Pera Müzesi'nde bu aralar çok farklı bir sergi var.
"Duvarların Dili, Graffiti/Sokak Sanatı"...
Farklı çünkü aslında sokaklarda icra edilen bir uğraş müze ortamına taşınmış. Açık havada görmeye alıştığımız rengarenk desenler, İstanbul'un en şık müzelerinden birinin duvarlarında yer almış.
İlginç olan, illegal şekilde başlayan (aslında hala öyle) graffiti uğraşının, zaman içerisinde estetik açıdan yükselişe geçerek ilgi çekmeye başlaması ve bugün bir sanat haline gelmiş olmasıdır. Graffiti sokak sanatıdır. Çoğu zaman politik mesajlar içerir. Bilinmesi gerekenleri sözcüklere gerek kalmadan geniş kitlelerin gözleri önüne seriverir. Kimi zaman da sadece renk olsun diye; kalabalıklaşan, betonlaşan dünyada rengi arayan insanları gülümsetmek için yer alır duvarlarda.
Suna ve İnan Kıraç Vakfı, sokak sanatının yükselişine kayıtsız kalamamış ve Türkiye'de ilk kez bir Graffiti sergisinin açılmasını sağlamış. Çok da iyi yapmış.
Sergide Türkiye, Fransa, Almanya, ABD ve Japonya'dan çeşitli sanatçıların işlerini görmek mümkün. Ayrıca Graffiti'nin ve sokak sanatının gelişimi fotoğraflarla ve daha farklı materyallerle de desteklenerek aktarılmış.
Evime çok yakın olan büyük bir AVM'nin inşası sırasında yanarak hayatını kaybeden 11 işçiye de yer verilmiş özel olarak. O alışveriş merkezinin önünden her geçişimde aklıma bu olay gelir ve tekrar tekrar üzülürüm. İşçi güvenliğine dikkat çeken bu çalışma da oldukça etkileyici.
Daha renkli çalışmalar da var tabii. Her zaman barıştan yana olanlara gelsin bu fotoğraf!
Politik söylemleri bir yana bırakırsak, bazen sadece duvarları güzelleştirme derdindedir Graffiti sanatı. Aşağıdaki çalışma gibi mesela:
Sokak sanatı sadece Graffiti'den ibaret değil. Dansla, müzikle bir bütün. Sergide 1970'lere ait sokak dansçılarının, kaykaycıların fotoğraflarına ve konuyla alakalı müzik albümlerine de yer verilmiş. Bir de Graffiti'nin uygulamasında temel malzeme olan sprey boyalara...
Daha çok fotoğraf var aslında. Her ne kadar hepsini eklemek istesem de sergiye haksızlık etmemek adına bu eylemden kaçınmak istiyorum. Fırsatı olanların, 5 Ekim tarihine kadar yerinde görmelerini tavsiye ederim. Sokak sanatı kalıcı bir sanat değil. O an ya da belli bir süre için eğlendiren, öğreten, düşündüren geçici çalışmalar oluşturuyor özünü. Zamanın ruhuna uygun diyebiliriz yani. Bu sergideki çalışmalar da 5 Ekim'den sonra silinecekler. Müzenin duvarları boyanacak ve yeni eserlere yer açılacak. Bu yönüyle de enteresan bir sergi.
Sokak sanatının anlatımı bu kadarla sınırlı değil. Beşiktaş ve Beyoğlu Belediyeleri'nin katkılarıyla şehir duvarlarına taşmış durumda. Abbasağa Parkı, Ihlamurdere Caddesi, Beyoğlu/Cami Altı/Kasımpaşa Yolu gibi mekanlarda serginin devamı olan çalışmaları görebilirsiniz. Ayrıca Pera Film bünyesinde serginin konusuyla ilgili "Sokaklar Bizden Sorulur" ve "Hayat,Sanat,Müzik" gibi gösterimleri izleyebilirsiniz.
*Sanatçılar nasıl hazırlanmışlar? Serginin tanıtım videosu için buradan: Duvarların Dili
en güzelleri 3. ve senin olduğun resimler. :D
YanıtlaSilÇalışmaları söylüyorsun ama ben üzerime alınıp "mersi" diyorum:)
SilBen de gitmek istiyorum bu sergiye!! Pera Müzesi zaten hiç boş atıp dolu tutmuyor, hep iyi sergilere ev sahipliği yapıyor. Bu grafiti olayında da her yapılan işe bayılmıyorum ben ama emek var tabii. :D Yalnız benim takıldığım başka bir nokta var. Graffiti İngilizce, Türkçesi ise grafiti, yani tek "f" ile. Pera Müzesi niye İngilizcesini kullanmayı seçti acaba?
YanıtlaSilDoğru söylüyorsun. Ben de Graffiti, Graffiti devam etmişim:) Hızlı yazdım, yazarken kafamın gerisinde "Ya bunda bir tuhaflık var" diye geçiyordu ama:)
SilSen gidince bunu belirt bence.
SilBen de aslında graffiti olarak kullanıyordum ama TDK'nın sitesi bir sekmede hep açık durur bende. Bir bakayım dedim Türkçesi var mı diye, var olduğunu görünce şaşırdım. Adamlar bakmıştır herhalde. Küresel olsun diye mi öyle yazdılar acaba? :D
Sil