Özel bir durum. Çok isterdim ama ben böyle değilim. Tamam, farklı ülkeleri gezmeyi severim, kendimi oralarda pek de rahatsız hissetmem, insanları eşit görmek konusunda da bir problemim yok ama yabancılarla konuşurken biraz çekinirim. Turistik amaçla gezmeye evet ama başka bir ülkede temelli yaşayamayacağımı düşünüyorum.
Tüm bu girizgahı niye yaptım? Çünkü Orhun bu sene yine bir MUN toplantısına,
bu sefer İspanya'ya gitti ve bizi şaşırtmaya devam etti.
Tüm bu girizgahı niye yaptım? Çünkü Orhun bu sene yine bir MUN toplantısına,
bu sefer İspanya'ya gitti ve bizi şaşırtmaya devam etti.
MUN'un açılımı "Model Birleşmiş Milletler". Her sene dünyanın çeşitli ülkelerindeki liseler düzenliyorlar bu konferansları. Dünya devletlerine açık oluyor. Her isteyen okul katılabiliyor. Bu toplantıyla Birleşmiş Milletler'in modelini oluşturuyorlar ve dünya sorunlarını tartışıyorlar. Herkes kendi ülkesinin dışında bir ülkenin delegesi oluyor, gitmeden önce o ülke ve belirlenen sorun hakkında araştırma yapıyor.
Toplantılar 3 ya da 4 gün boyunca oldukça ciddi ve sıkı bir şekilde ilerliyor.
En sonunda müzikli bir partiyle kutlama yapılıyor:) Orhun ve okuldan 5 arkadaşı
bu sene Madrid'te bir lisede düzenlenen konferansa gittiler. Bizimki İtalya delegesiydi ve ortaya attığı sorun (O okuldan gönderiliyor konular) tüm dünyada tırmanmakta olan ırkçılıktı. İtalya bu konuda çok sabıkalı aslında ama gitmeden önce, diğer ülkelerden gelebilecek sorular karşısında bir İtalyan olarak kendini nasıl savunacağını iyice düşündü:) Velhasılıkelam gitti, geldi, toplantıyı başarılı bir şekilde atlattı. Şahsen İngilizce öğreneceğim diye yabancı mektup arkadaşlarıma zorla mektup yazdığım günleri hatırlıyorum da oğlumun bu faaliyetleri bana inanılmaz geliyor doğal olarak. Sakın yanlış anlaşılmasın "Aman benimki de bunları yapıyor işte" demek için bahsetmiyorum bunlardan. Neticede dünya küçüldü, gençler bizden farklı olarak daha fazla dışarıya açıklar ve bu tip toplantılara katılan çok genç var. Bu konuda beni mutlu eden şey Orhun'un kendini bir dünya vatandaşı olarak görüyor olması. Küçüklüğünden beri böyleydi. Yurt dışında rahat, yabancılarla rahat... Dünyanın her yerinden konuştuğu, dertleştiği arkadaşları var. Artık yalnızca yazışmak söz konusu değil, görüntülü ya da sesli konuşma imkanına da sahip gençler. Böylece tanıştığı arkadaşları için "Onlar benim kardeşlerim" diyor:) Daha önce 2 sene Yunanistan'da bir okulun MUN toplantısına katılmışlardı ve orada aile yanında kalmışlardı. Hala o aileyle görüşür. Babayla konuşur, anneyi anneler gününde arar. (Kadıncağız cidden çok iyi bakmıştı oğluma:)) Hatta geçen sene Türk-Yunan gençleri arasındaki ilişki konusunda bir Yunan gazetesine röportaj vermişliği bile var:) Te Allah'ım diyorum, ne diyeyim:)
Bu sene daha deneyimliydi tabii. İyice açıldı. Bu sefer daha da sosyalleşmiş. Partilerden hoşlanmayan adam kravatı kafasına takıp dans etmiş:) Normalde alışveriş falan derdi değildir, gitmiş kendine tişört, şapka almış:) Bir akşam yazışıyoruz,
"Bir dakika takolarla bir şey konuşuyoruz" dedi. "Takolar kim?" dedim. "Meksikalı arkadaşlar dedi:) O alıştı, biz alıştık. Zaten alışmamız lazım, 1,5 sene sonra üniversite hayatı başlayacak. O zaman evde tutabilene aşk olsun durumları yaşanacak.
Oğluma çok düşkün olduğum halde bu gerçeğe kendimi alıştırmaya çalışıyorum. Muhakkak ki en önemlisi çocuklarımızın sağlığı, mutluluğu ve huzuru.
