Neden olmasın değil mi ama?
      Ben sadece başlığa bakıp alamıyorum nedense. Çok nadirdir. İlla güvenmem lazım. Bu konuda pişman olmaman harika bir şey. Öpüyorum güzel yanaklarından Tuğbacım.

      Sil
  2. Ben senelerdir fuara gidemiyorum.Çok uzak olması, internet ve zincir kitap evlerinden promosyon zamanı alışveriş yapmam sanırım bu etkenlerden bazıları. Aldığınız tüm kitaplar iiçin keyifli okumalar dilerim...

    YanıtlaSil
  3. Nasuh Mahruki'nin söyleşisini çok beğendim,kitabını okumak isteğim arttı.
    Biraz sahaflarda,biraz sergide,biraz da kitaplar arasında vakit geçirerek,günü tamamladım.
    4 saat yol yorgunluğu çektiğimi de belirtmek isterim.

    Aldığım güzeller;

    Küçük Prens-Antoine de Saint-Exupéry

    Ah Biz Eşekler-Aziz Nesin

    Kitlelerin Psikolojisi-Gustave Le Bon

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Nasuh Mahruki'nin birkaç kitabını okudum. Seneler önce bu kadar popüler değilken başlamıştım okumaya. Çok severim kendisini. Bakalım önümüzdeki pazar günü söyleşisi var fuarda. Fırsat olursa gideceğim.
      Teşekkürler, iyi okumalar...

      Sil
  4. Ben o kadar yol gidip bir günümü feda edemem diyenlerdenim. Evimiz Sancaktepe'de. İş için fuara geldiğimde üç saatimi gelmek üç saatimi de dönmek için harcıyorum. Ağrıyan bir başla eve geliyorum. En son birkaç sene önce Nedim Gürsel'e kitap imzalatmak için gitmiştim. Oysa öyle severim ki kitap fuarını. Kitapçılardan çok beğendiğim bir kitap olursa düşünmeden alıyorum. Kitap rafından kitabını alıp kasaya gitmenin, kitaba çantaya indirmenin keyfi başka bir şey ama son zamanlarda internet alışverişi yapıyorum. Aradaki fiyat farkı ciddi bir oran tutuyor.
    Şimdilik fuara gitmeyip gidenleri dinleyerek hasret gideriyorum.
    Sevgiler

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Özlemcim, söylediğin gibi, kitabevlerinden alışveriş yapmak çok keyifli ama internet satışları da gerçekten cazip. Öyle ya da böyle hepimize iyi okumalar:)

      Sil
  5. Oh mon dieu ! :) Vian kitabı. Çok severim Boris'in yazdıklarını. Merak ediyorum nasıl bulacaksınız :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. :))) Günlerin Köpüğü'nü okumakta geç kaldığımı biliyorum ancak bilirsiniz her istediğimiz kitaba sıra gelmiyor ne yazık ki. Vakit bu vakitmiş. Bakalım okuyanlar gibi ben de beğenecek miyim?:)

      Sil
  6. Ne isterdim ben de bu fuara gidebilmeyi.... bayildim kitaplarina.

    Ahhh Aziz Nesin.... benim hayatimda cok ayri bir yeri vardir. Belki yazarim bir gün blogumda...

    Bu sefer cok az kalabildim ya TR'de, Izmir'de, hemen acele Yilmaz Özdil'in son iki kitabini alip ciktim. Nasilsa yilbasinda tekrar gidecegiz TR'ye iki haftaligina, ozaman rahat rahat bakarim artik.

    YanıtlaSil
  7. Ne yazık ki bu sene biz de gidemedik.. Gönlümüz istese de, 3 saat gidiş- 3 saat dönüşü gözümüz almadı. Aslında bir de Anadolu yakasında Tüyap salonu açılsa hiç de fena olmayacak. Bu arada sayende biz de hasret gidermiş olduk ve ayrıca güzel kitaplar almışsın. Okuduktan sonra değerlendirmelerini merakla bekliyor olacağım ;) İyi okumalar dilerim.. Sevgilerimle Sezer'cim.

    YanıtlaSil

Yorumu olan?