31 Temmuz 2019 Çarşamba

BUGÜNLERDE...

    Hevesli ol ya da olma yapman gereken şeyler, planlaman gereken işler, vermen gereken kararlar, atman gereken adımlar oluyor. İstiyor ol ya da olma bunlar için tarihler belirlemen gerekiyor. Kimi için kesin tarih şart değil. Ancak aşağı yukarı bir zaman biçiyorsun. Sonrasını akışa bırakıyorsun. Tıpkı bu yaz için benim yaptığım gibi... Oğlumun olması gereken bir ameliyat var. Haziran ayında tatile geldiğinde halletmeyi kafaya koymuştuk. Pek ufak bir şey değil. 
Ve yapılması şart. Sene başından beri kendimi buna alıştırmaya çalıştığım için şimdi daha rahat konuşabiliyorum. Daha önce bir parça bahsetmiştim. Sıkıntısı idrar yollarında. Kesin iyileştiğine inandığımız bir ameliyattan sonra tekrar etmesi bizi şok etmişti. Yine aynı şeyleri yaşayacağız ama inşallah bu sefer tekrarlamayacak. Çünkü öyle bir istatistik yok ve bu beni rahatlatıyor. Ancak yazın olmasını düşündüğümüz ameliyat işini biraz erteledik. Orhun haziran ve temmuz ayları boyunca Tallinn'de kaldı. Henüz dün eve geldi. Çünkü ona sıkıntısını unutturan sürpriz bir staj ve iş imkânı buldu. Christopher Nolan'ın yeni filminin Tallinn'deki setinde çalıştı. 
Christopher Nolan! Filmlerini o kadar beğenirim ki! Inception, Interstellar, Dunkirk, The Prestige, Memento vs. Duyduğumda inanamadım, çok sevindim. Orhun da mutlu oldu tabii. Birkaç ülkede çekilecek yeni filmin Estonya ayağında beraber çalıştıkları yapım şirketi, Tallinn Üniversitesi BFM öğrencilerine böyle bir fırsat sunmak istemiş. Normalde okulda staj zorunluluğu yok. Ama çok iyi olmuş, pek güzel olmuş. Öğrenciler 3 hafta staj yaptılar. Çekim günleri 8 saat çalışma zorunluluğunun ardından isteyenin çıkabileceği söylenmiş. Fakat hepsi o kadar hevesli ve meraklıymış ki bir tek kişi bile iş tamamen bitmeden setten ayrılmamış. 15-16 saat çalışmışlar. Amerikalı yapım şirketi çok memnun olmuş tabii. "Sizin sayenizde rahat ettik, Amerika'da bu şekilde çalışma göremezsin" vs. diyerek iyice bir gaz vermişler bunlara:) Ve en önemlisi isteyenlerin devam edebileceğini, bu sefer ücretli çalışılacağını söylemişler. Orhun iyice mest. Tallinn'deki günübirlik vestiyerlik işlerinden sonra ilk profesyonel çalışmasını kendi alanında ve çok sevdiği bir yönetmenle yapma fırsatı... 
    Bu kez daha deneyimli olduğu için takım lideri yapıldı ve gık demeden günde 15-16 saat güneşin altında çalıştı. Elleri, yüzü kapkara olmuş. Bunları tabii ki sevinerek söylüyorum. Herkes hayata atılma zamanları yaklaştıkça çocuğunun tembel olup olmadığı konusunda endişe duyar. Ayrımcılık gibi algılanmasın, asla o kafada değilim, kadınlar çok çok daha başarılı olsun ama özellikle oğlun varsa bunu daha sık yaşıyorsun. Çünkü kadınların örneğin doğum yapıp çalışmaya ara vermesi doğal bir hak. Baba ise, zaman değişiyor olsa da halâ ailenin maddi refahı için çabalaması beklenen ilk kişi. Dolayısıyla Orhun'un çalışma gayreti bizi mutlu etti. Yalnız burada kritik bir nokta var. Sevdiği işi yapıyordu. O yüzden yorgunluk ona ağır gelmedi. Evde el bebek gül bebek bakılırken, kafasına göre saatlerde uyuyup uyanırken, sete gitmek için sabaha karşı kalkıp yollara düştü. Ve çalışma günlerinin bir