Nisan ayının ilk hafta sonu annem ve çocukluk arkadaşımla birlikte Ayvalık-Cunda-Assos-Kaz Dağları turuna katıldık. Buna Kuzey Ege veya Edremit Körfezi gezisi de diyebiliriz. İstanbul'dan çıkan otobüslerin oluk oluk Alaçatı Ot Festivali'ne aktığı
hafta sonunda bu güzergahı tercih etmemiz yerinde bir karar oldu.
Sakin sakin gezdik, yeşile ve maviye doyduk.
![]() |
Ayvalık |
Gevezeliği kesip gezmeye başlasam iyi olacak. Bir cuma akşamı kadın ağırlıklı ekibimizle çıktık yola. (Bu tip gezilerde birkaç çift oluyor fakat büyük çoğunluk birbirleriyle arkadaş ya da akraba pozisyonundaki her yaşta kadınlardan oluşuyor:) ) Sabahın erken saatlerinde Edremit'te güzel bir kahvaltı yaptık. Kendi imkanlarıyla o taraflardan geçecek olanlara Ova Kahvaltı'yı tavsiye ederim. Yeşilçam filmleri temalı bahçesiyle, duvarlardaki Atatürk resimleriyle, iç mekanda soba üzerinde kaynayan demlik demlik çayıyla, dışarıda renk renk çiçekleriyle ben bu mekanı çok sevdim.
Kahvaltımızın ardından, giderek yükselen ve ışıl ışıl parlamaya başlayan güneşin eşliğinde Ayvalık'a doğru yola koyulduk. Her tur programı dahilinde ara sıra verilen panoramik fotoğraf molalarını atlayarak gezimizin belli başlı noktalarından bahsetmek istiyorum. Zira şimdi düşününce anlıyorum ki epeyi yer görmüşüz ve burada her ayrıntıdan bahsetmek yazıyı gereksizce uzatacak. O zaman şimdi buyurun Ayvalık merkeze...
En son 22 yıl önce gittiğim zamanlardan daha tenha hatırladığım Ayvalık sokakları baharla birlikte canlanmış. Günden güne artan yerli gezgin sayısı ben görmeyeli Ayvalık'ı daha turistik hale getirmiş.
Balıkesir'in turistik ilçesi Ayvalık'ta bulunan arkeolojik eserlere dayanarak Helenistik Dönem ve Roma İmparatorluğu dönemlerinin önemi belgelenmekte. Beldede bugün gezginler tarafından solunan tarihi hava ise Rum nüfusun ağırlıklı olduğu 19.yy'ın esintisini taşıyor. 18.yy.'ın ikinci yarısında Osmanlı'dan belli bir süre özerlik kazanarak ekonomik özgürlüğe kavuşmasıyla zenginleşen Ayvalık'ta, 1800'lü yıllarda inşa edilmiş kiliselerden evrilerek bugün bizim için ibadethane olan Saatli Cami ve Çınarlı Cami bahsettiğim örneklerden yalnızca ikisi.
![]() |
Saatli Cami |
Gezi yazılarımı genellikle tek seferde düzenlerim fakat tam da şu anda bu seyahati parça parça anlatmaya karar verdim:) Çünkü daha sırada Cunda Adası var, Rahmi Koç Müzesi var, Sevim-Necdet Kent Kitaplığı var, Assos Antik Kenti var, Behramkale var, Adatepe Köyü var, Zeytinyağı Fabrikası Müzesi var, Kaz Dağları'nın bol oksijenli havası var. Madem hepsini yazmak istiyorum, hazır yolumuz uzunken bu sefer farklı davranıp adım adım gitmek en iyisi olacak. O zaman Cunda Adası'nda görüşmek üzere...
İlgili Yazı : -Cunda Adası'ndan Şeytan Sofrası'na...
-Refika'nın Adatepe'si, Athena'nın Assos'u