17 Mayıs 2014 Cumartesi

UNUTULMAZ...

   
    Günlerdir gözümüz kulağımız televizyonlarda. Kalbimiz, aklımız Soma'da...         Olan, biten, olacak olan her şey üzüyor beni, ama en çok şu olaya kahroldum: Soma'daki maden faciasından kurtulan bir işçi, nasıl hayatta kalabildiğini anlatıyor. İstim borusunu kırıp oradan az da olsa hava almayı akıl edebilmiş. O şekilde hayatta kalmış. Şükrediyor. Ama ardından içimi yakan cümleler geliyor. "Yanımdaki arkadaş boruyu istedi ama veremedim. Vermek istedim ama o zaman ben nefes alamıyacaktım. Şimdi rüyalarıma giriyor". :( 
    Hepimiz insanız. Ölümle yüz yüze gelince ne yapacağımızı hiçbirimiz önceden tahmin edemeyiz. Bu yüzden asla kınamam, ayıplamam bu arkadaşı. O kadar zor bir durumda ki. Bu vicdan azabıyla, yanı başında ölmek üzere olup yardım isteyen arkadaşının görüntüsüyle nasıl yaşar bir insan? Unutur mu? Unutamayacak.             Olur olmaz zamanlarda aklına gelecek bu olay. Son nefesine kadar unutamayacak. Adım gibi biliyorum ki ben de unutamayacağım bu maden işçisinin sözlerini, yaşadığını. O nasıl unutsun? Giden gitti, geride kalanlar bunun gibi nice acı verici hikayeyle bir ömür boyu yaşamak zorunda kalacaklar. Dilerim ki, bu olayın yaşanmasında suçlu olan her kim varsa cezasız kalmasın. Hem hukuki, hem de manevi yönden en ağır şekilde ödesin suçunun bedelini. Ajitasyondan hiç hoşlanmam. Bu yazıyı o amaçla yazmadım. Sadece bu yazıyı okuyan herkesin Soma maden faciasını, gidenleri ve ardında bıraktıklarını unutmamasını istiyorum. Unutmayalım! Ne olur bu sefer unutmayalım, unutturmayalım!




5 yorum:

  1. Hepimizin rüyalarına giriyor. Ve evet unutmayacağız, unutturmayacağız!

    YanıtlaSil
  2. unutamayacağımız o kadar çok şey yaşadık ki şu 4 günde :(
    Dilerim buna sebeb olanlar bu sefer cezalandırılsınlar...
    Onlar ellerini kollarını sallaya sallaya gezdikçe benim öfken de artıyor :(

    YanıtlaSil
  3. Unutmayalım...Ajitasyonu ben de sevmem Sezer, her felaket mutlaka ardında birbirinden kötü yaşam öyküleri bırakır. Özellikle bu tarz tamamen suç teşkil eden olaylarda kaç gün yas tuttuğumuzun, ağladığımızın pek de bir önemi yok. Önemli olan yaraların acilen sarılması ve bu politik düzene, kapitalist dost ilişkilerine karşı gereken mücadeleyi toplumsal olarak verebilmekte. Yoksa ağlayarak bir şey düzeltemeyiz, bu felaket unutulur, diğeri gelir...
    (çok realist yaklaştım belki ama gerçek bu)

    YanıtlaSil
  4. Bugün Yargıtay'ın 2009 yılında 19 madencinin öldüğü Mustafakemalpaşa’daki kazada verilen 5 yıl cezayı bozduğu, sanıkların ‘Olası kasıtla adam öldürmekten’ yargılanmasına ve verilecek cezanın 20 yıldan az olmamasına hükmettiği haberini okumam içime bir nebze olsun su serpti.
    Bu karar Soma için emsal teşkil edecek

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bilgi için çok çok teşekkürler! Umarım emsal teşkil eder.
      İnsanlar ölmeden kontrolleri gerçekleştirmeyi, gerekli düzenlemeyi yapmayı becerirsek ve her şeyden önce bir kültür olarak bu yerleşirse sorunlar çok çok azalacak.

      Sil

Yorumu olan?