kısmında sağlık problemi arttı, rahatsız etti. Bana da her gün "Nasılsın?" diye sormak, meraktan günü nasıl bitireceğini bilememek düştü. Sette olduğu saatlerde internete girmediğini düşününce, benim için çok zor zamanlardı. Temmuz ayı, planlarımdan bambaşka bir halde yaşandı. Enteresandı. Ne hissedeceğimi bilemiyorum. Anlatması zor. 5 yıldır süren bu sağlık durumları hayata bambaşka bir pencereden bakmayı öğretti bana. Evliya gibi bir şey oldum:) Temmuzda bir de eşim iş için Madagaskar'a gitmek zorunda kaldı. 4 gün sürmesi düşünülen iş, elde olmayan sebeplerle 2 haftaya çıktı. Madagaskar deyince aklınıza turkuaz rengi sahiller geliyor olabilir ama durum öyle değil. Şehir merkezinde, denize oldukça uzak bir noktada havaalanında çalışmaktan bahsediyorum. Ülke fakir, geceleri çıkmayın denecek kadar tehlikeye açık. Kaldıkları otel iyi ama genelde ülke hijyen konusunda kafa karıştırıcı vs. Ve evet, oralarda çalışmak için aşıları var :) Bugün gelecek, öbür gün gelecek derken 2 hafta geçti. İşi tamamlayıp geldiler ama birkaç gün sonra yine orada halledilemeyen gereksiz bir sorun yüzünden tekrar gitti. Deli oldum. Bu kez neyse ki yolda geçen zamanla birlikte 4 günde dönebildi. Bir yandan Orhun'un sağlığını uzaktan takipteyken; bir yandan eşime elini şöyle yıka, sinek ilacını şöyle kullan, şunu yeme vs. şeklinde mesajlar atmakla ve sağ salim dönmeleri için dua etmekle meşgûldum. Dediğim gibi enteresan bir temmuzdu. Bu günleri güzel bir tatille atlatmak gerekir ama henüz o havaya giremedik. Öyle bir bezginlik. Fakat şimdi iyiyim. Bir sonraki meşguliyetlere kadar ikisi de yanımda:) 
    Konudan konuya atladım ama arada söylemek istediğim şuydu: Sevdiğin işi yapmak önemli. Her ailenin farklı yapısı vardır fakat yine de benden daha genç olan annelere, babalara çocuklarından bu konuda desteği esirgememelerini tavsiye ederim. Onlar mutlu olunca siz de olacaksınız nasıl olsa. Bu sene çevremde o kadar çok 8.sınıf annesi vardı ki lise giriş sınavının onları fazlasıyla gerdiğini gözlemledim. Su akacak yolunu bulacak arkadaşlar.  Hangi okula giderlerse gitsinler yolları açık olsun. Neyin iyi gelip neyin gelmeyeceğini şimdiden bilemezsiniz. Orhun'un okulu için "Niye Tallinn'i seçtiniz ki? Nerede o şehir?" diyenler oldu, oluyor. Bu durumlarda içimden "Okul için bizi sorgulayacağına, coğrafya bilginin niye bu kadar yetersiz olduğunu sorgula" demek gelse de sabırla anlatıyorum:) İyi ki seçtik. Hem Orhun'a iyi geldi, 
hem de henüz yolun başındayken büyük bütçeli önemli bir filmin setinde çalışma imkânı buldu, birebir deneyimledi. Yani hakikaten elinizden geleni yapıp gerisini zamana bırakın. Sistemin moralinizi bozmasına izin vermeyin. 
    İşte böyle... Christopher Nolan'ın yeni filmi "Tenet" 2020'de sinemalarda:) 