Bunlar güzel şeyler. Gençler tanışacaklar ki bir başka ülke hakkındaki önyargılarını kırabilsinler. Bizler ne yazık ki biraz önyargılı yaklaşılan bir toplumuz. O yüzden bu tip platformları kendimizi tanıtmak açısından oldukça faydalı buluyorum. Şu an belki bir kısmımız öyleyiz ama gitgide durum değişecek ve bir gün ama zorla ama güzellikle herkes zaten dünya vatandaşı olacak diye düşünüyorum.
Türk gençleri İspanya Senatosu'nda |
Orhun adına çok seviniyorum. Başta senin gibi düşünen bir ailesi var. Keşke keşke diyorum, herkes böyle olsa, hepimiz dünya vatandaşı yetiştirsek! Ve haklısın, bunun tamamen kafayla alakası var, ne parayla ve statüyle.
YanıtlaSilÖzellikle çocukların böyle düşünmesi ve mümkün olduğu kadar erken başlamaları gerekiyor. CISV`nin (Peer Ole`nin katıldığı kamp) özünde çocukları (11 yaştan itibaren) hedef almasının altında da bu yatıyor. Çünkü önyargıların henüz oturmadığı bir dönemden bahsediyoruz ve bu yaşlarda başka dünya ile temasa geçmeye başlayan çocukların daha rahat, daha eşitlikçi, ırkçılıktan uzak kaldığı söyleniyor, ki buna ben de katılıyorum.
Orhun`un konusu da zormuş gerçekten. Irkçılık tüm dünyada tırmanıyor maalesef. Farklı platformlarda tartışılması çok iyi, bu yönüyle seviyorum Avrupa`yı. Evet, onlar da sütten çıkmış ak kaşık değiller. Ancak bunu oturup açık açık konuşabiliyor olmaları bile benim için bir artı değerinde. Almanya`daki Pegida hareketini biliyorsundur. Her pazartesi protesto için sokağa dökülülen tamamen ırkçı bir hareket. Bunu endişeyle tartıştılar, ki hala tartışılıyor. Hemen anti-pegida hareketi ile büyümesi bir şekilde engellendi. Bu engellenme yasaklayarak olmadı, hala da yasak falan değil. Ama bu tartışmalar, anti hareketler katılımı azalttı. Buna tepkiyi sadece yapancılar değil, Almanlar ortaya koydu. Politikacısından, gazetecisine herkes katıldığı programlarda "biz bu topraklarda birlikte yaşamak istiyoruz" dediler. Hatta Merkel`in çıkıp da "İslam, aynı zamanda Almanya`ya aittir" gibi laflar etmesi çok olumlu karşılandı.
Bizdeki durum vahim. Her yıl okulda lise öğrencilerinin düzenlediği forum günleri bu yıl yapılamıyor. Nedeni ne biliyor musun? Konusu "düşünce özgürlüğü" olan bir öğrenci forumuna milli eğitiminden izin çıkmadı! Bunun üzerine başka bir şey yazmıyorum artık...
Pegida hareketini biliyorum. Almanları tebrik etmek lazım. İtalyanlar pek öyle değil maalesef. Çok göç alıyorlar coğrafi konumlarından dolayı. Ekonomik kriz de olunca tepki gösteriyorlar. Onlarda da ırkçılığa karşı hareketler var gerçi ama Almanya'daki kadar değil.
SilCSIV hareketi de çok iyi bu arada. Ben takip ediyorum ama Orhun çok heveslenmedi ona.
Güzel sözlerin için de teşekkür ederim. Aile çok çok önemli ama insanın içinde olacak biraz da. Çok şükür, rahatız bu konularda:)
ailedeki en küçük torun sizseniz (32!) ve arkadaşlarınızın da çocukları daha okul yaşına gelmediyse bu tarz haberlerden mahrum kalıyorsunuz. çok ümit verici bir organizasyonmuş, "iyi şeyler de olabiliyormuş" hissiyle başladım güne. bakalım devamı nasıl gelecek! :)
YanıtlaSilUmarım günün güzel geçmiştir Saçaklı! :)
SilOrhun İtalyan vatandaşı yanlış mı anladım?
YanıtlaSilMUN organizasyonunu kim düzenliyor?
Bilgehan Bey, bu organizasyonu liseler düzenliyor. Uluslararası bir organizasyon. Bizde de birkaç özel okul ve Kabataş, Robert vs. statüsündeki liseler düzenliyorlar mesela.
SilOrhun İtalyan vatandaşı değil:) Kongrede İtalya delegesi oldu sadece. Kimse kendi ülkesinin delegesi olmuyor. Organizasyonu düzenleyen okul belirliyor hangi ülke olacağını. Aylar öncesinden okullar arası yazışmalar yapılıyor. En sonunda toplanıyorlar, tartışıyorlar.