27 Şubat 2017 Pazartesi

OLAYLAR OLAYLAR! UYKUSUZ KALMAYA DEĞER BİR GECE!

    89.Oscar Ödül Töreni'ni kırmızı halı geçişi dahil başından sonuna kadar izledim. 
İyi ki izlemişim zira özellikle sonu uykusuz kalmaya değecek kadar komikti:) Açılışta 
En İyi Orijinal Şarkı Adayı Can't Stop The Feeling'le yani Justin Timberlake'le birlikte tüm salonun istisnasız ayağa kalkıp dans etmesi çok havalıydı. İyi bir show olacağına karar verilmiş, herkes kalksın denmiş ve bu aynen uygulandı. Böyle bir organizasyonu bizde asla gerçekleştiremezsin. İstemeyenler, iplemeyenler, kasılanlar, kasıntı davrananlar illa olur çünkü. Gel gör ki orası Amerika. Adamlar doğuştan artist. Amerika'yı az da olsa görmüş, insanlarıyla muhatap olmuş biri olarak fikrimi beyan ediyorum. Bırak bir sonraki mimiklerinin, hareketlerinin ne olacağını tahmin edebildiğin oyuncularını (filmlerdeki performansları değil burada demek istediğim, röportaj, talk show vs.de gözlemlediklerim), sıradan insanlarda bile doğal olmayan, basmakalıp davranış biçimleri mevcut. Bu yüzden Amerika'da kendimi o çok aşina olduğumuz filmlerin, dizilerin içindeymişim gibi hissetmiştim. Her şey çok tanıdıktı. Kesinlikle kötü ve gıcık insanlar değiller. Ama artistler. Dün akşamki ödül töreninde her şey planlamaya uygun, tahmin edilebilir şekilde ilerlerken, yani Trump'a laf çakması muhtemel herkese ve her çalışmaya ödül verilirken, sanki Hillary başta olsa dünya güllük gülistanlık bir yer olacakmış gibi davranılırken, her şeye rağmen Amerikan halkının umut olduğu çünkü tüm ezilenleri onların düşündüğü imajı çizilirken hesapta olmayan bir hata yapıldı. Yanlış zarfın sahneye gelmesiyle En İyi Film ödülünü 
La La Land'in aldığı söylendi. Yapımcı, yönetmen, oyuncu vs. herkes sahnedeyken, garibim yapımcı anasına babasına teşekürünü etmişken görevliler geldiler ve yanlışlık olduğunu söylediler. Sahnede bir karmaşa oldu. İşte o anlar benim çok hoşuma gitti. Çünkü plan yoktu, oluşan şaşkınlık duygusu ve hayalkırıklığı herkesin yüzüne yansıdı. La La Land ekibi için üzüldüm ama Hollywood yıldızlarının yapay jest ve mimiklerini izlemektense doğal hallerini görmek her zaman yakalanamayacak bir şey:) Emma Stone "Oh My God!, Oh My God!" derken çok tatlıydı ve bir kez daha gönlümü fethetti:)  Ve Ryan Gosling'in şu haline de hala gülüyorum.

    
    Trump'ı onaylıyorum gibi anlaşılmasın. Çok çok azı dışında politikacıları sevmem. Hem iş adamı, hem inşaatçı, hem politikacı olunca hiiiiç sevmem. Ama sanırım akşam Trump'ın ahı tuttu:) Canlı yayında tüm dünyanın gözü önünde adama "Naber?" diye mesaj attılar. Ben Trump'ın yerinde olsam "Siz önce adam gibi tören yapmayı becerin" diye tweet atardım. Nasıl olsa iyice yüz göz olmuşlar. 
    Oscar bende bu sene böyle bir etki yarattı. Tüm dünyanın kafayı yediğini düşünüyorum. Moonlight iyi bir film olabilir ancak en büyük ödülü almasını yanlı bir tutum olarak görüyorum. En İyi Film ödülünü La La Land'in alacağını düşünüyordum ancak ilerleyen dakikalarda törenin gidişatına bakarak Moonlight'ın ipi göğüsleyeceğine kesin gözüyle bakmaya başlamıştım. La La Land bence "konusu basit" düşüncesiyle göz ardı edilmemesi gereken bir film. Sıradan bir konuyu çok farklı şekillerde işleyebilirsin. Damien Chazelle bunu farklı bir şekilde başarmıştı. "Konu basitti ya" diyenlerin birçoğunun Recep İvedik'e bayıldığını düşünürsek 
La La Land'i sevdiğimi söylemekten gocunmadığımı da eklemek isterim. 
    Velhasılıkelam, siyasete bulanmış gergin bir gecenin sonunda ödülü -eğer hala umut diyorsanız- La La Land'in alması şık olurdu.