Ekibin Tallinn'deki işi bitti, yeni çekim alanı İtalya'ya geçtiler bile. Instagram'dan takip ediyorum. Tabii ki şu aşamada fazla bilgi paylaşımı yok ama ne kadar dikkat edilirse edilsin fırsat bulup fotoğraf çeken hayranlardan kaçış olmuyor, arada bazı görüntüler sızıyor. Orhun bu konuda aşırı dikkatli. Tallinn'deki işleri bittiği için yazabiliyorum yoksa bana asla izin vermiyordu :) "Oğlum basında, sosyal medyada haberler var zaten" diyorum, "Olsun sen yazma" diyordu. Koştura koştura yazacağımdan değil de onu konuşturmak hoşuma gidiyordu. "Setten hatıra fotoğraf çektirsene" diyorum "Yasak" diyor. "Sözleşme imzaladım ben" diyor:) Çocukluğundan beri kurallardan nefret etmiştir. Ama aklına, mantığına yatan kurallara da asker disipliniyle uyar. Enteresan bir karışım. Bir de saygı duyması önemlidir. Orada yapılan işin büyüklüğünü, harcanan emeği gördü. Nolan'a zaten büyük saygı duyuyor ve çalışmasına tanık olmak fikrini değiştirmedi, tam tersine geliştirdi. O yüzden asla filme zarar verecek bir şey yapmak istemez. Fakat gerçekten bunlar önemli işler. Zaten biliyoruz, tahmin ediyoruz ama Orhun'un anlattığı kadarıyla bile tekrar gördüm ki sanat üretiminde büyük bir emek var. Özensiz yapılan işleri, bir anda gelen şöhretleri eleştirmemiz bu yüzden. 
    Sever misiniz, sevmez misiniz bilmem ama Tenet'in başrollerinden birinde Robert Pattinson var. Diğer oyuncu da John David Washington. Washington'ı pek tanımıyorum açıkçası fakat gençler biliyorlar. Eski Amerikan futbolu oyuncusuymuş. Pattinson ise meşhur vampirimiz. Orhun Alacakaranlık serisini hiç sevmez, Pattinson'u umursamamış. Hatta takımındaki bir kızla konuşurken Alacakaranlık'ı eleştirmiş ve hayran kızdan azarı işitmiş:) Haydi set ortamında rahatsız etmemek için asla fotoğraf istemez ama "Çalışma sonundaki partide bari ilk işinden hatıra olsun diye fotoğraf çektirseydin" diyorum. "Ne gerek var Allah aşkına" diye kızıyor. Yalnız adamın hakkını vermeyi de ihmâl etmedi. Kızların zaten Pattinson'u rahat bırakmadıklarını söylüyor. Herkese kibar davrandığını, konuşmak isteyenleri reddetmediğini görmüş ve iyi bir insan olduğunu düşünüyor. Çalışma boyunca John David Washington'la ve Kennet Branagh ile epeyi muhabbeti olmuş ancak fotoğraf çektirmek gibi bir huyu yoktur. Takdir ediyorum. Partide yönetmen yokmuş bu arada. Onunla isteyebilirdi. "O başka" diyor:) 
    Güzel bir heyecan oldu bizim için. En başta sihirli görünen bu olaylar, günler ilerledikçe sıradan bir hale dönüşmeye başladı. Hep öyle olmaz mı zaten? Ama benim sorularım halâ bitmiyor:) O da ısrarla kendi belirlediği kadarını anlatıyor. Senaryoyu da görmüş. Asla söylemez. "Seyredince görürsün" diyor. Normalde de bir diziyi benden önce bitirdiyse ipucu vermez. Ben de tercih etmem ama özel bir şeyi sorarım mesela, kesinlikle açık etmez:) İnşallah kariyerinde, çalışma hayatında şansı hep yaver gitsin. Hepimizin çocuğu gibi... Hepsinin yolu açık olsun. Orhun'un bu kadar sıkıntıdayken bunu atlatması bizim için çok önemli. Gençliğinin başında, sağlığıyla uğraşırken çok şey başardı ve iyiyi hak ediyor. Kendi bazen inanmayıp hafif depresif durumlara girse de biz ona hep ne kadar güçlü durduğunu hatırlatıyoruz. Şimdi okulu bitirmek için tek bir dersi kaldı ve bir de tamamlaması gereken tezi var. Çoğu bitti azı kaldı. Önümüzdeki yıl iki dönem devamlı okulda olmayacak yani. Bir süre İstanbul'da. O arada inşallah uygun bir zamanda karar vereceğiz, doktora danışacağız, sağlığına kavuşacak. Ondan sonra yoluna devam edecek. Dediğim gibi hepsinin yolu açık olsun. Bizler de sevgiyle desteklemeye devam edelim.





