Legoland Discovery Center, Amerika, Almanya, İngiltere, Çin ve Japonya'dan sonra İstanbul'da açıldı. Çocuklara yönelik bilgilendirmeyi de amaçlayan bir eğlence merkezi. Normal zamanda yanında en az bir çocuk olmadan giriş yapamıyorsun. E biz de gidip görmek istiyoruz. Yeğenim Nisan'ı alacağız yanımıza ama kardeşim bir türlü ayarlayamadı. Orhun çocuk gibi "Ne zaman gideceğiz" diye tuttururken Yetişkin Gecesi'ni öğrendim. Çok iyi oldu. Ekim ayının ilk çarşamba gecesi Forum İstanbul'da aldık soluğu. 20.00-22.00 saatleri arasında düzenlenen bir etkinlik fakat 19.30'da içeriye almaya başlıyorlar. Saat 20.00'ye kadar pizza ve içecek servisi var.
Legoland çalışanları gayet canayakın ve güleryüzlü. O yarım saat sohbetle, tanışma faslıyla geçiyor. 20.00'de etkinlikler başlıyor. Ben birkaç kişi olacağımızı düşünmüştüm ama yanılmışım. 30'a yakın kişi vardık. Ağırlığı üniversite çağındaki gençler oluşturuyordu ama her yaş gurubundan legosever bir aradaydık. İlk önce 4 kişilik arabalara yerleştik ve karanlığa daldık. Krallık Macerası lazer oyununda prensesi kurtarmak için çabaladık:)
Bizim arabanının puanlamadaki birincisi Orhun oldu. Mağaza bölümünden % 20 indirim kazandı. Daha sonra Miniland'e geçtik. Dünyanın her yerinden, lego parçalarıyla tasarlanmış simge yapıları hayranlıkla seyrettik. İstanbul Boğazı şahaneydi.
Arada bir ışıklar sönüyor, gece oluyor ve Boğaz'ın üzerinde havai fişekler patlıyor. |
Tac Mahal, Özgürlük Anıtı, Big Ben Saat Kulesi de güzeldi.
Sultanahmet Meydanı'nda gece... |
Big Ben |
Burada da bizi bir oyun bekliyordu. Elimize verilen listedeki Spider Man, Jack Sparrow, Bart Simpson gibi karakterleri Miniland dünyasındaki kalabalık arasında bulmamız istendi. Herkes başladı pür dikkat dolaşmaya. 7 karakter vardı, biz 4 tanesini bulabildik:) Sanırım hepsini bulan olmadı.
Sıra geldi legolarla oynamaya.
Nereye düştüm ben? :) |
Herkes görevlinin elinden bir kağıt çekti ve şansına ne çıkarsa onu yapmak için sağa sola dağıldı. Her yerde yüzlerce lego parçası olduğu için oradan oraya koşturarak, sohbet ederek, yardımlaşarak, bazen de tam tersi kendi parçalarını sakınarak tasarım yapmak çok keyifliydi. İşin ucunda oybirliğiyle seçilecek birincilik vardı.
Ben şimdi elmayı nasıl yapayım?:) Dörtgen parçaları üst üste dizerek yuvarlak oluşturmak zor, kısıtlı zamanda yapamam en azından. Baktım yeşil renkli çeyrek yuvarlaklar var. Onlardan dörder dörder alıp yarım yuvarlak oluşturup, yarım iki elma haline getirip, tabak yaptığım bir büyük lego parçasına ekledim. Birinin tepesine yaprak gibi bir şey eklemeyi unutmadım. Bir elma ikiye bölünüp tabağa konmuş gibi oldu:)
Bu da bir fikir ama değil mi?:) Muhteşem eserimin fotoğrafını çekmeyi unuttum ama:( Orhun'un uçağı şu:
Oy birliğiyle seçilen tasarım ise şu oldu:
Yaratıcılığımızı çalıştırıp tasarımlarımızı da yaptıktan sonra 4D sinemaya girdik. Sinemadan sonrası serbest zaman. İster legolarla oyna, ister etrafı gez. Bu sürede Orhun legolara daldı, bense tekrar Miniland'e girdim. Küçük figürleri ararken etrafı güzelce inceleyememiştim çünkü. Saat 22.00'ye doğru Yetişkin Gecesi bitti, alışveriş merkezi kapanmadan önce acele acele mağazaya koşturduk. Orhun'un burada harcamak için ayırdığı parası vardı ve Stars Wars ağırlıklı legolar aldı. Mağazanın ne kadar renkli olduğunu belirtmeme gerek yok. Kutu kutu set legolar, çeşit çeşit karakterler, anahtarlıklar, şeker gibi istediğin miktarda alabileceğin parçalar...