20 yorum:

  1. A, inanmıyorum sonuna kadar izlemek hem de uykusuz kalmak, çok seviyorsa insanın gözü görmüyor uykusuzluğu:) yanlışlığa ben de çok şaşırdım genelde bunlar hiç hata yapmaz diye biliriz ya, tuhaf olmuş gerçekten. Bu arada iki filmi de izlemedim o yüzden yorum yapamıyorum ancak demişsin ya sanki Hillary seçilse güllük gülistanlık olacaktı diye, ağzına sağlık diyorum. Hillary cadısını Libya, mahvolmuş, o da yanında cihatçı teröristlerle zafer işareti yaparken hatırlayacağım, kadın seçilirse İran'a savaş açacaktı wikileaks sızıntıları yazıyor, yani ben çok şaşıyorum hakikaten:)))zaten kim olursa olsun cia yönetir abd'yi. Keyifle okudum çok teşekkürler.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok haklısın, Hillary=savaş. ABD bir tuhaf alem. Tüm dünyayı da etkiliyor ne yazık ki.
      Ben teşekkür ederim Müjde.

      Sil
  2. Ben de törenin detaylarını sabah radyodan dinledim ve seyretmiş kadar keyif aldım :)

    Bu arada haberiniz vardır, geçen cuma Estonya nın kurtuluş gününde limana gelen ABD savaş gemisinden çıkan tanklar, kamuflajlı askerlerle bir geçit töreni yapıldı.

    Putin'e inceden bir mesaj verildi diye düşünüyorum. Öte yandan kendi ordun yoksa, böyle gelir elin oğlu senin yerine gövde gösterisi yapar diyorum.

    Güzel bir hafta dileğimle, sevgiler.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Orhun fotoğraflar yolladı Estonya'daki törenlerden. ABD'nin mesajı Estonya'ya Rus baskısı olarak dönmez inşallah:( Sıkıcı şeyler. Dünya 3.savaşa hazırlanıyor diyorlar ya, bilemiyorum:(
      Sevgiler Tülin Hanım...

      Sil
  3. Ben bu sene kırmızı halının başında uykusuzluğa yenik düştüm, basın imdadıma yetişti neyse ki de geleneksel yazımı yazabildim :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ama canlı izlemiş gibi şahane anlatmışsınız, bayıldım:)

      Sil
  4. "sanki Hillary başta olsa dünya güllük gülistanlık bir yer olacakmış gibi davranılırken" şu satırı çerçeveletmek istiyorum. Tüm bu olup bitenlerin özeti :) Medyaya göre Clinton seçilse şuan daha iyi bir dünyaya uyanacaktı insanlar. Yedik mi ? Tabii ki de hayır. Parababalarının desteklediği bir adaydan ne bekliyorlar allasen ? Bernie gibi sol damardan birini elbirliğiyle partiyle beraber yediler, ses etmedi liberal tayfa. Sonra kadının adaylığı kesinleşti, her iki laftan biri silahlandırma üstüne oldu, Rusya'ya dayılanmaya bile kalkıştı. Eğer kazansaydı, gökten sarı çiçekler mi yağacaktı acaba :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. :) Hakikaten Bernie'yi yediler. Bir acayip memleket. Kendi inandıklarına tüm dünyayı inandırma gibi bir gayretleri de var ki takdire şayan.

      Sil
  5. Amerika`nın bu yıl enerjisi düşük. Trump de, başka bir şey de, ne dersen de. Bu sene Grammy ödül töreninde de teknik aksaklıklar fenaydı. Aday tüm filmleri izlemediğimden yorum yapmam zor. Toni Erdmann için (en iyi yabancı film adayıydı) üzüldüm. Diğer İranlı yönetmenin filmini bilmiyorum ancak bu ödül de tepki olarak verildi deniyor mesela. Hillary olsa dünya toz pembe olmayacaktı tabii ki ancak kötünün iyisi olacaktı. Bizi düşün aynı hikaye. Gitsin dediğimiz adamlar gidince B partisi başa gelince (masal bu ya), belki de çok daha fazla sorunla boğuşacak Türkiye. Ama ne, kötünün iyisi. Hiç olmazsa laiklik, demokrasi gibi temel değerleri muhafaza edebileceğiz. Tabii bu arada 1000 yıl geri giden halkı da hesaba katmamız lazım:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Enerjileri düşük hakikaten, o açıdan düşünmemiştim.
      Trump'ı bir şekilde idare ederler diye düşünüyorum ama Hillary küresel tehdit. Yaptıkları ortada, Wikileaks belgeleri de fenaydı. Hoş Amerika hep küresel tehdit ya konuşuyoruz işte.