    

    

33 yorum:

  1. Öncelike çok.cok geçmiş olsun, şimdi Y kuşağı bizim gibi sabırlı ve kurallara bağlı değil çok sevindim oğlunuzun işine olan saygısına ayrıca Estonya masal gibi ülke ya ben fotoğraflardan hayranım o bilmeyenlerin sucu :))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. İnan şu birkaç senedir yaşadıkları ona sabırlı olmayı öğretti. Her işte bir iyilik aramak gerekirse, işte bu tam da o.
      Estonya güzel ülke. Orhun insanlarını biraz sıkıcı buluyor ama -ki gerçekten öyleler-ben bayılıyorum ülkeye:) Bakma sen, bu sakinlik ona duygusal, fiziksel bazı şeyleri atlatma yolunda çok iyi geldi. Dediğim gibi... Hayırlısı... :)
      Sevgiler Sevda, teşekkürler.

      Sil
  2. Muhteşem bir -duygu- yazısıydı, okuduğum... Anne duygusu! İçinde neler neler yoktu ki... ama ikisini öne çıkarmak isterim: Haklı ve sıcacık bir gurur, çok sevinçli ve şahane bir coşku. Diğerlerinin, ve şu garip okuyucuya geçenlerinin altını çizmeye kalkarsam bir romana evirmem muhtemel:) Sabahın güzel bir saatinde su gibi akıp gitti yazı, gülümsetti... Altını çizmeliyim ki gerçekte bir yazı okuyor olsam da, aklımdan akanlar ve kalanlar; harfler, kelimeler değil film kareleriydi. Yaşadım yazıyı yani. Fırsat tartışmasız muhteşem ama inanırım ki, hatta bir gün aklıma düşünce blogda yazdığım şekliyle söylersem: Tesadüf denilen an gerçekten tesadüf müdür? Yoksa, algıda varolan bir hazırın ötekiyle yolunun kesiştiği an(mı)dır?

    Şu hayata hayalleri yolunda -insanca-emek veren, kalbi temiz ve şefkatli insanlar kazanırlar sanki; hayatı da güzel yaşarlar.:)

    Ayrıca;

    Gelecekteki yönetmenimize sağlıklar dilerim.:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ah! Çok mutlu oldum. Biraz da utandım :) Ne güzel sözler bunlar. Halbuki yazarken fazla duygusallaşmamak konusunda uyarmıştım kendimi ancak sizin gibi bakmayı, görmeyi bilen dostların yüreğine dokunabilmişim demek ki. Sizler iyi ki varsınız.
      "Tesadüf denilen an gerçekten tesadüf müdür? Yoksa, algıda varolan bir hazırın ötekiyle yolunun kesiştiği an(mı)dır?" Bu sözleriniz de beni düşündürdü. Sizinle yeni tanıştık ancak daha eski blog dostlarım oğlumun rahatsızlığının birkaç sene önce bir başka basit operasyon sonrasında hemşire hatasıyla olduğunu biliyorlar. Sadece bir kere bahsettim, dava sürecindeyiz, sonuçlanınca hepsini anlatacağım. Senelerdir "Oğlumu o hastaneye ben elimle götürdüm" duygusuyla boğuşurken bir yandan da güçlü durmaya çalışıyorum. Olan biteni sorguluyorum. Tesadüf, kesişim, hayır, şer vs. ne derseniz her biri hakkında düşünüyorum. Kendimce fikir edindim, doğal gidişata bağladım her şeyi ama çocuğun söz konusu olduğunda sakin kalmak inanın çok zordu.
      Evet. Hayâlleri yolunda insanca emek veren, kalbi temiz insanlar kazansın. Bu istek ve umut bizleri ayakta tutan. En son dileğiniz için de çok teşekkür ediyorum:)
      Sonsuz sevgiler...

