18 Şubat 2013 Pazartesi

SULTANAHMET'TE BİR AKŞAM...



    Geçtiğimiz cumartesi akşamı ani bir kararla Sultanahmet'e gittik. Meşhur Sultanahmet köftesi yeriz, meydanda biraz yürüyüş yaparız düşüncesiyle... 
    Arabayı, eşimle çocukluğumuzun geçtiği mekan olması ve dolayısıyla tanıdık bilmemiz sebebiyle Fındıkzade'de bırakıp tramvayla devam ettik. Tramvayı ilk defa bu kadar boş gördüm:) Müthiş keyiflendim. Rahat bir yolculukla Sultanahmet'e vardık.




Oğlum, paşam:)

   
    Tramvay gibi Sultanahmet de inanılmaz tenhaydı. Rahat rahat turlamak müthişti. Önce hoşumuza gitti açıkçası ama sonra yabancı turistin de ne kadar az olduğunu fark ettik. Diğer turistik dünya şehirleriyle karşılaştırdığımızda ülkemize gelen yabancı turist sayısı gerçekten çok az. Kış mevsiminde olmamız bir sebep değil. Yazın da durum çok farklı olmuyor bence. Kesinlikle ülkemize daha fazla turist çekmenin yolunu bulmamız lazım. Evet son yıllarda arttı, evet az değiller ama birkaç farklı ülkede bulunmuş biri olarak belirtmek isterim ki yeterli değil. 

    Sultanahmet hepimizin bildiği bir mekan. Amacım Sultanahmet'i tanıtmak değil o yüzden. Sakin, serin, pırıl pırıl bir Sultanahmet akşamında, itiş kakış olmadan, turist kızları tavlamaya çalışan yurdum gencine rastlamadan gezmek o kadar hoşuma gitti ki çektiğim birkaç fotoğrafı paylaşmak istedim sadece. 
    Buyurunuz efendim...


Sultanahmet Camii


Hürrem Sultan Hamamı. Işık ve buhar saçarken görülmeye değer:)


Ayasofya


Beyazıt'a doğru...


    Yürüdük, sohbet ettik, fotoğraf çektirmek isteyenlere yardımcı olduk. Ama hava çoook soğuktu. Isınmak ve sıcak bir şeyler içmek için Edebiyat Kıraathanesi'ne girdik. (Köftemizi önceden yemiştik:))
    Ben Edebiyat Kıraathanesi'ni çok beğeniyorum. Restore edilen Cevri Kalfa Sıbyan Mektebi'nin*** içerisinde yer alıyor. Bina Türk Edebiyat Vakfı'na ait. Kıraathanenin işletmeciliğini Hafız Mustafa Şekerlemeleri yapıyor. 
    Edebiyat Kıraathanesi'nde lokumların, şerbetlerin yanı sıra işte böyle rengarenk tatlılar var:))





    İç mekan bu şekilde. Farklı bölümlere farklı edebiyatçıların isimleri verilmiş. (Mekanda Edebiyat Vakfı yayınları da satılmakta).





Yedik, içtik, gezdik. Eve dönüş vakti... Tramvay yolu işte böyle bomboş:) 


    Ama o da ne? Bir anons! Aksaray'da arıza varmış. Fındıkzade'ye kadar tramvayla devam edemeyeceğiz yani. Şans işte:) O kadar sevinerek, keyifle bindiğim tramvay bizi yarı yolda bıraktı:) Beyazıt'tan taksiye bindik çaresiz. 
    Olsun! Keyifli bir akşamın sonunda tek aksilik bu olsun:)

    *** Cevri Kalfa Sıbyan Mektebi: 1824 yılında 2.Mahmut tarafından kendisini isyancılardan kurtaran Cevri Kalfa adına yaptırılmış. İstanbul'un en büyük sıbyan mektebi. 1858'den sonra şimdiki halini alana kadar sırasıyla kız sanat mektebi, matbaacılık okulu, mahkeme daireleri, Başbakanlık Arşivi deposu ve ilkokul olarak kullanılmış. 







17 yorum:

  1. harika bir gezi olmuş. aslında çok güzel bir ülkemiz var. ancak bazı kötü niyetli insanlar turistleri kaçırıyor.
    daha yeni Abd li Sarai öldürüldü. yani ben turist olsam bu olaydan sonra kolay cesaret edemem gelmeye.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. O olay beni de çok üzdü. Arkasında ne olursa olsun, bu şekilde sonuçlanmamalıydı.
      Yalnız bir de şöyle bir durum var ki, her ülkede herkesin başına gelebilir üzücü olaylar. O zaman kimsenin kendi ülkesinden dışarıya çıkmaması gerekir:)
      Selma, çok teşekkür ederim yorumun için.

