Bugünlerde harala gürele geçiyor hayat. Sömestr ve kar tatillerinin ardından, biriken müfredatla birlikte okullarda yoğun bir dönem yaşanıyor. Derse gir, dersten çık, derse gir, dersten çık... Tek saatlik Görsel Sanatlar dersine girdiğim için her saat ayrı bir sınıftayım, 3 kat arasında mekik dokuyorum. Bugünlerde en çok duyduğum şey "Olmuş mu öğretmenim?" :))) Okul dışında da ara ara birileri "Olmuş mu öğretmenim?" diye sesleniyormuş gibi geliyor bana:)
5.sınıflarım yaptı bunları. Örgü ipleriyle... |
Büyükçekmece Atatürk Kültür Merkezi'ne gelmiş. Geçen sene seyretmek istemiştim, fırsat bulamamıştım, bu kez kaçırmak istemedim ve haftalar öncesinden aldım bileti. Eşim o akşam çalıştığı için en yakın arkadaşımı da aldım yanıma (6.yaşımızdan beri arkadaşızdır), okul çıkışı dışarıda bir şeyler atıştırıp Büyükçekmece'ye uzandık.
Enver Aysever'i programcı olarak beğeniyordum, kitaplarını da okurum. Özellikle Edebiyat Ölmelidir'i çok beğenmiştim. Bir de sahnede izleyeyim, dinleyeyim dedim. Memnun da kaldım. Hem bir stand-up ustası gibi gündeme ve kendi hayatına dair espriler yaparak ciddi anlamda güldürdü, hem de toplum olarak yaşadığımız üzücü olaylara müzik ve fotoğrafları da kullanarak değindi ve ağlattı. Edebiyata değinmeyi de unutmadı. Çapulcu kafasındakilerin keyif alacağı bir gösteriydi. Arkadaşımla birlikte ayrı eğlendim çünkü kendisi gülmeyi çok sever, asla kendini tutamaz. Bu durumda Enver Aysever bol bol bizim tarafa bakar oldu. Hatta bir ara "Orada bir hanımefendi ruhunu teslim ediyor" diye laf attı ama gerçekten arkadaşımın gülmekten nefesi kesilmişti:) (Durduramıyor kendini, ne yapalım? Herkesin yapısı farklı. Ben mesela hayatta sesli kahkaha atamam ki buna da çok üzülürüm:)). Arkadaş da bunun üzerine arada bir tweet attı olayla ilgili. Adam ikinci yarıda sahneye çıkar çıkmaz "Nevra Hanım kim?" dedi:) Yıllardır hep böyle oldu a dostlar! Her yerde ilgi çeken bir arkadaşla geçti ömrüm:) Ve ben ilgilerin odak noktası olmaktan ciddi anlamda hoşlanmam ama Nevra'ylayken kaçamıyorum ne yazık ki:))) Neticede eğlendik mi, eğlendik. Aykırı Kumpanya'yı tavsiye ederim.
Enver Aysever... Bazen baterinin başına kendisi geçiyor. |
Çorlu dönüşü Silivri sahiline uğrayıverdik güneşten yararlanmak için |
İşte durum böyleyken böyle:) Vakitsizlikten adam gibi yazı hazırlayamıyorum, bari olan biteni yazayım da hevesimi alayım dedim. Tüm yoğunluğuyla tekrardan başlayan bir haftayı yarıladık bile. Hepimize kolay gelsin!
:) olmuş öğretmenim :)
YanıtlaSilaysever ben de isterim yaa ama büyükçekmece mi ya orası çok uzak de mi yaaa şehirler arası yolculuk gibi yaa :) hihi nevra ne şekermiş yaaa :)
Enver Aysever çok çeşitli yerlerde gösteri yapıyor. Bir kerecik de Büyükçekmece'ye bize gelsin, şehir dışındayız tabii:) Hep biz mi sürüneceğiz merkeze gitmek için:)
SilUzun zaman sonra yorumunu gördüm mutlu oldum deep... Sevgiler...
Her günün böyle dolu dolu güzel dostlarla geçsin :)
YanıtlaSilAykırı kumpanyadaki halinizi bir an düşündüm de çok güldüm bende :) Krize girdiğim anlarda Zerrin Özer gibi gülerim bende... Gülerken boğulacağım bir gün vallahi :))) İnsanlar baktıkça birde üstüne kasılıyorum ama engelleyemiyorum işte :)))
Öptüm seni...
Nevra kasılmıyor vallahi:) "Yanımdaki kız sinir oluyordur bana" diye diye güldü. Kasılan benim:) Hep gül Şebnemcim, gülmekten güzeli var mı? Öptüm seni.
SilYaz sekerim sen yaz, yorum birakamasam da takipteyim :-)
YanıtlaSilOlmuş mu öğretmenim diyesim geldi okuyunca:))
YanıtlaSilBlog okumak alışkanlık yapıyor, bende de eksiklik oluyor hep. Önce bir bakıyorum, okuyorum. Bazen hemen, bazen sonra (vaktime bağlı) yorum bırakıyorum.
Merhaba, bloğunuzu yeni keşfettim ve hemen takibe aldım. Bana da beklerim ;) Sevgiler...
YanıtlaSilSemi'ye katılıyorum ben de :))
YanıtlaSilBen de Basak Yilmaz'a katliyorum!:)
YanıtlaSilÖptüm Sezer'cigim
Ayse