      Sil
  3. Önce geçmiş olsun,umarim kolaylıkla atlatır ameliyatı. Evlatlar hasta olunca biz bin fazlası sıkıntı yaşıyoruz. Ama onlar genç çabuk toparlar. Bak şansına ne güzel bir iş ve hayat tecrübesi daha edinmiş. Temmuz benim için de evlat düşünme ayıydı. Ikiside şehir dışında fabrika staji yaptı. Dediğin gibi el bebe gül beveren sonra fabrikada 8-5 mesai nasıl olacak dedim, ama neyseki çalışkan çıktılar 😀
    Film 2020 de çıkacakmış, kesin seyredicem,kesin aklıma Orhun gelecek.Tekrar sağlık ve şifa diliyorum.🙏

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Stajlarının başarılı geçmesine çook sevindim. Üstelik bir başka şehirdeyken. Sen de öyle düşünüyorsundur eminim, uzakta imkân bulsalar da engel olmama taraftarıyım. Anne baba konforunun dışında yaşamak, çalışmak kesinlikle insan çok şey katıyor. Hele bu devirde , dünya bu kadar küçülmüşken ve insanlar birbirine yaklaşmışken. Yolları açık olsun.
      Biz de filmi seyrederken akışın sonuna kadar acaba ismi yazar mı diye bekleyeceğiz :) Birkaç ülkede çekileceği için her çalışanın ismine yer vermek zor olacaktır, bu konuda pek umutlu değilim ama bakalım:)
      Çok teşekkürler Mehtap. Sevgiler benden...

      Sil
  4. Ne yoğun bir süreç yaşamışsınız ailece. Orhun adına çok sevindim, çooook güzel bir tecrübe, kim bilir neler kattı onun yaşamına. Umarım sağlık sorunları da en kısa sürede bu kez tamamen çözülür...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yoğundu, çok yoğundu. Orhun'un yurt anlaşması 30 Haziran'a kadardı. Çalışma durumu çıkınca ortada kaldı. Yurtta yer yokmuş. Bir hostele geçti. O arada bir de gidip eşyalarını topladık, yanına daha az eşya bıraktık :) Tüm ay bavul yapıp boşaltmakla, yıkayıp yerleştirmekle, beklemekle, merak etmekle, dua etmekle geçti :) Dediğin gibi bu tecrübe ona çok şey kattı. O kadar büyük bir prodüksiyonun içinde yer alınca ilerisi için korkar mı diye düşündüm ama maşallah tam tersi oldu, kendine güveni ve hevesi arttı. Bu gazla gitmesi lâzım :)
      Dileklerin için teşekkür ediyorum. Seninle konuşmuştuk olan biteni. İnşallah daha iyi haberler vereceğim gün de gelecek. Çok öpüyorum sen.

      Sil
  5. Harika bir şans olmuş onun için :) Herkes sevsiği işi yapsa nasıl güzel olacak. İnsan sevdiği şeyi yaparken yorulmuyor bile.

    Hoş gelmiş oğluşun. Şu operasyon da güzelce bitsin, sağlığına tamamen kavuşsun artık.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hakikaten sevdiğin işi yaparken keyif almak diye bir şey var :) Çok önemli.
      Çok teşekkür ediyorum Handan. Amin diyorum.
      Kocaman sevgiler...