      Sil
    2. Toni Erdmann için de haklısın. Kafalarındaki politik rüzgarlara uymayan filmleri seçtiklerinde diğerlerine haksızlık oluyor ve bu da samimiyetsizliklerini gösteriyor aslında. Niye izliyorsun o zaman? diyeceksin bu durumda. Show işini iyi yapıyorlar ama yahu:)

      Sil
  6. Bu seneki ödül töreninde uyuyakalmadığım için çok mutluyum. Sabah yaşanan komediyi izleyince zıpkın gibi başladım güne hatta :))))
    Ryan Gosling denince artık "bana bir gülme geliyor" tarzındaki gülümsemesiyle hatırlayacağım... Bir ara Emma Stone'un elindeki heykele yöneldiler arka planda benim diye kucakladı :))) Ve evet ben çok güldüm bu duruma :))

    Geçen sene ana tema nasıl ırkçılıksa bu sene de Trump tı maalesef... Hoş eğlendim bu tarzlarıyla, neden dersen biliyorsun bizdeki özgürlük kıstaslarından çokça yukarıda bir durum. Mazallah düşüncesi bile yakıyor bizi :/
    Trump'ın ahı söylemleri o yüzden bana daha çok eğlenceli geldi :)))

    İyi ki izlemişiz Sezer canlı canlı :)))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Vallahi iyi ki izlemişim dedim, canlı canlı şok:) Bir de çok havalardalar ya acayip hoşuma gitti:)

      Sil
  7. Bir de şöyle düşün. Biz de olsa öyle bir yanlışlık kesin kavga çıkardı. Düşünsene Oscar'ını ellerinden alıyorsun. Adamlar gülümsüyorlar. Böyle şeyler olunca aklıma hep geçmiş yıllardaki Magazinciler Derneği'ndeki Ödül Töreni geliyor. Ahmet Kaya'nın üzerine ellerindeki çatalları fırlatıp atan bügünlerde savcıyı oynayan Müge Anlı ile Sertaç Ortaç gibi kişiliksiz insanlar.
    Üzülüyorum tabii. Birilerine elimizdeki çatalı falan fırlatacak kadar beyinsiz olduğumuz için.
    Amerika açlık oyunlarındaki kapital şekerim. Bizler de sömürdükleri district'leriz. Eh bıkıyor insan hep sömürülen olmaktan. Ne yalan söylüyorum kapitalde yaşamayı hayal ediyorum. :(
    ama sen de böyle itiraflarda bulunacağımız kadar açık yürekli yazma yahu :)
    Sevgilerimi yolluyorum
    Hımm bu arada Hillary gelseydi de bir şey olmayacaktı. Ama Trump? Vallahi korkuyorum.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Haklısın Özlem bizde ortalık fena karışırdı.
      İtirafınla ilgili sözlerine çok güldüm:) Ha Hillary ha Trump, dediğin gibi hep sömürülen taraftayız ama konuşuyoruz işte.
      Kocaman sevgiler benden de...

      Sil
  8. kaç zamandır izlemiyorum , aslında aday filmleri her zaman izlemeye çalışıyorum ama bu sene onu bile yapamadım :(

    YanıtlaSil
  9. Ay Işığı'nı izlemedim ama ben de La La Land'i beğenmemiştim ya. Hatta blogumda da yazmıştım ama Emma Stone harikaydı. Ne güzel bütün geceyi canlı seyretmişsiniz.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Zevkler farklı farklıdır tabii. Ben de şöyle düşünüyorum, sinema bir büyüyse La La Land beni farklı dünyalara götürdü. Belki de o an ortamdan kopmaya ihtiyacım vardı:) Daha önce yazdığım Lion ve hadi ekleyeyim Moonlight üzerinden gidersek, kesinlikle çok bunları da çok beğendim ve konuları da önemliydi. Ama La Land daha sihirli bir şeydi. Görüntüler enfesti. Hani onun alacağı söyleniyordu ya bu yazıda da onun için bu film üzerinden gittim. Aslında "en iyi" diye bir şey yok bence. Herkesin gönlüne ayrı ayrı dokunuyor filmler. Dayandım ve canlı seyrettim, tarihe geçecek bir olay yaşanmışken iyi oldu Gamze:)

      Sil
  10. Ryan Gosling'i sevmeme rağmen -fotoğrafta çok tatlı çıkmış- La La Land'ı izlemedim :D Emma Stone bana biraz itici geliyor :/ Oscar'ı canlı izleyemedim, sabahında haberim oldu :))

    YanıtlaSil

Yorumu olan?