31 Temmuz 2012 Salı

RAMSES, BATMAN, LEONARDO, MICHELANGELO,RAFFAELO...

    Kitap, film, sergi, TV programı yorumu... Dördü bir arada... Buyurunuz...
    Efendim, aşağıda görmüş olduğunuz 5 kitabı arka arkaya okudum. Sıdkım sıyrıldı desem yeridir. Rüyalarımda bile Mısır'ı görmeye başladım. Ama bırakamıyorum. Bırakamam. Öyle bir huyum yok çünkü. Başladım mı bitecek:) Yaklaşık 2 yıl önce almıştım "Ramses" serisini. Zamanı geldi, başladım ve bitirdim. Edebi yönden hiçbir şey vermeyen bir seri. Sadece II.Ramses ve Mısır Uygarlığı hakkında bilgiler içeriyor diye okudum. Çünkü serinin Fransız yazarı Christian Jacq'ın, Mısırbilimci (egyptologist) olduğunu okumuştum. Antik Mısır mimarisi, gelenekleri, dini inanışı, yaşam tarzı, coğrafyası hakkındaki bilgiler doğrudur doğru olmasına ama yazar bence Ramses konusunda biraz uçmuş. Devamlı bir övme, devamlı bir yüceltme, insan üstü bir varlığa dönüştürme söz konusu... Döndüre döndüre aynı şeyleri vurgulamış. Tek bir kitapta -hadi bilemedin 2 kitapta- anlatılabilecek şeyler 5 kitaba yayılmış. Dediğim gibi, bir dönemin Mısır'ı hakkında bilgi sahibi olmak için okunabilir. Onun haricinde tavsiye etmem.

 
  Tavsiye edeceğim bir film var ama. Batman Kara Şövalye Yükseliyor... Gerçi benim tavsiye etmeme gerek yok:) Neticede Batman bu:) Üstelik Christopher Nolan yorumuyla. Seyredilmez mi? Biz de ailecek seyrettik ve herkes gibi çok beğendik. Salona girerken biletlerimizi alan delikanlı, gayet içten bir coşkuyla "buyurun, 3 saatlik şahane bir keyif sizi bekliyor" dedi:) Önce bir afalladık, böyle güzel karşılamalara çok da alışık değiliz milletçe. Herkeste bir sinir, bir stres... Ya da yapay bir nezaket... Ama bu çocukcağız çok tatlıydı:) Ya da çok fena Batman hayranıydı:) Daha filmi seyretmeden motive etti bizi:) Güzel şeyler bunlar.  Neyse... Filme dönecek olursak... Adamlar yapmış! 3 saatin nasıl geçtiğini anlamadık. Koca salon hipnotize olmuş gibi ekrana bakakaldık:) Oyuncularıyla, görüntüyle, müziğiyle şahane bir film. Çok ayrıntıya girmeyeyim, zaten her yerde fazlasıyla yorum ve bilgi var. Fırsatı olan gitsin, seyretsin, görsün. "3 saatlik şahane bir keyif sizi bekliyor":)

 
    Koca yaz durduk durduk, son anda The Great Masters Sergisi'ni yakalayalım dedik. 31 Temmuz'da bitecek olan sergiye 30 Temmuz günü gidebildik. Panik yok! Sergi               27 Ağustos'a kadar uzatılmış:) Tophane-i Amire Kültür ve Sanat Merkezi'ndeki                     "The Great Masters" interaktif bir sergi. Dokunmatik ekranlar ve dijital gösterimlerle Rönesans'ın 3 dehası Leonardo, Michelangelo ve Raffaelo ile ilgili bilgiler, önemli eserleri ve dönemin İtalya'sı aktarılıyor. Sergi hakkında çok fazla bir şey söylemek istemiyorum. Yazdım yazdım sildim. Küçük bir sergi. Basit anlatım. Basit bilgiler. Basit teknikler. 15 yaşındaki oğlumun ilgisini çeker diye gitmiştim daha çok. Ama o bile zaten bildiği bilgilerle karşılaştı. Daha küçük çocuklarınızı götürebilirsiniz. Onlara eğlenceli gelebilir ve ön bilgi olur. Tam bilet                   17 lira, öğrenci 12 lira. Ucuz mu? Bence pahalı...

 Leonardo da Vinci'nin Haliç için tasarladığı köprünün modeli. Haliç'te bu köprüyü kullanıyor olabilirdik yani. Serginin en dikkate değer objelerinden biri.


Resim yazısı ekle
     ( Bu fotoğraf da özel istek üzerine taa Almanya'lardan ülkesini özleyen Ayşe için gelsin:) Bol bol Türkiye fotoğrafı görmek istiyor çünkü. Çok haklı. Ayşecim ucundan kıyısından Tophane manzarası:))