      Sil
  6. Öncelikle çok geçmiş olsun umarım kısa sürede temelli geçer, sizin de artık içiniz tamamen rahat eder! Bazı zamanlar gerçekten çok yorucu; beklemeyle, endişeyle dolu ama her şey geçiyor:) Oğlunuz için çok büyük bir fırsat olmuş, anne olarak sizin için de ne büyük, güzel heyecanlar:) Bir gün filmi izlersem aklıma siz geleceksiniz:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok teşekkür ediyorum. Umarım geçsin artık. Hayat inişlerle, çıkışlarla dolu. Her zaman dört dörtlük olmasına imkân yok, bilincindeyim ama şu sorunumuz düzelince gerçekten çok mutlu olacağım.
      Bu iş yolun başındaki bir genç için gerçekten güzel bir fırsattı. İnşallah devamı katlanarak gelsin diyorum :) Birbirimizi bu mecradan da olsa biraz tanıdıysak, ilgilerimizi öğrendiysek, bence o filmi zaten izleyeceksin:) Bir sahnede figüran kalabalığının içinde de yer almış ama fark etmek imkânsıza yakın:) Film çıkınca buralarda olursak ben muhtemelen yine yazarım:)
      Tekrar teşekkürler, sevgiler...

      Sil
  7. amin hepsinin yolu açık olsun eşe o kadar stres etme diyeceğim ama ben öyleyim , inşallah oğulcuğun sağlığına kavuşur ve hayallerine ulaşır ne kadar güzel bir şans elde etmiş , şahsen film sektörüne acaip saygı duyuyorum geçen al paçinonun dizi setindeki disiplini ile ilgili bir haber okudum hakikaten eski topraklar daha bir disiplinli ve saygılı galiba işlerine şimdilerde her sektörde o disiplinsizlik ayuka çıktı ama hayırlısı olsun , ben robert ı severim şahsen oyunculuğunun iyi olduğunu düşünüyorum :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Herhalde yükselenim yengeç olduğu için, eşe de endişeleniyorum :) Biz bir de onunla beraber büyüdük. Tanıştığımızda 15 yaşındaydım. Artık kopamaz olmuşuz :)
      Film sektöründe harcanan emeğe ben de saygı duyarım. Disiplin olmazsa işlerin yürümesi çok zor aslında. Orhun anlatıyor, bir sonraki gün yapacakları iş için öncesinde dakika dakika prova yapıyorlardı. Sırf düzenli ilerlesin diye. Fazladan harcanan her dakika fazladan harcanan emek ve para demek. Disiplini elden bırakan kendi işine zarar verir. Yukarıdan aşağıya sektördeki herkesin işi kolay değil aslında. Örneğin oyuncuların ilk etapta kazancı, popülaritesi konuşulur ama bence defalarca gereken duyguya girmek zorunda olmak, uzun süren aralarda bıkmadan beklemek vs. hiç kolay değil. Orhun da hep takdir etmiştir ama yolun başındayken birebir görmesi çok iyi oldu.
      Robert bakalım nasıl bir Batman olacak? :)
      Sevgiler, teşekkürler...

      Sil
  8. Çok geçmiş olsun. İnşallah ameliyatı başarılı geçer.İşi sevmesi ne güzel, şevkle yaptığı her işte başarılı olacaktır.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok teşekkür ederim Gamze. Bu mecradaki arkadaşlarım, güzel dileklerinizle hep yanımda oldunuz. Güzel haberler de gelecek inşallah. Sonsuz sevgiler...