Dumbledore'la:) |
Bir gün de Nisan gittiğinde peşine takılırız belki:) O zaman diğer etkinlikleri de görürüz. Çocuklar için çok fazla eğlence imkanı var. Lego seviyorsanız kaçırmayın derim.
Lego'nun kaynağı Danimarka. Dolayısıyla en kapsamlı, en güzel Legoland bu ülkede. Bir gün de oraya görürüz belki. Belli mi olur? Aklımızın bir köşesinde olduğunu söylemeden geçemeyeceğim. Danimarka'daki Legoland'den tadımlık görüntüler için Semi'nin şu yazısını öneriyorum: Legosever (!) Miyiz Yoksa? Ayrıca Hamburg'da gezdikleri Lego Zeitreise sergisi de görülmeye değer.
Buradan ulaşabilirsiniz: Leg Godt, iyi ki varsın!
Bir lego manyağı olarak bayılarak okudum yazıyı. Ben küçükken böyle bir yer İstanbul'da olsaydı zırt pırt giderdik sanırım. Ama... İçimdeki çocuk turp gibi ayakta olduğundan ilk fırsatta gidesim var buraya. Süper bir yermiş gerçekten ama bize biraz uzak tabii.. :( Danimarka'dan yakın olduğu da su götürmez bir gerçek tabii. Gidemesem de fotoğraflar ve yazı ile gitmiş kadar oldum. Legolarımın çoğunu sağa sola dağıttım ama kalanlarla yarın oynayasım var. :DDD
YanıtlaSilYa gerçekten bir başlayınca takılıyor insan. Çıkar oyna bence:)
SilOradaki gençleri görecektin müthiş meraklılardı. Gelirsin bir ara, dayanamayacaksın sanırım:)
Yazını nihayet okudum Sezer`cim:) Çok eğlenmişsiniz öyle anlaşılıyor:)) Ben de mutlaka gitmek istiyorum, ne zaman olur nasıl olur bilemiyorum. Bu sene her anlamda yoğun.
SilPeer Ole birkaç yıldır Lego tekniğe dadandı. Bizim evden birkaç Lego shop çıkara diyorum da abartıyor sanılmasın, gayet ciddiyim:))
Benim yazıları link vermişsin, teşekkürler. Çok tadımlık yazılar gerçekten, anlatabildiğimden çok daha fazlası Legoland. Bu sene çok daha fazla fotoğraf çektim, bloga geri dönebilirsem anlatacağım:)
Ya evet, lütfen sahalara dön artık Semi. İnan gözlerim arıyor:)
SilLego severler icin bir cennet gercekten:)
YanıtlaSilKim bilir Danimarka'daki nasıldır?:)
SilBizim Oytun'da çok sever legoyu...
YanıtlaSilHala geçmedi hevesi.
Bir istanbula geldiğimizde uğramak lazım.
İyi ki yazmışsın böyle bir yer olduğunu... Ellerine sağlık arkadaşım :)
O heves geçmez o zaman Şebnemcim:) İstanbul'a gelince uğrayın bizi de çağırın:)
SilÇok teşekkür ediyorum.
Haklı birinciliği ben de ayakta alkışlıyorum :)
YanıtlaSilSimge yapılar ise inanılacak gibi değil. Harika ötesi ;)
Güzel yaptı gerçekten:)
Sil