      Sil
  2. Ne güzel sakin bir Sultanahmet gezisi olmuş..Ben en son Çin Hazineleri sergisinde gitmiştim ve kalabalıktı!..ama dediğin gibi daha çok olmalı!..Selma'nın yorumuna katılıyorum ben de!artan terör ve güvenlik zafiyeti turistleri geri çekiyor!düşünsenize kapalı çarşıya biz yerli tursitler bile zaman zaman yabancı zannedilip! nahoş söylemlere gebe kalıyoruz!yolunacak kaz muamalesi halâ mevcut iken!..böyle ticari kaygılarla ve üslupla düzelmez bence de!..

    renkli fotoğrafların içinde en çok tatlılara takıldı gözüm!..:)sevgilerimle..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Özlemişiz sakin İstanbul'u:)
      Önce insanımızı eğitmeden olmayacak bu iş. Ama o da nasıl olur, nasıl toparlarız hiç bilmiyorum:(
      Teşekkürler, Sevgiler...

      Sil
  3. Ne güzel bir gün geçirmişiniz, Sultanahmet de akşam daha bir güzel sanki. Bence artık turistler ülkemize gelmeye çekiniyor, laf aramızda haksız da değiller hani :(
    ama o rengarenk tatlılara bayıldım, çok lezzetli görünüyorlar :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkürler Greta.
      Turistleri çekmek için sözde değil özde bir şeyler yapmak lazım değil mi?
      Tatlılara gelince. Görüntüleri güzel ama o kadar aman aman bir tatları yok:)))) Kahve ve lokumlar daha iyiydi:)

      Sil
  4. Bukadar sakin bir Istanbul... hayret dogrusu, cok sasirdim.

    Ve nekadar özledigimi farkettim yine... sayende gidip görmüs gibi oldum, sanki elinden tutmusum da, sen beni biraz dolastirmissin gibi:) COK tesekkür ederim bu paylasim icin Sezer'cim!

    Cok selamlar, sevgiler.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Umarım yaza gelirsin, buluşuruz beraber gezeriz belki:)

      Sil
  5. özendim ya ne kadar uzun zaman oldu gitmeyeli ... ilk İstanbul geziside diyeyim : )

    YanıtlaSil
  6. E ama bu tatlilarin resmini koyarken hic mi acimadin bize :-))))))

    Turunc macunu vardi altta, yaninda kestane onun yaninda ceviz macunu (Kibris'ta oyle denir onlara...) sonra ustte tatlilar vardi ama ben bugun cikolatali pudink yaptigim icin onlara ozenmedim! Ama o orda olsaydim da kaynatsaydik diye ozendim daha ne olsun :-)

    Ben Semi'nin kocaman ahsap masasina goz diktim orda icicez! Bak bak bak utanmadan program yapiyorum, yakinda gelecekmiyim ne?! (Yok vallahi hicbir isik yok henuz!!!)

    YanıtlaSil
  7. Hahahaaa! Var ya süpersin:)
    İnşallah istediğin sohbeti yapacağız. Zaman dediğin nedir ki, gelir geçer:) Nasıl olsa geleceksin:)

    YanıtlaSil
  8. ufff ilk fırsatta edebiyat kıraathanesine gidicaaam.
    :)

    YanıtlaSil
  9. Bu kadar tenha şaşırtıcı gerçekten! Ben de hiç böyle görmedim oraları.
    Söylediğinin tamamına katılıyorum, İstanbul gibi bir dünya şehrine çok daha fazla turist gelmesi lazım.
    Bizde mevsimlik bu işler. Halbuki turist dediğin her mevsim gezer.
    Mesela Uludağ, burnumuzun dibi. Kışın dehşet pahalı, bununla beraber alt yapı berbat. Sebebi de sezon kısa, kışın ne kazanırsa kar sayıyorlar. Yazın oteller kapatıyor. Canlı tutulamaz mı? Dünyanın her yerinde dağlık bölgeler yaz turizmi de yaparlar. Yazın treking için gelir millet, spa için gelir, temiz hava için gelir, basit bir yürüyüş için gelir.
    Bunları yapmazsan ve yılda sadece 3-4 ay para kazanırsan tabii ki milleti kazıklarsın!
    Hep diyorum, bizdeki tarih, bizdeki dört mevsim kimlerin elinde ne olurdu kim bilir! Bakmasını bilene, akıllı olana tabii....

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Her söylediğine katılıyorum.
      Yazık, gerçekten yazık!

      Sil
  10. Sevgili Sezer, önce paşa hazretlerine hürmetlerimi sunduğumu söyle, çok keyifli bir akşam olmuş belli ki :) Köftede yendisi ise Sultanahmet turu için her şey tamam demektir :))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Söylerim, teşekkürler:)
      Köfte yenmez mi, yendi tabi:)

      Sil

Yorumu olan?