      Sil
  9. Hayat sürprizlerle dolu! hiç beklemediğin anda ümit etmediğin bambaşka bir kapı aralanıyor ve o kapıdan içeriye adım atmış, yol alıyorken buluyorsun kendini!. Sabretmeyi, şükretmeyi öğretiyor bize. Orhun adına çokkk sevindim, içimdeki ses; "Orhun bir gün çok iyi bir yönetmen olacak!" diyor. Şimdiden hayatı/nı yönetmeye başlamış bile. Böyle bir staj ile çok sevdiği o büyülü dünyanın içinde yer alması bir mucize gibi değil mi!. Çok güzel bir motivasyon, moral, enerji olmuş. Bu güçle, operasyonu da 'yel gibi' atlatacaktır buna inanıyorum. Ben inanmanın da hayatımızda çok ama çok önemli olduğunu düşünürüm. Pozitif düşüncelerimizin gücüne inanırım. Çevremizde bizim gibi olumlama yapabilen, güzel yürekli insanların oluşturduğu o sinerjinin de güneş gibi üzerimize yayıldığına inanırım! Ben hep inanırım  En çok da hislerime ;) Şimdi birlikte yazı yaşayın Sezer'cim. Her şeyde bir hayır vardır derler ya hani! bunu da hayra yorun. Zamanı belirleyen bir akış var! Tez zamanda inşallah diyelim, dileyelim. ! Şimdiden gelmiş geçmiş olsun. Her şey, hepiniz için, gönlünüzce güzel olsun. Sevgiyle, çok öpüyorum canım.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Tatlı Esincim benim. Her zamanki güzel sözlerinle, güzel yüreğinle iyi ki varsın!
      Amin diyorum dileklerine ve seni kocaman öpüyorum. Özledim bak, görüşme zamanı da geldi bence :)

      Sil
  10. Ne kadar oğluma benzettim bazı davranışlarını, onlar hayatı ciddiye alan, sorumluluk sahibi gençler. Ne mutlu bize ki bu hasletleri kazandırabilmişiz. Sağlık konusuna gelince, tüm kalbimle son ameliyatın başarılı geçmesini ve artık bu sorunun ortadan kalkmasını diliyorum. Evlat nezle olsa insanın kalbi eriyor, ben de benzer şeyler yaşadım biliyorum ve gerçekten hayata bakışım değişti. İnşallah günün birinde bir fincan kahvenin başında buluşur ve dertleşiriz. O zamana kadar her şeyin iyi olması yolunda en içten dileklerimi gönderiyorum. Yolları bahtları açık olsun...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Oğlunuza benzetmenize sevindim Nurşen Hocam, insan en çok çocuğunu sever çünkü :) Orhun hayatı ciddiye almaz gibi durur ama gerektiğinde sorumluluk sahibidir sahiden de. Değişik bir tip:) Tanışsanız çok güleceğinize, seveceğinize eminim:)
      Benzer şeyler yaşamışsınız, üzüldüm. Bir gün sırf muhabbet için Ankara ya da Antalya, o an neredeyseniz geleceğim, hep aklımda :) O zaman bol bol konuşuruz. İçten dilekleriniz için çok çok teşekkür ediyorum. Sevgiler, öpücükler...

      Sil
  11. Orhun'un stajdaki şansı ve başarısını ameliyatı için de diliyorum. Tüm kalbimle.
    Ve inanıyorum ki ''Her şey çok güzel olacak.'' Sevgiler Sezer...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok ama çok teşekkür ederim. İyi ki varsınız, yorumları okudukça moralim yükseliyor inan!
      Her şey güzel olsun, herkes için :)