   Bugünlerde devamlı D-Smart ID izliyorum. Yani Investigation Discovery. Amerika'daki çözüme ulaştırılmış adli dosyaları anlatan bir kanal. Sanırım kafayı yedim:) Akla zarar bir kanal çünkü. 
Bir olayın anlatımı bitiyor diğeri başlıyor. "Samanta kendi halinde bir ev kadınıydı. Mutlu bir hayatı vardı. Ta ki evinde boğazı kesilmiş bulunana dek!" falan şeklinde girişlerle:)) Sonra olayı çözen Amerikalı polisler geliyor ekrana artist artist anlatıyorlar, maktülün yakınları konuşuyor. Olayın nasıl çözüldüğünü görüyorsun. Deli işi yani:) Ama arada ünlü tarihi olaylar falan da çıkıyor. Onlar iyi oluyor bak:) Yalnız ben bu program sayesinde şunu anladım ki Amerika'da suçluların yakalanması olayı CSI Miami, CSI NewYork, CSI Los Angeles vb. dizilerindeki gibi yürümüyor. Öyle dahiyane akıl yürütmelerle ve tekniklerle, şak diye çözülmüyor gerçekte olaylar. Mesela 1 yıl içinde aynı bölgede 10 küçük banka soyan ve kameralarda da görüntüsü olan adamı ancak 11.soygunda ihtiyatsızca davranıp parmak izi bırakmasıyla yakalayabiliyorlar. (Bu arada Amerika'da her 1 saatte bir 1 banka soyuluyormuş. Bir de utanmadan söylüyorlar:)) Ama çıkıp çok önemli bir iş yapmış gibi kasıla kasıla anlatıyorlar o ayrı. Çok artist millet, çok! 
    İşte böyle! Bugünlerde bunları seyrettim, okudum. Batman hariç biraz fazla mı eleştirmişim ne?:)) 

9 yorum:

  1. :))) Caniiiim, süpersin, coook tesekkür ederim! Nasil mutlu oldum görünce, agzim kulaklarimda su an:))

    Ve de harika bir yazi olmus yine. Batman pek ilgimi cekmiyordu ama bu yazidan sonra düsünücem izlemeyi:)

    Cok öpüyorum Sezer'cim.

    YanıtlaSil
  2. Mutlu edebildiysem ne güzel:) Orhun çekti bu kadar oldu:))) Aslı'ya söyleyeyim de senin için fotolar çekelim:)
    Ben de öpüyorum seni Ayşecim.

    YanıtlaSil
  3. Merhaba
    Batman filminin galasında yaşananlar, filmeden soğutmuştu demek ki görmekte yarar var. ID kanalını bende bir ara izledim daha ilk anlatımda gündüz olmasına rağmen korkuttu beni, anlatım tarzı korku filmlerine taş çıkartıyor.
    Sağlıcakla kal

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ya sorma Elifcim. Ne ötü bir olaydı:(
      Sen de sağlıcakla kal, teşekkürler...

      Sil
  4. ramses bayar beniii iyi sabretmişsin.
    batmaaaaaan eveeeet.
    :)
    csı new york pufffff pek severrdim.
    hele hele cold case.
    :)
    çok dolu bi post olmuş.
    leonardo hayatta hayran olduğum tek insan.
    :)
    sergi bilmiyodum bakayım.
    :)
    bu akşam bi film yazcam mısırla ilgili.
    agora.
    sakın kaçırma.
    çok iyi.
    hypatia'nın hayatı.
    :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Tamam, bakacağım yazına.
      Sergiyi duymamana şaşırdım.

      Sil
    2. CSI'ları ben de severim. En güzeli New York'tu bence de. Ve evet Cold Case:)

      Sil
  5. Sezercigim, bu Ramses serisini 2002 senesinde filan okumustum, o kadar etkilenmistim ki hizimi alamayip kafamdaki sorulari netlige kavusturmak ve bazi seyleri daha detayli ogrenebilmek adina arastirmaya koyulmustum. Sonuc ne cikti biliyormusun? Bahsedilen donem hakkinda en az sey bilinen donem idi!!! Bir sure sonra da tesaduf eseri (simdi hatirlamiyorum) Misir hukumetinin turizmi tesvik etmek adina anlasma yaptigi Ingiliz bir reklam sirketinin tanitim amacli yazdirdigi ve bastirdigi bir kitap serisi oldugu! Kesinlikle bu bilgiden sonra en azindan guzel yazilmis bir kurgu roman diye rahatlamistim :-)

    Batman filmi aslinda bilim kurgu/cizgi roman filimlerini sevmeme ragmen hic ilglimi cekmiyor aralarinda tek begendigim Hell Boy olmustu o da Hell Boy'un tatli bir serseri olmasi etkili oldu sanirim hahahahah CSI ve benzeri dizilerde icimi bayiyor, paranoyak yapiyor beni inan, o kadar cok manyak varki etrafta insan ister istemez etkileniyor boyle seylerden! Seyrettigin ID benzeri ben de seyrediyorum bazen o da bir acaip ama en azindan orada baglantilar farkli en azindan cogunlugunun geldigi cevre, etrafi, yasam tarzi belli obur dizilerde bir de masum insanlari kesiyorlar sinir oluyorum!

    Neyse, Amerika gozunuzde buyutulecek bir memleket degil, en azindan bunu goruyorsunuz ya cok seviniyorum, disaridan bakildigi zaman hersey cok farkli gorunuyor cunku :-)

    Resmide cok guzel cikmis :-)

    Sevgilerimle

    Basak

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Reklam amaçlı yazıldığını ben de okudum. Yazarın aslında Mısırbilimci olmadığını da okudum:)Fakat olduğunu da okudum:)Tam bir muamma yani. Ama girmedim o konulara. Dediğim gibi coğrafya, mimari vb. konular doğrudur diye düşünüyorum en azından. Vaktimi verdiğim için bahane arıyorum açıkçası:))
      Teşekkür ederim yorumların için Başakcım. Bir gün seninle Amerika konusunda sohbet etmeyi umarım:)

      Sil

Yorumu olan?