      Sil
  12. Öncelikle çok geçmiş olsun, epey önce de ameliyattan bahsettiğini hatırladım. İdrar yolu için mutlaka duymuşsundur elma sirkesi de çok iyiymiş diye okudum. Oğlun yönetmen mi olacak? Ne güzel? Yolu açık olsun. Dunkirk'ü tvde izledim çok güzeldi ama oyuncuya pek dikkat etmedim bildiğim biri değildi yenileri pek bilmiyorum. Ben de bir film izleyeyim tam tersine her şeyini anlatmayı seviyorum dahası bana da anlatılmasına bayılıyorum asla tadı kaçmıyor sonradan o filmi izlesem de. Tuhaf belki ama öyle huyum oğlunun ağzı bayağı sıkıymış:)))yeğenim öyle benim asla söylemez...sürpriz olsun teyze der beni kudurtur:))))
    Sevgiler...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. İlgine çok teşekkür ederim Müjde, ne yazık ki elma sirkesiyle hallolacak bir durum değil. Keşke olsaydı.
      Oğlum yönetmen olur inşallah :) Küçüklüğünden beri yazmayı, çizmeyi, anlatmayı seviyor; karakter yaratmayı, hikâye oluşturmayı seviyor. Anlatmak istediklerini kendi gözünden aktarmak istiyor tabii. Uzun bir yol bu. Umarım istediklerini yapabilir.
      Seyredeceklerim söz konusu olunca ben de kimi zaman ipucu isterim, kimi zaman istemem:) Yeğeninin huyu iyiymiş. Benim yeğenimin ağzında bakla ıslanmaz, dayanamaz anlatır :) Daha yaşı küçük tabii ama Orhun'un küçükken de ağzı sıkıydı:) Herkesin huyu farklı :)
      Tekrar teşekkür ederim, sevgiler...

      Sil
  13. Geçmiş olsun. Başarılar diliyorum size de oğlunuza da

    YanıtlaSil
  14. öncelikle oğlunuz için geçmiş olsun bir an önce ameliyatını olup sağlığına kavuşur umarım. yazınızı çok keyifle okudum, blogunuz bana değişik hisler yaşattı, elinize emeğinize sağlık

    YanıtlaSil
  15. heeey, nolan çok iyidir, denişiktir. çok sevindiiiim. oleeey. işallah o filmden başka filmlere geçer işallah ve türkiyeye hiç dönmez :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Zamana kafa yoran adam. Ben de çok severim Nolan'ı :)
      Bakalım, güzelliklerle gelsin her şey:) Teşekkürler deep...

      Sil
  16. Ayyy nasıl güzel bir annesiniz, bu arada çok geçmiş olsun, dilerim umduğunuzdan hafif göz açıp kapayana kadar geçer operasyonu. Nolan'ı , Pattison'u severim hem de çok...ve Orhun'u da çok sevdim:)Filmi izlerken aklımda olacaksınız, ebeveyn olarak tek dileğim evlatlarımızın emeklerinin karşılığını alabileceği günler görebilmeleri :D Ne iş yaptıklarının ne önemi var, kendilerinin istedikleri ve mutlu oldukları işi yapsınlar, sağ olsunlar, sağlıklı olsunlar, gerisi teferruat. Bu arada oğlum bu yıl 12. sınıfta olacak, onun stresi yetiyor kendine, bana düşen stres katlamak değil diye düşünüyorum. Germeye gerilmeye gerek yok zannımca. Sevgiyle...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. :) Orhun'u seveni ben de çok ama çok severim :) Teşekkür ediyoruz. Güzel anneyimdir umarım :) Biliyorsun doğrusunu yaptım mı diye hep bir endişe içindedir anneler. Ama bulaştık bu işlere bir kere, elimizden geleni yapmak zorundayız :) 12.sınıfta oğlun olduğunu bilmiyordum, epeyi büyükmüş o da. Vallahi harikasın, gerçekten gerilmeye gerek yok. Üzerinden zaman geçince bazı şeylere niye takıldığını, kasıldığını sorguluyor insan. Umarım oğlun için en güzeli olsun. Bahtı açık olsun.
      Pattinson'u ne severdim, ne sevmezdim. Şimdi hislerim daha olumlu yönde tabii :) Oyunculuğunda kararsızım kendi adıma. Yakında yeni filmi The Lighthouse vizyona girecek. Onu merak ediyorum. Siyah-beyaz, ağır akan bir film. Oyunculuk orada kendini daha iyi gösterecek sanırım. Bir de Batman olarak ne yapacak bakalım?
      Sevgiler benden de, öpücükler...

      Sil

Yorumu olan?